"Değişim, geleceği tasarlamaktır"

ANKARA (İHA) - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, değişimi gerçekleştirmenin geleceği tasarlamak olduğunu belirterek, Türkiye'nin temel sorununun iktisadi değil kültürel olduğunu belirtti. Kaynaklar sınırlıyken, yürüyüş hızıyla medeniyet yarışında gelişmiş ülkelerle aramızda oluşan mesafeyi kapatmanın mümkün olmadığını kaydeden Satıcı, "Türkiye'nin ipek böceğinin sabrına ve hünerine ihtiyacı var" dedi.

TİM Başkanı Oğuz Satıcı, TİM Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmasına, geçen yılki genel kurul ve faaliyet raporunun temel mesajını hatırlatarak başladı. Satıcı, "Hatırlayacağınız gibi geçen yıl bu günlerde gerçekleştirdiğimiz genel kurulumuzun ve faaliyet raporumuzun temel mesajı 2x1=3 idi . Biz de herkes gibi 2 çarpı 1'in üç etmeyeceğini biliyorduk. Fakat, bildiğimiz başka bir gerçek de, semboller ve metaforların bazen uzun cümlelerle anlatmak ihtiyacı hissedeceğiniz bir meseleyi bir çırpıda anlatmanızı sağladığıdır. Bizim 2 çarpı 1 eşittir 3 ile anlatmaya çalıştığımız kaynakların farklı ve yaratıcı kullanılması sonucunda elde edilecek verimin çok daha yüksek olabileceğiydi. Böylece, verimli bir kaynak kullanım politikasına ihtiyacımız olduğunu belirtiyorduk" dedi.

Reklam
Reklam

Kaynaklar sınırlıyken, yürüyüş hızıyla medeniyet yarışında gelişmiş ülkelerle aradaki mesafenin kapatılmasının mümkün olmadığını kaydeden TGSD Başkanı Satıcı, "Koşmamız lazım. Benzetme yerinde ise bu ülkenin bu milletin şahlanması lazım. Geçen yılki genel kurulumuzda söylediğimiz gibi; Herkül kadar güçlü değiliz, öyleyse Arşimet gibi zeki olmamız gerekiyor. Geçen yıl bu nedenle yaratıcılık ve zekaya vurgu yaptık. Bu yıl aynı vurguyu sürdürmekle beraber stratejik bir saptama da yapmak istiyoruz: 'Bizim değişime ama gerçek bir değişime ihtiyacımız var. Bu değişimi gerçekleştirebilirsek Türk milletinin, tüm dünyaya ve insan uygarlığına çok şey katacağı kesindir.' Bu yıl değişim ihtiyacını vurgulamak amacı ile canlılar dünyasında değişimin zirvelerinden birisi olan tırtılın kelebeğe dönüşmesini sembol olarak ele aldık. Tırtılın kelebeğe dönüşmesi gerçek bir mucizedir. Burada sıradan bir tırtıl dünyanın en güzel en büyüleyici canlılarından birisine dönüşür. 'Gerçek' içinde çok önemli dinamikleri saklar. Sıradan bir tırtılın muhteşem bir kelebeği içinde saklaması gibi. Türkiye ihracatının ve sanayiinin dünyanın en büyük oyuncularından birisi olabilme kudretini dinamiklerinde saklaması gibi" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"TÜRKİYE'NİN TEMEL SORUNU İKTİSADİ DEĞİL KÜLTÜRELDİR" Türkiye'nin son genel seçimde değişime olan özlem ve ihtiyacını yaptığı tercihle ortaya koyduğunu vurgulayan Oğuz Satıcı, "Kendisi değişmeyen, değiştirmeyi beceremez. Biz meseleye hep bu derinlikte bakarak kendimizi kendi eleştirimizin öznesi ve nesnesi yapmaya çalıştık. Bu anlamda bizim değişimden anladığımız şey yalnızca ötekinin değişmesi değil içinde bizimde bulunduğumuz tüm ortamın değişmesidir. Türkiye son genel seçimde değişime olan özlem ve ihtiyacını yaptığı tercihle ortaya koymuş ve değişimi gerçekleştirecek siyasi iradenin oluşmasını sağlamıştır. 3 Kasım seçimlerinden bu yana temel çerçevesi doğru bir yolda gittikçe hızlanarak yürüyor. Hükümetimizin gayet zor koşullarda temel dengeleri bozulmuş bir ekonomi devir aldığını içerde ve dışarıda yönetilmesi gayet zor gerilimlerle başa çıkmak zorunda kaldığını görebilecek sağ duyuya sahibiz. Üstelik değişimi gerçekleştirmenin söylendiği kadar kolay olmadığını gerilimli sancılı zor ve meşakkatli bir süreç olduğunu da biliyoruz" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Sorunların oldukça derinlere işlediğini ve Türkiye'nin birikmiş sorunlarına kötü alışkanlık ve reflekslerinde eklendiğine dikkat çeken Satıcı, "Her zaman söylüyoruz Türkiye'nin temel sorunu iktisadi değil kültüreldir. Halbuki Türkiye biriktirdiği kültürden yarattığı medeniyetle temel problemlerini aşacak güçtedir. Yeter ki içindeki olumsuz psikolojiyi atabilsin. Ekonomisini düzeltmesinin de yolu bu problemleri aşmasından geçmektedir. Hal böyle olunca elimizdeki araçlardan daha yaratıcı ürünler çıkarmamız gerekmektedir. Öte yandan değiştirilecek olan şey değişimin aracı olunca işler zorlaşıyor. Bürokrasi hem değiştirilecek olan hem de değişimi sağlayacak olan araçlardan birisi olarak olanca güç ve büyüklüğü ile karşımızda duruyor. Hem değişme arzusu hem de değişime direniş karşılaşacağımız doğal bir süreçtir. Bu nedenle değişim bir dizi çatışmayı ve bazı durumlarda risk almayı gerektirir" dedi.

"TÜRKİYE'NİN İPEK BÖCEĞİNİN SABRINA VE HÜNERİNE İHTİYACI VAR" Türkiye'nin hassas dengelerinin sorunların bir kılıç darbesiyle çözülmesine de izin vermediğini ifade eden TGSD Başkanı Oğuz Satıcı, şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

"Türkiye'nin ipek böceğinin sabrına ve hünerine ihtiyacı var. Tüm bunlara rağmen yinelmak istiyoruz: 'Bizim değişime ama gerçek bir deği de hükümetimi değişime ama gerçek bir değişime ihtiyacımze büyük beklentilerle ve biraz da sabırsızca bakıyoruz. Bu sabırsızlık ve beklenti hükümetimize verilen pozitif bir destektir aslında. Biz Türkiye İhracatçılar Meclisi ve ihracatçı birliklerimizin yönetim kurulları olarak geçen bir yıl boyunca sanayicimizin üretici ve ihracatçımızın üzerindeki köreltici ve bunaltıcı yüklerin hafifletilmesi için hükümet ve ilgili kuruluşlara bıkmadan usanmadan girişimlerde bulunduk. İhracatçının rekabet gücünün enflasyon tarafından eritilmesine yol açan kur ve para politikasına itiraz ettik. Para ve kur politikasına yalnızca ihracatçımız rekabet gücü kaybettirdiği için değil aynı zamanda dış açığa yol açarak kırılgan Türkiye ekonomisi üzerinde istikrasızlık tehdidi yarattığı içinde karşı çıktık. Dış açığa dikkat çektik. Biz hiçbir cümlemizi yalnızca ihracatçımız için kurmadık. Biz cümlelerimizi Türkiye'nin genel dengelerini dikkate alan bir çerçevede kuran ve doğruya doğru eğriye eğri diyen bir geleneğe sahibiz. Bu noktada hükümetimizin AB konusunda yaptığı hukuki düzenlemeleri hararetle destekledik. Kıbrıs meselesindeki kararlı ve cesur adımları için alkışladık. Ve bu yılın ortasından itibaren de temel yapısal reformlar için geç kalınmaması gerektiğini hatırlatmaya ve yalnızca beklemediğimizi bekle ve gör politikası izlemeyeceğimizi aynı zamanda her olumlu icraatı destekleyeceğimizi bildirdik".

Reklam
Reklam