Davutoğlu-ihsanoğlu Ortak Basın Toplantısı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Milletvekillerimize mülki amirlerimiz tarafından sivillerin kaldığı kamplara gidilmek istenirse, her türlü kolaylığın sağlanacağı ifade edilmiştir. Kamplarımız bu anlamda şeffaftır. Dolayısıyla milletvekilleri de ziyaret edebilir. Güvenlik gerekçeleriyle özellikle hassasiyet içeren, kendi güvenliklerinden kaygı duyulan kişilerin bulunduğu özel kamplarda özel uygulamaların, kuralların olması doğaldır'' dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu toplantısı için Ankara'ya gelen İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeledddin İhsanoğlu ile ortak basın toplantısı yaptı. Ankara Palas'ta gerçekleştirilen basın toplantısında kamplarda kalmayan, kendi imkanları ile kalan Suriyelilerin rahatsızlık verdiği söylentilerinin olduğunu ve Suriye'den gelenlerin değişik şehirlere yerleştirileceği konusunda Davutoğlu, Suriye'den gelen vatandaşlarının sayısının 80 bini aştığını belirterek, tarihi kardeşlik içinde Suriyelilere hangi din, mezhep olursa olsun komşuluk, kardeşlik görevlerini yerine getirmek istediklerini söyledi. Davutoğlu, ''Diğer taraftan Suriyelilerin getirdiği bir yük var. Bu yükün uluslararası toplum tarafından paylaşılması, bir şekilde bundan sonra daha da büyük dalgalar halinde mülteci akınlarının olması durumunda alınacak tedbirlerin gözden geçirilmesi lazım'' şeklinde konuştu.

Perşembe günü Birleşmiş Milletlerin Suriye gündemi ile toplanacağını hatırlatan Davutoğlu, ''Bakanlar düzeyinde yapılacak toplantıda Suriye bağlamında mülteciler sorunu ele alınacak. Dolayısıyla biz sayı arttıkça, artma trendi devam ettikçe bir taraftan uluslararası tedbirler alıyoruz, Birleşmiş Milletler mekanizmalarını harekete geçmeye davet ediyoruz. Bu yükün sadece Türkiye, Ürdün, Lübnan, Irak gibi komşu ülkeler tarafından değil, uluslararası toplum tarafından üstlenilmesi gerektiğini vurgulayacağız'' ifadelerini kullandı.

Sınır kentlerinde yaşayan halkın Suriye'den gelenlere kucak açtığını söyleyerek, vatandaşlara da teşekkür eden Davutoğlu, ''Pasaportsuz girenlerin kamplarda misafir edilmeleri, Birleşmiş Milletler mülteciler sisteminin gereğidir. Pasaportla girenlerinde ikametgahları ve kalma süreleri ile ilgili belli düzenlemelerin yapılması doğaldır. Bu düzenlemelerin yapılması hiç bir zaman Suriyeli kardeşlerimize, mültecilere dönük bir tutum değişikliği anlamına gelmez. İnşallah en kısa zamanda onlarda huzur bulurlar, ailelerine dönerler, misafirliklerini güzel bir hatıra olarak Türk halkına duydukları bir minnet ifadesi olarak hayatları boyu saklarlar'' diye konuştu.

Apaydın kampına CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun alınmamasıyla ilgili olarak Davutoğlu, kamplarda vatandaş ve askerlerin bulunduğunu ifade etti. Davutoğlu, gelen sığınmacıların izninin alınması gerektiğine dikkat çekerek, ''Bu herhangi bir şekilde Türkiye'deki bu uygulamanın şeffaf olmadığı, denetime açık olmadığı anlamına gelmez. Eğer belli bir düzen sağlanamazsa, özellikle güvenlik unsuru olarak Türkiye'ye sığınmış olanların özel bir şekilde muameleye tutulmuş olmaları normaldir. Milletvekillerimize mülki amirlerimiz tarafından sivillerin kaldığı kamplara gidilmek istenirse, her türlü kolaylığın sağlanacağı ifade edilmiştir. Kamplarımız bu anlamda şeffaftır. Dolayısıyla milletvekilleri de ziyaret edebilir. Güvenlik gerekçeleriyle özellikle hassasiyet içeren, kendi güvenliklerinden kaygı duyulan kişilerin bulunduğu özel kamplarda özel uygulamaların, kuralların olması doğaldır'' ifadesini kullandı.

İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu ise, teşkilatlarını sahra hastaneleri, mobil üniteleri gerçekleştirme gayreti içinde olduklarını belirtti.

Suriye'de kaçırılan kameramanın suçlamaları ile ilgili olarak, Davutoğlu, kameramanın daha başka işlerle ilgili olarak bir senaryo icabı suçlandığını söyleyerek, ''Kameramanlar bütün bu medyanın emekleri az görülen emekçileri. Böyle bir görevi ifşa etmiş olan, kariyeri de gazetecilik olan bir kameramanın bir silahlı militana dönüşebileceği ihtimali var mı? Kameramanı terörist olarak ilan eder, muhalifi terörist ilan eder, karşı ses çıkaran herkes terörist ilan eder kameraman kardeşimizin sağlığı konusunda Suriye sorumludur" dedi.

Türkiye'de Suriye konusunda görüş ayrılıkları konusunda Davutoğlu, 75 milyonun vicdani aynasında olmadığını ifade etti. Davutoğlu, daha önce benzer tecrübelerin yaşandığı belirterek, ''80 bin insan kapımıza geldiğinde, sınırın önünde tutup içeri almayıp, keskin nişancılara, hava bombardımanına hedef mi gösterseydik?Bu konuların halkımızın basireti, vicdani tarafından gayet sıhhatli olarak değerlendirildiğini kanaatindeyim'' diye konuştu.