Sağlıklı beslenmenin yanı sıra hastalıklara ilişkin yaptığı çarpıcı açıklamalarla da gündem olan Prof. Dr. Canan Karatay, kronikleşen halsizliğe ilişkin vatandaşları uyardı. Kronik ve akut yorgunluğa dikkat çeken uzman isim, "Yorgunluk ve halsizlik koronavirüs geçirenlerde çok arttı." dedi.
Temel sinir sistemi bozuklukları ile beyin hastalıklarına bağlı yorgunluklardan değil de zaman zaman görülen halsizlikten bahsettiğini vurgulayan Karatay, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Halsizliğin en önemli sebeplerinden biri tabii ki strestir. Farkında dahi olmadan yaşadığımız kaygılar, endişeler, psişik bozukluklar ve uykusuzluk da buna neden olur. Fakat halsizliğin en büyük sebeplerinden biri de tekrar söylüyorum vücutta minerallerin -bilhassa magnezyum ve potasyum- eksikliğidir. Susuzluk da buna dahil."
Enfeksiyon ve ateşli hastalıkların da halsizlik yaptığını belirten ünlü doktor, "Onlar geçicidir. Hastalık düzelince ortadan kalkar" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Otururken birdenbire 'Pilim bitti' diyoruz. Yani, pilimizi şarj etmemiz lazım. Halbuki pilimizin bitmesini önlemek, şarj etmekten daha kolay. Peki, nasıl önleyeceğiz efendim? Mümkün olduğu kadar stresten ve hastalıklardan uzak duracağız. En temelinde kullandığımız ilaçlar yatıyor. Onlar müthiş halsizlik yapıyor. İsteksizlik, içine kapanmak veya işyerinde mobbinge uğramak içsel stresi artırıyor. "
"Bir de ayrıca fiziksel stresten uzak durmamız lazım." diyerek daha önce de dikkat çektiği bir konuya tekrar değinen uzman isim, "Deli danalar gibi koşarsak, 8 saat tenis oynarsak tabii ki halsizlik olur. O kadar doğal ki bunlar." ifadelerini kullandı. Gece uyku problemi yaşayan kişiler için de açıklamada bulunan Karatay, düzenli uykunun önemli olduğunu vurguladı.
Açıklamasında "Uyuduğunuz odalarda televizyon, telefon ve şarj aleti olmasın. Oda, mümkün olduğu kadar karanlık olsun. Gürültüden de uzak durmanızda fayda var." ifadelerini kullanan uzman isim, uykunun önemli olduğunu ve her gece saat 22.00 - 23.00 gibi rutine sokulması gerektiğini belirtti:
"Yatakta güzel bir müzik dinleyerek ya da kitap okuyarak bunu yapabilirsiniz. Fakat telefonla çat çat oynamak ya da tablete bakmak uykumuzu kaçırır, sinirimizi de bozar."
Kronik kabızlığın da halsizlik yaptığını vurgulayan uzman isim konuya dair şunları söyledi:
"Kronik kabızlık demek; bağırsaklarımızın florasının altüst olması demektir. Kronik kabızlık demek; bağışıklık sistemimizin yok olması ve bütün hastalıklara açık olmamız demektir."
Özellikle yoğun stres yaşayan kişilerde birçok hastalığın görülebileceğini belirten uzman isim açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Hastalıklara direnç azalır, hücrelerde hormonal dengesizlikler çok olur. Hormonal dengesizlikler de halsizlik yapar. Ayrıca yorgunluğun bir nedeni de doğurganlık çağındaki hanımlarda kansızlık, doğum, hamilelik ve emzirmeden dolayı aneminin meydana gelmesidir."
Açıklamasında "Türkiye'de gizli bir anemi salgını var." ifadesini kullanan Karatay, "Bu hiç konuşulmuyor. Bunlar kronik halsizlik nedenidir. Hareket etmek çok önemli ama deli danalar gibi koşmak değil. Açık havada, en aşağı 20 dakika yürümek çok önemli. Böylelikle eklemlerin ve adalelerin çalışıp dolaşımın hızlanmasını sağlayabilirsiniz." dedi.
"Yine beslenmeye geliyoruz. Sinir sistemimizi güçlendirmemiz için bağırsak sistemimizi de güçlendirmemiz lazım. Mikrobiyomlar çok önemli, probiyotikler de öyle. Turşu suyu ve yağlar çok önemli. Bunlardan uzaklaşmamız da çok tehlikeli. Yorgunluğumuzu yükseltir." diyen uzman isim, fazla kilolu olmayan kişilerde bile karaciğer yağlanması görüldüğünü belirtti:
"Karaciğer yağlanmasının en önemli sebebi früktozdur, mısır şurubu şekeridir, 'glutamat' dediğimiz Çin tuzudur. Bunlar karaciğeri bozar. Karaciğer büyük bir fabrikadır. Vücudu toksinlerden arındırır. Onlar vücudumuzda sinsi sinsi biriktikçe kronik yorgunluktan kurtulamayız.