Başbakan Davutoğlu, resmi ziyaret gerçekleştirdiği Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da, Bulgaristan Başbakanı Borisov ile Bakanlar Kurulu Boyana İkametgahı'nda ortak basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu ve Borisov ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türk hükümetinin Avrupa Birliği (AB) reformlarını hızlandırma konusunda ne kadar hazırlıklı olduğuna ilişkin soruya Davutoğlu, şöyle yanıt verdi:
"Türkiye, Avrupa Birliği ilişkileri uzun dönemli bir durağanlıktan sonra özellikle fasıllar bağlamında söylüyorum, geçtiğimiz Avrupa Birliği-Türkiye zirvesinden sonra büyük bir ivme kazandı. Hem ilk kez 11 yıl sonra Türkiye-Avrupa Birliği zirvesi gerçekleşti hem de dün yaklaşık 4 yıldan sonra ilk kez bir fasıl açıldı, 17'nci fasıl. Ancak şunu ifade edeyim, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerindeki bu gecikmenin sebebi Türkiye'deki reformların yavaşlığından daha çok Avrupa Birliği-Türkiye arasında özellikle Kıbrıs sorununda yaşanan sıkıntılar. Ama yine Avrupa Birliği zirvesinden döner dönmez hem hükümet programımızda, hem de ayrıca açıkladığımız eylem planında önümüzdeki bir yıl içinde yapacağımız reformlarla ilgili kapsamlı izahatlarda, taahhütlerde bulunduk.
Dünya şartları bu kadar hızlı değişirken, dünya ekonomik ve siyasal krizlerle yüzleşirken her ülkenin kendini yenilemeye, geleceğe hazırlamaya ihtiyacı var. Bu anlamda da Türkiye- Avrupa Birliği ilişkileri bağlamında da ayrıca da Türkiye'de reformlar bütün hızıyla devam edecek. Bu anlamda hükümetimiz kurulduğu andan itibaren bir reform hükümeti olarak da yapacağı çalışmaları paylaştık."
Başbakan Davutoğlu, Borisov ile gerçekleştirdikleri görüşmede, göçmen sorununa ilişkin ikili önlemlerin değerlendirilip değerlendirilmediğine ilişkin soruya, "Mülteciler sorunu sadece Türkiye'nin, sadece Bulgaristan'ın sorunu değildir. Özellikle de Suriye bağlamında büyük artış gösteren mülteciler sorunu konusunda en büyük bedeli, en büyük külfeti Türkiye ödemektedir, taşımaktadır. Şu anda 2 buçuk milyona yakın Suriyeli mülteci Türkiye'de barınıyor. 8 milyar lirayı aşan sadece kamplardaki Suriyelilere yaptığımız masraf var" karşılığını verdi.
Yakın zamana kadar "mülteciler sorununun" dünyanın gündeminde olmadığına dikkati çeken Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Çünkü tek taraflı olarak Türkiye üstleniyordu. Şimdi bütün dünyada bunun büyük bir sorun olduğu bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Burada bizim beklentimiz, arzumuz, hedefimiz baştaYunanistan ve Bulgaristan olmak üzere, komşu ülkelerle ikili bazda her türlü çalışmayı yapmak ki -Bulgaristan ile çok iyi bir işbirliğimiz var, illegal, yasa dışı göç konusunda- ama onun da ötesinde Avrupa Birliği ile bu soruna bir çözüm bulabilmek için çaba sarf etmek. Bu çerçevede ciddi mesafeler aldık. Son Türkiye, Avrupa Birliği ortak bildirisinde de gündeme geldiği ve üzerinde mutabık kaldığımız gibi birlikte bu sorunun çözümü konusunda güçlü bir iradeyle mücadele etme kararlılığımız var."
Davutoğlu, bu çerçevede perşembe günü AB'den 8 ülke ile bu konuyu tekrar gündeme alacakları bir zirve gerçekleştireceklerini belirterek, "Türkiye ile Bulgaristan arasında ise ikili bağlamda her türlü işbirliği imkanı var. bugün de İçişleri Bakanlarımız burada bir araya geldiler ayrıca geçtiğimiz mayıs ayında Türkiye-Bulgaristan-Yunanistan arasında yasa dışı göçe karşı yapılan üçlü bir anlaşma da var. Dolayısıyla bütün kurumlarımız işbirliği halinde bu çalışmaları yürütecekler. Bilmemiz gereken husus şu, Suriye sorunu Türkiye'nin ya da Bulgaristan'ın ya da Avrupa'nın tek başına sorunu değil artık küresel bir sorundur ve herkes bu sorunun çözümü için elinden geleni yapmak zorundadır. Aksi takdirde mülteciler sorunu hepimizin önümüzdeki yıllarda da karşı karşıya kalacağı daha büyük bir sorun haline dönüşebilir" diye konuştu.
BULGAR GAZETECİYE DERS GİBİ YANIT
Bir Bulgar gazetecinin, Türkiye'nin, 1925 Ankara Antlaşması çerçevesinde Trakya mültecilerine tazminatlarını ne zaman ödeyeceğine ilişkin sorusu üzerine Davutoğlu, karşılıklı tazminatlar ve tarihi miras konusunda dosyaların açılması durumunda, çok kapsamlı görüşmelere ihtiyaç duyulduğunu belirterek, Bulgaristan'dan da Türkiye'ye göç eden milyonlarca soydaş bulunduğunu anımsattı.
Davutoğlu şöyle devam etti:
"Biz bütün bu konuları ikili çerçevede, Türkiye ve Bulgaristan arasında hiçbir ön yargıya sahip olmadan, karşılıklı kültürel varlıklara saygı çerçevesinde ve insani konuları iki dost ve komşu ülkelere tartışma gerektiği düşüncesindeyiz ve bu çerçevede de her zaman Türkiye tarafında sadece Bulgaristan'a dostluk ve komşuluk perspektifi, ilişkisi ağırlık taşımıştır. Ama dediğim gibi bütün bu konular tarihi arka plan itibariyle ele alınırsa çok daha kapsamlı dosyalar haline gelir. Ancak Sayın Borisov ile aramızda, Türkiye ile Bulgaristan arasındaki güçlü ilişkiler çerçevesinde bütün bu konular sadece ve sadece var olan alanlar itibariyle değil, dostluk ilişkileri bağlamında düşünülecek, konuşulacak hususlardır."