Değişikliğin nedeni "beklentiye cevap verme"

Ankara (AA)- Üniversitelerarası Kurul'un (ÜAK) bildirisinde, "'Anayasa değişikliğinin doğrudan uygulanması gerektiğini söyleyebilmenin hukuki temeli olamaz. Olsa olsa bir siyasi değerlendirme veya beklentiye cevap verme olabilir" denildi.

ÜAK'nın Kurul Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın başkanlığındaki olağanüstü toplantısı yaklaşık 2.5 saat sürdü. Toplantı sonrası yayımlanan bildiride, Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinde yapılan son değişikliklerin Cumhurbaşkanı'nca onaylanıp Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesinden sonra YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan tarafından yapılan değerlendirmeyi içeren ve rektörlüklere gönderilen 24 Şubat 2008 tarihli yazının, "Üniversitelerin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmasına yol açtığı" ifade edildi.

Reklam
Reklam

Anayasa'nın 42. maddesinde yapılan son değişikliğin bir genel çerçeve çizdiği ve buna uygun bir düzenlemenin kanunla yapılması gerektiğinde kuşku olmadığının belirtildiği bildiride, "Nitekim anılan anayasa değişikliğinin onaylanması hakkındaki Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı yazısında 'bazı vatandaşlarımızın endişelerinin de anlayışla karşılanmasında ve bu endişeleri giderecek düzenlemelerin hayata geçirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır' denilmektedir. Bu ifadede sözü edilen düzenlemenin kanunla yapılması gereken bir düzenleme olduğu ve 42. maddede sözü edilen bir kanun olduğuna kuşku yoktur" denildi.

Aynı şekilde ek 17. maddede değişiklik yapılması hakkındaki kanun teklifi gerekçesinde de böyle bir kanuni düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunun açıkça belirtildiği vurgulanan bildiride, şunlar kaydedildi:

"Bu kadar açık bir anayasa buyruğu ve hukuki düzenleme karşısında sözü edilen sınırların kanunla belirlenmesi yerine YÖK Başkanı'nın anayasal ve yasal dayanağını göstermeden kendisinde olmayan yetkileri kullanarak rektörler ve üniversitelerin yetkili kurullarını adeta suç işlemeye teşvik eden veya bu yönde yazılı baskı uygulayan, anılan yazısında belirtildiği gibi 'toplumumuzun estetik anlayışını yansıtma, bir hakkın kötüye kullanılmasına izin verilmeme', kimin nasıl belirleyebileceği veya teşhis edebileceği belli olmayan şekilde 'kimlikleri teşhis edebilme' gibi son derece sübjektif ve kişiden kişiye değişecek ölçütler ileri sürülerek anılan anayasa değişikliğinin doğrudan uygulanması gerektiğini söyleyebilmenin hukuki temeli olamaz. Olsa olsa bir siyasi değerlendirme veya beklentiye cevap verme olabilir. Anayasa'nın 10. ve
42. maddelerinde yapılan değişikliğin gerekçelerinin de bu hükümlerin doğrudan doğruya uygulanmasını zorunlu kılması bir yana uygulanması gerektiği yönündeki görüşlerin dayanağı da olamaz. Bu gerekçeler konuyu kanunla düzenleyecek olan kanun koyucuya ışık tutabilir. Bu nedenle Yükseköğretim Kanunu'nun ek 17. maddesinin bu madde hakkında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği ve yasama, yürütme ve yargı organlarıyla gerçek ve tüzel kişileri bağladığı Anayasa'nın bir başka hükmünde açıkça yer alan karar doğrultusunda uygulanmaya devam edilmesi bir hukuki zorunluluktur."

Reklam
Reklam