Davutoğlu'ndan önemli açıklamalar

Başbakan Davutoğlu Ürdün ziyareti çerçevesinde, Türkiye-Ürdün İş Forumu'nda konuşma yaptı.

AMMAN (ANKA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, "2010 yılında o zaman Türkiye-Ürdün-Suriye ve Lübnan arasında 4'lü serbest ticaret bölgesi çalışması yürütmüştük. Biz ekonomik olarak bu entegrasyonu başarmış olsaydık, bütün bu bölgede DEAŞ gibi bir terör örgütü ya da baskıcı bazı yaklaşımlar olmazdı. Bunun adına da Levant Birliği adını koyabilir miyiz diye düşünmüştük ama bugün aynı isim terör örgütleri tarafından kullanılır hale geldi" dedi.

Başbakan Davutoğlu Ürdün ziyareti çerçevesinde, Türkiye-Ürdün İş Forumu'nda konuşma yaptı. Türkiye ve Ürdün'ün, iç savaş ve terör olayları yaşayan Suriye ve Irak ile komşu olduğunu ve dünyada başka hiçbir ülkenin aynı anda Suriye ve Irak'la komşu olmadığını belirten Davutoğlu, "Dolayısıyla zorluklarımız da bir başarılarımız da bir olacak. Zorluklar olarak Suriye'nin muhtemel senaryolar içinde karşı karşıya kaldığı iç gerilimler yanında mülteci sorunu geliyor. Irak'tan Suriye'den gelen mülteci akını konusunda aynı kaderi paylaşıyoruz. Ama bu zor günlerde hepimizi birleştirmesi gereken yeni vizyonları da ortaya koymamız gerekiyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

-"BUGÜN BÖLGEDE VE ORTADOĞU'DA İKİ VİZYON ÇARPIŞIYOR"-

Başbakan Davutoğlu, devlet adamlarının zorluklar karşısında acziyet göstermediğinin ve zorlukları aşabilecek vizyon üretebilen şahsiyetler olduğunun altını çizdi. "Biz burada bugün bu zorlukları nasıl aşabileceğimizi konuştuk birlikte nasıl yeni bir bölge inşa edebileceğimizi de paylaştık" diyen Davutoğlu, "Bu zorluklar karşısında Türkiye ve Ürdün omuz omuzadır. Bugün bölgede ve Ortadoğu'da iki vizyon çarpışıyor. Bir ekonomik ve kültürel ilişkiler üzerinden bölgeyi bütünlemeye çalışan vizyon bir de kültürel, mezhepsel, etnik ayrımlar üzerinden bölgeyi parçalamaya çalışan vizyon. Biz Türkiye olarak bütün ülkelerin birbirlerinin sınırlarına saygı göstererek ama aynı zamanda ekonomik olarak bütünleşmek suretiyle karlı çıkacağı, başarılı çıkacağı bir vizyonun peşinde olduk" ifadelerini kullandı.

-"İPEK YOLU ÜZERİNDE BU COĞRAFYALARIN TEKRAR AYAĞA KALKMASINI İSTİYORUZ"-

Davutoğlu, konuşmasına şu ifadelerle devam etti:

"Niçin Avrupa Birliği üyesi ülkeler için gerçek olan bir hayal, yani her ülkenin kendi sınırını bilmesi ama insanlarının o sınırları aşacak şekilde seyahat edebilmeleri mümkün de asırlarca bir arada yaşamış olan Ortadoğu halkları için niye bu mümkün olmasın? Bunun için 2010 yılında o zaman Türkiye-Ürdün-Suriye ve Lübnan arasında 4'lü serbest ticaret bölgesi çalışması yürütmüştük. Ben Dışişleri Bakanıydım, Sayın Cumhurbaşkanı'mız Başbakan'dı. Çok yoğun bir gayretle bu 4 ülkenin arasındaki ekonomik bariyerleri kaldırmaya çalıştık. Irak'ı da buna entegre etmeyi planlıyorduk. Düşünün biz ekonomik olarak bu entegrasyonu başarmış olsaydık, bütün bu bölgede DEAŞ gibi bir terör örgütü ya da baskıcı bazı yaklaşımlar olmazdı. Bu bölgeye de bunun adına da Levant birliği adını koyabilir miyiz diye düşünmüştük ama bugün aynı isim terör örgütleri tarafından kullanılır hale geldi. Biz ipek Yolu üzerinde bu coğrafyaların tekrar ayağa kalkmasını istiyoruz. Ekonomik ilişkiler ve karşılıklı saygı esasıyla tekrar şehirlerimizin güçlü yapılarla dünyanın örnek şehirleri haline gelmesini istiyoruz.

Reklam
Reklam

-"AKABE İLE İSKENDERUN ARASINDA RO-RO SEFERLERİ BAŞLATMAYI DÜŞÜNÜYORUZ"-

Bütün bu ticari ilişkileri teşvik edecek şekilde, önümüzdeki bir zorluğu aşmak için de Akabe ile İskenderun arasında Ro-Ro seferleri başlatmayı düşünüyoruz. Suriye'de yaşanan istikrarsızlık Suriye'de yaşanan iç çatışmalar maalesef Türkiye ile Ürdün arasına büyük bir duvar ördü. Ama biz dostlukları pekiştirince bu örülen duvarları da aşmayı biliriz. Onun için Akabe Limanı bizim açımızdan hem bir ekonomik büyük bir değerdir, hem stratejik bir limandır hem de bir kardeşlik köprüsüdür. Bu iş adamlarımıza bir taahhüttür Türkiye ile Ürdün arasında bütün bariyerleri kaldıracağız. Yeter ki sizler o kalkan bariyerlerin üstünden Türkiye'yle Ürdün arasındaki ticari ilişkiyi 2-3-5 milyara kadar çıkarın. Bütün hedefimiz budur."

-"ASHAB-I KEHF'E KONUSUNDA BİRAZ ANLAŞMAZLIĞIMIZ OLABİLİR"-

Davutoğlu, Ürdün'ün inanç turizmi konusunda keşfedilmemiş bir hazine olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Her adımında Ürdün'ün bir sahabe mezarı vardır ve Ürdün'ün her köşesinde unutulmaz bir tarihi miras vardır. Hem İslam öncesi kültürel mirasın en çarpıcı en etkileyici örnekleri Ürdün'dedir Petra gibi, hem biraz önce zikrettiğim gibi Hz. Lut'tan Ashab-ı Kehf'e kadar ki o konuda biraz anlaşmazlığımız olabilir, çünkü biz de Ashab-ı Kehf'in Tarsus'ta olduğunu düşünürüz, ona inanırız. Sizler burada Ürdün'de olduğunu ama ben ziyaret etmiş olarak ifade edeyim her ikisini de, ikisinin de sağlam dayanakları var ama her halükarda hangisini ziyaret ederseniz edin ibret alırsınız.

Reklam
Reklam

Buradaki Türki iş adamlarına, onlar üzerinden de Türkiye'deki kültür meraklılarına ve bütün vatandaşlarımıza seslenerek ifade ediyorum. Ürdün, keşfedilmeyi bekleyen, üzerinde bizim de büyük mirasımızın olduğu bir tanesi de işte bugün anlaşmasını yaptığımız Hicaz Demiryolu İstasyonu, 1903 yılında Sultan Abdülhamid döneminde inşa edilen. Ürdün bütün bu birikimiyle keşfedilmesi gereken bir hazinedir ve tatilinizi gelin Ürdün'de geçirin. Böylece değerli Başbakan'ın rüyası, ideali olan daha çok Türk'ün Ürdün'ü ziyareti konusunda da hep beraber büyük katkılarda bulunuruz."