ANKARA (ANKA) - Başbakan Davutoğlu, HDP heyetiyle gerçekleştirdiği koalisyon görüşmesinin ardından AK Parti Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenledi.
Milletin iradesi gereği, herkesin herkesle konuşabileceği bir ortamın olması gerektiğini belirten Başbakan Davutoğlu, "Vatandaşlarımızın tercihinin dışlanmasını doğru görmem. Bu demokratik bir tavırdır" dedi.
HDP ile görüşmelerinde Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş'ın açıkladığı üç ilke üzerinden durulduğunu aktaran Davutoğlu, "Barış, demokrasi, adalet ilkeleri kapsamında görüşmelerimizi kendilerini aktardık. Barış söz konusu ise kimse silahla barışı tehdit edecek şekilde ülke topraklarını yer alamaz. Gelin HDP olarak bu tavrı sergileyin. HDP olarak gelin silahlı gruplara karşı bir tavır sergileyin dedik" ifadelerini kullandı.
-"ORTAK TAVIR BELİRLEME SORUMLULUĞUMUZ VAR"-
Seçimde tek başına iktidar olma şansını elde edemediklerini dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
"HDP'nin TBMM'ye 80 vekille girmiş olması fırsattır. Bu durumda silahlı grupların Türkiye içindeki varlığı çelişki teşkil eder. Demirtaş'ın dünkü açıklamalarını da dinledim ve görüşlerimi ifade ettim. Çevredeki çatışmaların Türkiye'ye gelmesini istemiyorsak bütün bu baskılara şiddete karşı ortak tavır belirleme sorumluluğumuz var.
-"KAMU DÜZENİN TARTIŞMA KONUSU OLMADIĞINI KONUŞMA İMKANI BULDUK"-
Hangi terör grubu olursa olsun, Türkiye'nin teröre karşı duruşunun bilindiğini istişare ettik. Türkiye'nin ve çevre bölgelerdeki sorunları istişare ettik. İletişimi her an açık olmamız gerektiğini ifade ettik. Koalisyonla ilgili görüşlerimizi paylaştık. Gelecekteki gelişmeler bağlamında bizim ilkesel tutumumuzu anlatma imkanı bulduk. Türkiye'deki tüm silahlı unsurların Türkiye dışına çıkma hususundaki sözlerin yerine getirilmesi gerektiğini konuştuk. Kamu düzenin tartışma konusu olmadığını açık yüreklilikle konuşma imkanı bulduk. Bu kamu düzeniyle seçimlerin gerçekleştirildiğini söyledik. Türkiye'de demokrasi korunacaksa kamu düzeni olacak. Demokrasinin korunmasını konusunda bütün siyasi partilerin aynı hassasiyeti göstermesi lazım. Bunları açık yüreklilikle konuşma imkanı bulduk. Ben misafirperverlikleri nedeniyle kendilerine teşekkür ediyorum."
-HDP SEÇMENİNE SESLENDİ: "LÜTFEN BUNU SORUN"-
Davutoğlu, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
"Demirtaş dün PKK silah bırakmalıdır, bunun muhatabı da Öcalan'dır, dedi. Nasıl değerlendirdiniz?" sorusunu cevaplayan Davutoğlu, "Biz çözüm sürecini çok iyi niyetle başlattık. Neydi ekonomik geri kalmışlık var, halka hizmet edilmiyor, Kürtçe şarkı dinlemiyoruz gibi şikayetler vardı. Sıralamıyorum ama çok geniş bir demokratikleşme süreci hayata geçirdik. Bu gerçeklik üzerine bugün HDP güçlü bir grup olarak TBMM'de bulunuyor. Bütün bu argümanlar birer birer yok olmuşken hala silahlı grup bulundurmanın anlamı nedir? Bu soruyu HDP'ye soruyoruz. HDP oy verenlere de söylüyoruz lütfen bunu sorun; 'Biz size silahlı mücadele için oy vermedik' deyin, 'Hala silahlı grup bulundurmanın mantığı nedir?' diye sorun. HDP'ye destek veren 200 aydının 'Barış ve demokrasi derken neden silaha ihtiyaç duyuyorsunuz?' sorusunu sormaları lazım. Seçmeni HDP'ye şiddet için oy vermedi. Neden barış derken silaha ihtiyaç duyuluyor. Acık ve net tavır almanın tam vaktidir" dedi.
-"ÖYLE VEYA BÖYLE GERÇEKLEŞECEK"-
Davutoğlu, "Bu silahsızlanma Türkiye'de gerçekleşecek, öyle veya böyle gerçekleşecek" vurgusu yaptığı açıklamaları esnasında, "Birlikte bunu gerçekleştirelim. Siz çağrıda bulunun ve Türkiye'de bütün silahlar teslim edilsin. Sayın Demirtaş çok güzel bir şey söyledi; 'Demokrasi arttıkça, silahların azalması sonra da sıfıra inmesi lazım' dedi. İşte bu, duymak istediğimiz ifadeler bunlar" şeklinde konuştu.
-"ORTAK DEKLARASYONDA BULUNALIM"-
Kimseye tepeden bakan bir dil kullanmadığını yineleyen Başbakan Davutoğlu, "Onlar dinleyene kadar söylemeye devam etmeniz gerekiyor. Süreç devam edecekse etkili olduğunuz varsayılır. Etkiniz yoksa görüşmelerin anlamı ne. Etkiniz yoksa sürece hangi yolla katkıda bulunacaksınız. Biz dörtlü parti olarak hep birlikte çağrı yapacaksak... Buradan da çağrıda bulunayım. HDP, bütün diğer partiler, hep beraber biz dörtlü bir deklarasyonla 'Türkiye'de artık teröre, şiddete yer yoktur' buradan da bir çağrı yapayım. Böyle bir metnin altına imza atmaya hazırım. Türkiye'de demokratik mücadele içinde birbirleriyle rekabet eden partilerin liderleri olarak bizler, 'Türkiye'nin demokratik standarttın en üst düzeye çıkması için elimizden geleni yapmaya hazır olduğumuzu ama bu çabayı sürdürürken hiçbir şekilde terör, şiddet ve baskı unsuru içeren hiçbir müdahaleye de müsamahakar yaklaşmayacağımızı ve ortak tavır alacağımızı bildiririz' diye bir ortak deklarasyonda bulunalım."
-"DEĞİŞTİKLERİNİ GÖRDÜK"-
Davutoğlu, yüzde 13 oy almış bir partiyi yok saymayacağının altını çizerken de şu açıklamaları yaptı:
"Aldığım görev gereği görüşmem gerekir. 7 Haziran'ın ertesi günü Demirtaş 'asla Ak Parti'nin içinde olduğu hükümete içerinden ve dışarıdan destek vermeyeceğiz' dedi. Bu ifade açık ve net. AK Parti'nin dışındaki ihtimaller çalışıldı. Yüzde 40 oy almış bir partiyi dışlayacak formüller yürümez. 1 aylık süreçte HDP'nin duruşunun değiştiğini gördük. Doğrusu da budur.
Her konuyu görüşürüz fakat koalisyon ortaklığı çerçevesi oluşmuş değil. Ama görüşmeye de devam ederiz. Kuracağımız hükümet Türkiye'nin bütününü temsil etmesi önemlidir. CHP, MHP ile görüşülürken HDP'nin ne düşündüğü önemlidir. Bu çerçevede HDP ile oluşturulmuş bir mekanizma yok." Davutoğlu, gerektiğinde tekrar temas etme konusunda mutabık kalındığını da sözlerine ekledi.