Davutoğlu'ndan sert açıklama

Irak ziyaretinin ardından yurda dönen Başbakan Ahmet Davutoğlu, açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu’nun konuşmasının satırbaşları şöyle:

“Sayın Abadi dışında Iraklı liderlerin hemen hemen tümüyle görüştüm. Türkmen milletvekilleri, Sünni, Şii değişik zamanlarda bir araya geldik. Ayrılmadan önce yine sayın Abadi ile bir araya gelerek edindiğim intibaları paylaştım. Bugün Irak’ta tüm siyasi liderlerin taşın altına elini soktuğu bir yapı var. Bu önemli bir şans. Türkiye olarak her zaman Irak’ın ve bölgenin istikrarının korunmasına destek vermeye devam edeceğiz.”

Türkiye örnek teşkil edecek bir performans sergiliyor

Reklam
Reklam

“Başbakan olduktan sonra sayın Barzani ile bir araya gelme imkanımız olmamıştı. İnsani durumu, mültecileri ele aldık. İnsani yardım konusunda çok ciddi ihtiyaçları var. Bu konuda ne yapabiliriz onu değerlendirdik. Bölgesel yönetim ime merkezi yönetim arasındaki ilişkilerin sağlam bir zemine oturması yönünde temennilerimizi ilettim. Bu derece aktif olduğumuz bu bölgede Türkiye’nin her gelişmeyi takip etmesi çok önemlidir. Kuzey Irak’ın istikrarı için 90’lı yıllardan itibaren bölgede bulunan güvenlik unsurlarımızla bir araya geldim ve kendilerinden brifing aldık. Duhok civarında iki kamp kurulması kararımız vardı, bu kamplar kuruldu. Orada gördüğüm standarttan çok memnuniyet duydum. Türkiye artık böyle insani durumlarda dünyaya örnek teşkil edecek bir performans sergiliyor. Gittiğim bütün bölgelerde Türkiye’ye büyük bir muhabbet var. Bundan sonra da bu çalışmaları birlikte göstereceğiz. Daha sonra Silopi’deki Özel Kuvvetler karargahımızı ziyaret ettim ve ardından İstanbul’a döndük.”

Reklam
Reklam

Bizim meselemiz kişiler değil

“Bölgede meydana gelen her gelişmesi ABD ile istişare ediyoruz. IŞİD sonrası bu istişareler daha da arttı. Bu konuya bakış perspektifimiz sayın Cumhurbaşkanımız ve benim tarafımdan sayın Obama ile paylaşıldı. Birazdan sayın Biden ile paylaşacağız. Biz bölgede kalıcı istikrarı sağlayacak bir plan istiyoruz. Görmek istediğimiz husus bütün bunların toplamında nasıl bir resim çıkacağı. Yani biz Kobani ile uğraşırken Halep yerle bir oluyorsa, bizim görmek istediğimiz böyle bir yapı değil. Bağdat’ta seçim sonrasında böyle herkesin katıldığı bir yapı oluştu. İlk ziyaret edenlerden birisi ben oldum. Bizim meselemiz kişiler değil, yöntem. Suriye’de kendi halkını yok etmeye ayarlı, insanlık dışı bir rejim Şam’da otururken ülkenin bir tarafında ortaya çıkan bir terör örgütünü yok etmekle ülkeye barış gelmez. Bizim talebimiz yeni bir mülteci akını olmasın ve tedbir alınsın. Suriye’nin bütününe umut verecek adımlar atılsın ve savaş suçları konusunda adımlar atılsın. Bu konuları detaylı olarak görüşeceğiz.”

Reklam
Reklam

Türkiye’nin her türlü tedbiri almasında bir yanlışlık olamaz

“90’lı yıllardan bu yana Silahlı Kuvvetlerimizin ve güvenlik güçlerimizin Kuzey Irak’ta birimleri var. Bölgedeki tehdit çeşitlenince bu birimlerimizin verecekleri eğitimlerin de değişmesi gerekir. Zaten Kuzey Irak ile yakın temaslarımız vardı. Bunlar sadece bir kesime verilen eğitimler olmayacak. Bölgede bulunan bütün meşru, bölgenin istikrarı için önemli olan taraflara bu eğitimler verilecek. Herkesin böyle bir faaliyet içinde yer aldığı bir dönemde Türkiye’nin de oranın güvenlik ve istikrarı için her türlü tedbiri almasında bir yanlışlık olmaz. Türkiye sınır boylarındaki her gelişmeyi dikkate alır ve her gelişmeye karşı gereken tedbirleri alması ulusal güvenliğinin bir parçasıdır.”

Kılıçdaroğlu’nu ciddiye alan yok

“Ana muhalefet lideri olan birinin bin düşünüp bir konuşması lazım. Elinde bir delil varsa çıksın söylesin yoksa Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumlarını yıpratmaya çalışmasın. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Partisi içinde her gün farklı bir ses çıkıyor. Kılıçdaroğlu’nu ciddiye alan yok. Anadolu’da bir söz vardır. Oynamaya niyeti olmayan gelin, ‘Yerim dar, yenim kısa’ dermiş. Liderlik yapamıyor, partisi 7’ye, 8’e bölünecek halde. Rıza Türmen’i dinlesin. ‘CHP yeterince karışık, MİT'e ihtiyaç var mı' dedi. Başka yerle ilgilenmek yerine kendi partisine gitsin, arada parti merkezine gitsin, milletvekillerini toplasın. Başkasını suçlayacağına ev ödevini yapsın. Dersin olayında alamadığı ilkesel tutumu bu olayda alsın. Devleti biz idare ediyoruz o kendi partisiyle ilgilensin. Önce o küçük alanda bir liderliğini göstersin. Devletin kurumlarını yıpratmasın. Bu kimseye yaramaz, hele Kılıçdaroğlu’na hiç yaramaz.”

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: