Sanatçı, harbiye polis merkezine verdiği şikayet dilekçesinde ise, şahıs hakkında darp, saldırı ve tehdit suçlamalarında bulunmuştur. Sanatçı olay sonrası yaptığı açıklamada "Bildiğim kadarı ile husumet içinde olduğum kimse yok,insanlara tüm sevgim ile müzik yapmaya çalışıyorum.Bu üzücü olayın neden yaşandığı hakkında hiç bir fikrim yok" demiştir.
Daha sonra karakolun önünde bekleyen basın mensuplarına açıklama yapan Ortaç 'ın menajeri, "Serdar ödüllerini aldıktan sonra tuvalete gitmiş. O sırada bir grubu tartışırken görmüş. 'Yapmayın arkadaşlar' diyerek olaya müdahele eden Serdar 'a tartışan gruptaki bir kişi iterek "Sen karışma lan' demiş.
Kesinlikle hiçbir şekilde darp yoktur. Bu yaşanalar çok çirkindir. Serdar 3 ödül aldı. Bu en mutlu gecesi bu olay sayesinde rezil oldu" diye açıklama yaptı. Ortaç 'ın bu olayından dolayı Lütfi Kırdar 'a ait olan bütün güvenlik kameraların incelendiği iddia edildi. Ayrıca bir diğer iddiaya göre kokteyl sırasında bir davetlinin Ahmet Kaya 'ya çatal atan kişi değil mi bu? Niye buralarda geziyor? Ben bunu döveceğim " dediği öğrenildi.
10 Şubat 1999 yılında Magazin Gazetecileri Derneği'nce düzenlenen gecede yaşananlar gündeme bomba gibi düşmüştü. Gecede ödül alan Ahmet Kaya sahneye çıkıp öldülünü almış ve şarkısını söylemişti.
Sahneden inmeden önce "Ben bu ödülü İnsan Hakları Derneği, Cumartesi Anneleri, tüm basın emekçileri ve Türkiye Halkı adına alıyorum. Çok teşekkür ediyorum. Bir de bir açıklamam var; şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayınlayacağım albümünde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda, bu klibi yayınlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum. Yayınlamazlarsa da Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını da biliyorum." demişti.