RAUF MALTAŞ - Şanlıurfa'da yakalanan terör örgütü DEAŞ'ın sözde "sağlık emiri" Kefah Basheer Hussain ile Fas uyruklu terörist İ.J'nin ifadeleri, terör örgütleri DEAŞ ve PYD/PKK arasındaki ilişkiyi bir kez daha kanıtladı.
Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele şubeleri ekiplerince yürütülen çalışmalar sonucu, Suriye'de terör örgütü PYD/PKK'nın işgalindeki bölgeden Türkiye'ye geçerken yakalanan ve yargılandığı 6. Ağır Ceza Mahkemesince 18 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan DEAŞ'ın sözde "sağlık emiri" Kefah Basheer Hussain ile aynı mahkemede yargılaması süren terörist İ.J'nin emniyetteki ifadeleri ortaya çıktı.
Hussain, ifadesinde, terör örgütü El Kaide saflarında faaliyetlerde bulunduğunu ve DEAŞ'ın kurucuları arasında yer aldığını belirtti.
Yakalanmadan önce DEAŞ'ın sözde "genel sağlık emiri" olarak görev yaptığını ifade eden Hussain, emrinde sorumlu düzeyde 6-7 "emir" daha bulunduğunu anlattı.
Hussain, Irak'ın ardından davet üzerine Suriye'de terör örgütü DEAŞ adına faaliyetlerde bulunmaya başladığını dile getirerek, geçen yıl terör örgütü PYD'nin, DEAŞ'tan "ateşkes" istediğini kaydetti.
Terör örgütü DEAŞ ile PYD arasındaki iş birliğine değinen Hussain, "Rakka'da savaşın bitmesine yakın DEAŞ, PYD'ye her istediğini verebileceğini belirti. PYD, yaralı silah gücünü ve ailelerini DEAŞ'ın bölgelerinden alıp yaklaşık 150 kilometre uzakta bulunan Deyrizor'a kadar götürdü. Ardından DEAŞ da aynı güzergahı kullanarak silahları ile birlikte Deyrizor'a gitti. PYD'liler, kendi kontrolünde bulunan bölgelerde DEAŞ mensuplarına kendinize ait silahlar, arabalar, neyiniz varsa alıp gidebilirsiniz' dedi. Sürekli birbirleriyle mühimmat ve bilgi alışverişi yapıyorlardı." beyanında bulundu.
- "DEAŞ ile PYD/PKK'nın birleşmiş olduğunu gördük"
Aynı mahkemede yargılaması devam eden Fas uyruklu İ.J. de ifadesinde, terör örgütleri arasındaki iş birliğini ortaya koydu.
İ.J, yakalandığı dönemde terör örgütü DEAŞ'ın mensuplarının bulunduğu bölgelerin çevresinin PYD işgalinde olduğunu ancak iki örgüt arasında asla silahlı çatışmanın yaşanmadığını belirtti.
Kendisinin Susah kentinde bulunduğu sırada DEAŞ'ın gizli bir bildiri dağıttığını kaydeden İ.J, şu bilgileri verdi:
"Bu bildiride taraf olarak ABD, PYD/PKK ve DEAŞ yazıyordu. Bildiride çatışmaların durdurulduğuna yer veriliyordu. Eğer DEAŞ, Esed rejimine karşı savaşmak isterse PYD/PKK'nın DEAŞ'ın geçişine koridor açmasına karar verilmişti. Bu sayede DEAŞ gidip savaşıp geri dönebilecekti. İki örgütün kontrolünde bulunan bölgelerden diğer bölgelere kaçak geçişler ise yasaklanmıştı. DEAŞ'ın PYD/PKK ile birlikte hareket ettiği, başlarında 'emir' olarak PYD/PKK'lı üst düzey bir örgüt mensubunun olacağı ve Esed rejimine karşı savaş yapılacağına yer veriliyordu. Suriye'de gizli dağıtılan bildiride DEAŞ ile PYD/PKK'nın birleşmiş olduğunu gördük. Bu bildiri belli kişilere gittiğinden herkes bu durumun farkında değildi, özellikle alt tabakanın bu iş birliğinden haberi yoktu. Ben de orada yaşadığım için öğrendim. Ayrıca bu bilgileri daha önce DEAŞ içerisinde 'teçhizat emiri' olan Ürdün uyruklu H.Ü. de teyit etti."
Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele şubelerine bağlı ekipler, Suriye'den Türkiye'ye geçtiği belirlenen DEAŞ'ın sözde "sağlık emiri" Kefah Basheer Hussain ve beraberindeki 14 kişiyi, 23 Ocak'taki operasyonda yakalamıştı.