Davutoğlu'nun "Yeni Türkiye Yolunda" konuşması

Başbakan Davutoğlu, televizyonlarda "Yeni Türkiye Yolunda" adıyla yayınlanan halka seslenişinde, son bir ayda gerçekleştirdikleri çalışmalara ilişkin bilgi verdi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, iç güvenlik reformu paketine ilişkin, "Kim ne derse desin bizim için öncelikli olan vatandaşlarımızın can, mal güvenliğidir. Aynı şekilde özgürlüklerimizin genişletilerek kullanılması bu güvenlikte bir bütünlük teşkil eder. Özgürlük ve güvenlik birbirini tehdit eden, birbirinden ayrı düşünülebilecek şeyler değildir" dedi.

Davutoğlu, televizyonlarda "Yeni Türkiye Yolunda" adıyla yayınlanan halka seslenişinde, son bir ayda gerçekleştirdikleri çalışmalara ilişkin bilgi verdi.

Reklam
Reklam

Ekonomide dengeli ve sağlıklı büyümeyi temin etmek, reel sektörü teşvik etmek üzere dokuz önemli yapısal dönüşüm programını ilan ettiklerini belirten Davutoğlu, gelecek ay ilan edecekleri 8 makroekonomik reform dönüşüm programı ve 8 sosyal içerikli programla toplamda 25 sektörel dönüşüm programını tamamlamış olacaklarını bildirdi. Davutoğlu, bu 9 dönüşüm programıyla bir taraftan ithalata olan bağımlılığı azaltmayı, diğer taraftan enerjiden ulaşıma, sağlıktan turizme kadar çok geniş bir alanda reel sektörü destekleme amacını güttüklerini ifade ederek, bu 9 programda 457 eylem programını hayata geçirmeye kararlı olduklarını vurguladı.

Başbakan Davutoğlu, 6-7 Ekim'de yaşanan olaylar sonrasında edindikleri tecrübelerin özgürlük-güvenlik dengesinde yeni bir uyumun sağlanması ihtiyacını gösterdiğine dikkati çekerek şöyle devam etti:

"Bu sebeple 6-7 Ekim olaylarının hemen arkasından kapsamlı bir iç güvenlik paketini hazırlamaya koyulduk. Bu iç güvenlik reformu paketinin içinde bir taraftan vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıran ve birçok bürokratik işlemi neredeyse sıfıra indiren ve nüfus işlemlerinden pasaport alımlarına kadar çok geniş bir alanda vatandaşlarımızın doğrudan müracaatına bile gerek olmadan en temel hizmetleri görebileceği bir devrim mahiyetinde adımlar attık.

Reklam
Reklam

Bu çerçevede özellikle maske takmanın, molotofkokteyli atmanın tüm gösterilerde tamamıyla ortadan kalkması için çok geniş çaplı yasal düzenlemelere gidiyoruz. Kim ne derse desin bizim için öncelikli olan vatandaşlarımızın can, mal güvenliğidir. Aynı şekilde özgürlüklerimizin genişletilerek kullanılması, bu güvenlikte bir bütünlük teşkil eder. Özgürlük ve güvenlik birbirini tehdit eden, birbirinden ayrı düşünülebilecek şeyler değildir. Biz, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak her zaman bu özgürlük-güvenlik dengesinin uyumunun sağlanması yönündeki çabalarımızı sürdüreceğiz."

-"Neşter atma zamanı gelmişti"-

İç güvenlik reformunu neredeyse destekler anlamda ve onunla birlikte düşünülebilecek bir başka reform alanının iş güvenliğiyle ilgili yaptıkları çalışmalar olduğunu anlatan Davutoğlu, "Maalesef Ermenek'te son olarak yaşadığımız maden kazası sonrasında, daha önce büyük bir acıyla hatırladığımız asansör kazalarından sonra, artık bu konuya da neşter atma zamanı gelmişti ve bu neşteri atıyoruz" dedi. Davutoğlu, "12 Kasım'da açıkladığım iş güvenliği paketiyle bundan sonra özellikle madenlerde ama bütün iş hayatında çok sağlam güvenceler altında işçilerimizin, emekçilerimizin, alın teriyle evine helal lokma götürmek isteyen bütün kardeşlerimizin iş güvenliği şartlarını iyileştirmeye kararlıyız" ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

-Uyuşturucuyla mücadele-

Geçen hafta bütün toplumu ilgilendiren insani ve ahlaki bir sorumluluk gerektiren Uyuşturucuyla Mücadele Şurası'nı topladıklarını anımsatan Davutoğlu, uyuşturucuyla mücadele konusunda yepyeni bir döneme ve stratejik anlamda bu meseleyi ele aldıkları son derece kararlı bir yeni aşamaya gelmiş bulunduklarını belirtti. Başbakan Davutoğlu, uyuşturucuyla mücadelenin bir süreç yönetimi gerektirdiğine dikkati çekti.

Bütün kurumların işbirliğiyle sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla öncelikle Türkiye'de bir uyuşturucuyla mücadele haritası ortaya koyacaklarını bildiren Davutoğlu, daha sonra koruyucu tedbirler anlamında kapsamlı kampanyalar ile toplumsal bilinçlendirme çalışmaları yürüteceklerini söyledi. Bu çerçevede, özellikle okullar ve okul çevrelerinde ek tedbirler alacaklarını kaydeden Davutoğlu, "Bizim için uyuşturucu taciriyle terörist arasında hiçbir fark yoktur. Terörist bir nesli tehdit eder uyuşturucu taciri nesilleri tehdit eder" diye konuştu.

Son yaptıkları düzenlemelerle uyuşturucu tacirlerine dönük alacakları tedbirlerin, terörle mücadele kapsamında aldıkları tedbirlerle birebir aynı olacağını aktaran Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Reklam
Reklam

"Uyuşturucuyla mücadele konusunda destek rolü üstlenecek bir danışma hattı kuracağız. Bu destek hattını hemen takip eden aşamada ilk adım merkezleri kuracağız. İlk adım merkezleri narko timlerle desteklenecek. Narko timden kastımız her bir mahallede gençlerden oluşan, psikologlardan oluşan o mahallenin kanaat önderlerinden oluşan ekipler oluşturulacak."

Başbakan Davutoğlu, kasım ayında Ankara'da bütün kurumların işbirliği, bakanlıkların çalışmalarıyla reform çalışmalarını sürdürürken, diğer taraftan da 10'u aşkın ili gezerek vatandaşlarla kucaklaştıklarını anlattı.

Bursa'ya giderek, 720 milyon liralık büyük hizmet projelerini hayata geçirmenin yanında, Bursa'da işadamlarıyla birlikte sektörel dönüşüm programlarının ilk istişarelerini yapma imkanı bulduklarını dile getiren Davutoğlu, Türkiye'deki önemli ihracat üstlerinden biri olan Bursa'da bu yapısal dönüşüm programlarının uyandırdığı heyecanı görmekten de büyük bir mutluluk duyduklarını söyledi.

Davutoğlu, Nevşehir'de de Muharrem ayında Hacı Bektaşi Veli'de, Alevi Bektaşi vatandaşlarla kucaklaştıklarını, "Hak Muhammet Ali" diyerek aynı sofraya oturduklarını, aşure dağıttıklarını ve vatandaşlarla bu mübarek ayı birlikte idrak ettiklerini dile getirdi. Orada, Türkiye'nin bütün vatandaşlarının eşit haklara sahip olduğu gerçeğinden hareketle Alevilerin sorunlarıyla ilgili kanaatlerini son derece samimi bir şekilde paylaştığını anlatan Davutoğlu, şunları belirtti:

Reklam
Reklam

"Orada gördüğüm muhabbetten 'Ali Mihman' diyerek bizi kucaklarına basan, bağırlarına basan kardeşlerimizin gözlerinde gördüğüm ışıltıdan çok etkilendim ve hala o ışıltıyı her an gözlerinin içinde hissediyorum. İstanbul'a geçtik. İstanbul'da sadece kongrelerimize katılmadık aynı zamanda İstanbulumuzun ulaşım hatlarında devrim mahiyetindeki bir halkayı tamamladık. Yenikapı-Aksaray arasındaki metro bağlantısıyla Kartal'dan Yenikapı'ya, Yenikapı'dan Hacıosman'a ve diğer taraftan Başakşehir'e kadar giden üç kanatlı metro hatlarını birbirlerine irtibatlandırdık. İstanbulumuz yerin altından tam bir entegre projeye birbirine kenetlenmiş oldu."