Van Cumhuriyet Başsavcılığı, DBP'li belediye döneminde yapılan denetimler sırasında, "6 ay süreli 10 yardımcı zabıta personeli, 11 büro elemanı ve 2 makam şoförü ile 3 hizmet aracı alım işi"nde tespit edilen usulsüzlüklerle ilgili Sayıştay Başkanlığının suç duyurusunda bulunması üzerine başlattığı soruşturmayı tamamladı.
Van 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, 4'ü tutuklu 12 sanığın, "kamu kurum ve kuruluşların ihalesine fesat karıştırmak", "silahlı terör örgütüne yardım etmek" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 22 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Sayıştay Başkanlığının suç duyurusunda, Van'daki belediyelerde yürütülen denetim sırasında, Edremit Belediyesi tarafından pazarlık yoluyla yapılan "6 ay süreli 10 yardımcı zabıta personeli, 11 büro elemanı ve 2 makam şoförü ile 3 hizmet aracı alım işi" ihale dosyasının incelendiği belirtildi.
"KAMU KAYNAĞI FİRMALRA USULSÜZ ŞEKİLDE AKTARILMIŞ"
İnceleme sırasında, ihaleye giren üç firmadan ikisinin sahiplerinin, ortaklarının veya temsile yetkili olan kişilerin tamamının aynı soyadını taşıdığının, aynı adrese kayıtlı olduğunun ve her iki firmanın da ihaleye girebilmek için aldığı geçici teminat mektuplarının aynı banka, aynı gün ve birbirini ardışık sıra numarasını takip ettiğinin belirlendiğine yer verilen Sayıştay raporunda, şunlar kaydedildi:
"Böylelikle kamu kaynağının ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde saydam, rekabete açık, hukuka uygun bir şekilde kullanılıyor gibi gösterilerek gerçekte ise birbiri ile kan bağı mevcut olan kişilerin sahibi ve yetkilisi olduğu firmalara usulsüz şekilde aktarılarak ihaleye fesat karıştırılmıştır. Bu husus, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Ayrıca ilgililerin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmedikleri anlaşılmıştır. Bir diğer husus da usulsüz olarak aktarılan kamu kaynağının PKK/KCK terör örgütüne yönelik kaynak aktarımı yahut bu örgütlere iltisakı bulunan kişilerin istihdam edilmesi yolu ile kullanılıp kullanılmadığının tespiti için soruşturma ve takibatın yapılmasının gerekli olduğudur. Ayrıca, istihbarat kayıtlarında ihaleye katılan şirket yetkililerinin terör örgütüne yakın kişiler olduğu bilgisine ulaşılmıştır."
Kamu İhale Kanunu'nun ilgili maddelerinde "Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması" hallerinde pazarlık usulü ile ihaleye çıkılabileceğinin hüküm altına alındığı ifade edilen raporda, söz konusu iş için meclis kararında bahsedilen "ilçe sınırları içindeki yoğun yapılaşma, seyyar satıcı artışı, gıda ve iş yerlerinin denetimindeki eksiklik ve kaçak yapılarla mücadele" gibi nedenlerin pazarlık yolu ile ihaleye çıkılabilmesi için kanunda sayılan şartlar arasında olmadığı vurgulandı.
Raporda, tespit edilen usulsüzlükler nedeniyle, kamu kaynağının ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde saydam, rekabete açık, hukuka uygun bir şekilde kullanılıyor gibi gösterilerek, gerçekte birbiri ile kan bağı mevcut olan kişilerin sahibi ve yetkilisi olduğu firmalara usulsüz şekilde aktarıldığına ve ihaleye fesat karıştırıldığına dair güçlü bir kanaate varıldığı aktarıldı.
Firmaların bünyesinde çalıştırdığı personelin yasa dışı örgüte kaynak aktarma ya da bu örgütlerle bağlantısı olanların istihdamının sağlanması şeklinde kullanıldığı konusunda da kuvvetli şüphelerin bulunduğu kaydedilen raporda, kamu kaynağının yasa dışı örgüt faaliyetlerinin finansmanı, desteklenmesi amacıyla kullanılıp kullanılmadığının ve ilgililerin terör örgütü PKK/KCK ile iltisaklarının bulunup bulunmadığının tespiti için soruşturma yapılması gerektiğine yer verildi.
"TERÖR ÖRGÜTÜYLE İRTİBATLI VE İLTİSAKLI KİŞİLER İŞE ALINDI"
Sayıştay Başkanlığının suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma kapsamında yapılan incelemede, işe alınan 23 kişinin terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu ve "değer ailesi" olarak nitelendirilen kişilerden istihdam edildiği belirtilen iddianamede, terör örgütü PKK'nın, güvenlik güçleriyle girdikleri silahlı çatışmalarda ölen teröristlerin cenazelerini sahiplenerek, ailelerini ziyaret ederek onları devlete karşı kin ve düşmanlığa sevk etmeye çalıştığı vurgulandı.
Belediye Başkanlığının yaptığı ihalede, "değer ailesi" kapsamında değerlendirilebileceklerin işe alımlarının sağlandığına yer verilen iddianamede, "Sayıştay Başkanlığı kararında belirtildiği üzere, söz konusu iş, açık ihale usulü verilmesi gerekirken, şartları oluşmadığı halde istisnai düzenleme olan pazarlık usulü ile ihale edilmiştir. İhale için üç firmadan teklif istenilmiştir. İhaleye özellikle bu kişilerin katılımının sağlanarak rekabet ortamı oluşturulmadığı gibi isteklilerin katılabilecekleri açık rekabet ortamı ihlal edildiği için yarışmaya katılma koşullarına sahip kişilerin mağduriyetine neden olunmuştur." değerlendirmesinde bulunuldu.
İhale komisyonu üyelerinin, Belediye Meclis kararı alınmadan ihale işlemlerine başlayarak, firmalara davet mektubu gönderdiği ve hizmet alımıyla ilgili herhangi bir araştırma yapmadıkları vurgulanan iddianamede, sanıkların, bu şekilde rekabeti engelleyici ve usule aykırı olarak gerçekleştirdikleri ihalenin, PKK terör örgütü ile irtibatlı olan kişilerin istihdam edilmesi için anlaşmalı şekilde ihaleye girmelerini sağladıkları firmalarda kalması yolunda çaba gösterdikleri belirtildi.
Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
(AA)