Dede mesleğiyle dünyaya açıldılar

- Bulgaristan'dan 1927'de Türkiye'ye göçen Kale ailesinin torunları, dede mesleği değirmenciliği son teknoloji un tesislerinde sürdürerek dünyaya açıldı - Kale Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Un Tesisi Sorumlusu Kale: - "Dede mesleğimiz olan değirmenciliği üçüncü ve dördüncü kuşak olarak devam ettiriyoruz. Biz üçüncü kuşak olarak ülke bazında üretim yaptık. Çocuklarımız da dünyadaki çeşitli ülkelere un üretiyor, ihracat yapıyor. Bundan sonra da ülkemiz için

EDİRNE (AA) - CİHAN DEMİRCİ - İLKER GÜREL - Bulgaristan'dan 1927'de Türkiye'ye göçen Kale ailesinin torunları, ata mesleği değirmenciliği, son teknoloji un tesislerinde sürdürerek dünyaya açıldı.

Kale Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Un Tesisi Sorumlusu Kadir Kale (66), AA muhabirine yaptığı açıklamada, şirketi 10 amcaoğlu olarak, 1981'de kurduklarını söyledi.

Şirketin ticarete madencilik ile başladığını belirten Kale, "1984'te de un fabrikasını açtık. Unculuk bizim çok eski mesleğimiz. Bulgaristan'ın Kırcaali vilayetinin Koşukavak kasabasında dedem su değirmeninde un üretimi yapıyormuş. Dedem 1927'de 4 çocuğunu eşini, annesini, babasını, öküz arabasına yükleyip Bulgaristan'dan göç etmiş. Yıllar sonra oraya giderek yıkılan değirmenin taşlarını da yerinde buldum." dedi.

Reklam
Reklam

Dede mesleğini 1950'lerde Yenimuhacir köyünde sürdürdüklerini ifade eden Kale, şunları kaydetti:

"Babam ve amcalarım değirmencilik, kırmacılık yani öğütme işini burada yeniden yapıyor. 1968'e kadar değirmencilik faaliyetlerimiz devam ediyor. 5 Nisan 1984'te de un fabrikamızı açtık, yaklaşık 33 yıldır üretime devam ediyoruz. Dede mesleğimiz olan değirmenciliği üçüncü ve dördüncü kuşak olarak devam ettiriyoruz. Biz üçüncü kuşak olarak ülke bazında üretim yaptık. Çocuklarımız da dünyadaki çeşitli ülkelere un üretiyor, ihracat yapıyor. Bundan sonra da ülkemiz için aynı şekilde üretime, ihracata devam edeceğiz. "

İhracat direktörü Savaş Kale (42) de dedelerinin başlattığı işi torunlarının dünyaya açılarak devam ettirdiğini anlattı.

2010'da ihracat departmanı kurduklarını dile getiren Kale, "Tabii bu serüven kolay gerçekleşmedi. Dünya çapında birçok fuara katıldık ve müşteri ziyaretlerinde bulunduk. 2010'da 2 bin tonlarla başladığımız ihracatımız geçen yıl 25 bin tona kadar çıktı. Bin konteynerin üzerinde mal sattık. İhracata başladığımızdan beri de yaklaşık 33 ülkeye un gönderdik, göndermeye de devam ediyoruz. Her ay dünyanın değişik ülkelerindeki müşterilerimizle kontak halindeyiz. İnşallah daha farklı ülkelere de unumuzu göndermeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Reklam
Reklam

-Çiftçiye destek

Genel koordinatör Barış Kale (42),aile şirketi olan Kale Madenciliğin ülke ekonomisinin kalkınması için üretmeye devam ettiğini aktardı.

Un tesisinin ham maddesi buğdayı ülke çiftçisinden hasat zamanı satın aldıklarını anlatan Kale, şöyle devam etti:

"Buğdayı öncelikle depolarımızda, çelik silolarımızda depoluyoruz, özellikle de kendi protein değerlerine bağlı olarak. 15 bin ton buğday depolama kapasitemiz mevcut. Günlük 250 ton buğday kırma kapasitemiz var. Daha önce tamamen iç piyasa ağırlıklı olan üretimimizde 2007, 2008 yıllarında ihracat yapmak projesiyle yola çıktık. üretim planlarımızı revize etik. 2008'den sonra her yıl artan oranlarda ihracatımız devam ediyor. Şu anda yıllık bin konteyner civarında yani 25 bin ton un ihracatımız mevcut."

İhracata başladıklarından bu yana 33 ülkeye un ihraç ettiklerini, bu yıl itibariyle de düzenli olarak 15 ülkedeki müşterilerine un gönderdiklerini belirten Kale, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu ülkeler dünyanın en küçük adacıkları diyebileceğimiz, Kiribati, Samoa adası, Papua Yeni Gine, Endonezya, Tayland. Afrika'da Uganda, Sudan, Batı Afrika'da Benin, Nijer, Angola daha da batıya doğru geçtiğimizde Orta Amerika'da Haiti, Venezuela ve Guyana düzenli olarak ihracat yaptığımız ülkeler. Önümüzdeki yıl hedefimizde 2017'deki ihracatımızın yüzde 10 üzerine çıkmaktır.

Reklam
Reklam

Kale Un olarak en büyük hedefimiz ihracat ve iç piyasa satışları yaparak, ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmaktır. Aynı zamanda bölge çiftçimizin ürettiği buğdayı satın alıp, işleyerek, çiftçimizin de alın teri ve emeğinin karşılığı olan buğdayı en iyi şekilde, en iyi fiyatla değerlendirilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. İhracat yaparak da ülke ekonomisine döviz girdisini sağlamak istiyoruz."

(AA)