Delta varyantı Avustralya'da nasıl yayıldı?

Geçen yıl küresel Covid-19 salgınından kendisini büyük oranda korumayı başarabilen Avustralya, Delta varyantının ülkede yayılması nedeniyle yeniden kısıtlamalara gitti.

Geçen yıl küresel Covid-19 salgınından kendisini büyük oranda korumayı başarabilen Avustralya, Delta varyantının ülkede yayılması nedeniyle yeniden kısıtlamalara gitti.

Ülkenin en büyük kenti Sydney, vakaların hızlı artışı sonucu 25 Haziran Cuma günü yeniden kapanma tedbirleri altına alındı.

Pazartesi günü ise acil durum ulusal düzeye yükseltildi. Ülkenin en büyük kentleri Sydney, Darwin, Perth ve Brisbane'de karantina önlemleri uygulanıyor.

Nüfusun yaklaşık yüzde 80'ini oluşturan 20 milyonu aşkın Avustralyalı, sıkılaşan Covid tedbirleri altında yaşıyor. Bu, salgın başladığından bu yana kaydedilen en yüksek sayı.

Reklam
Reklam

Federal ve eyalet hükümetlerinin Pazartesi günkü acil durum toplantısında, yeni Covid tehdidinin üstesinden gelmek için aşılamayı hızlandırma kararı alındı. Ancak Avustralyalılar, dünyada aşı kampanyalarının başlamasından 7 ay sonra neden tekrar kısıtlamaya gitmek zorunda olduklarını sorguluyor.

Sınır ve karantina sistemindeki zayıflıklar

Salgın uzmanları, Delta varyantının şimdiye kadarki en bulaşıcı koronavirüs türü olduğu görüşünde. Delta varyantının, Avustralya'nın Covid savunmasındaki tüm zayıflıklardan yararlandığı düşünülüyor.

Ülkenin sınırları ve karantina sistemi, 2020 sonlarında ilk varyantlar görülmesinden itibaren sorunlar yaşamaya başladı.

Ülkeye gelen yolcuların karantinada tutulduğu otellerde, yolcular farklı odalarda kalmasına rağmen yeni vakalar görüldü. Uzmanlar havalandırma sistemine ve otellerin havasız kalmasına dikkat çekti.

Yaklaşık 370 bin kişi, ülkeye gelişlerdeki karantina sisteminden geçti. Ancak salgının yayılmasında, 10 ihlalin kritik rol oynadığı sanılıyor.

Queensland Eyaleti'nde otel karantinasında kaldığı sırada virüsü kapan bir maden işçisi ve karantinadan çıktığı gün virüs taşıdığı fark edilen bir kadın, Avustralya'da bugün görülen salgının yayılmasında etkili oldu.

Reklam
Reklam

Ülkedeki bir diğer zayıf nokta, sınırlarda çalışan görevlilerin korunması.

Avustralya, sınırlarını korumakta oldukça katı davranan bir ülke. Ülkeye dönüş yapan vatandaşların sayısı için bile haftalık limitler uygulanıyor. Bazı riskli bölgelerden seyahate izin verilmiyor.

İnen uçakları kolluk güçleri ve sağlık ekipleri karşılıyor. Yolcular karantinaya yönlendiriliyor.

Fakat aynı titizlik, yolcuları taşıyan şoförler ve diğer çalışanlar için uygulanmıyor.

Sydney'de son virüs salgınında "sıfır numaralı" hasta, bir yolcudan virüs kapan 60 yaşında bir limuzin sürücüsüydü. Şoför, aşı olmamıştı, maske takmıyordu ve düzenli olarak test olmuyordu.

Avustralya'nın sınır ve karantina sistemindeki zayıflıklarla birlikte, uzmanlar Delta varyantının başlı başına bir zorluk yarattığı düşüncesinde.

Sydney'in de bulunduğu Yeni Güney Galler eyaletinde ev içi bulaşının yüzde 100 olduğu bildiriliyor. Önceki koronavirüs türlerinde bu oran yüzde 25 olarak belirlenmişti.

Melbourne Üniversitesi'nden Prof. Nancy Baxter, "Delta varyantı olağanüstü bulaşıcı. Aşılanmış çalışanların bile virüsü aktarma ihtimali var" yorumunu yapıyor.

Reklam
Reklam

Baxter, Delta vakalarının nasıl virüs kaptığının tespit edilmesinin güç olduğunu vurguluyor:

"Sistemler kusursuz çalışsa bile Delta varyantı zorlayıcı. Sistemler de kusursuz olmaması, bizi kolay hedef haline getiriyor."

Aşı programı yavaş ilerliyor

Avustralya'daki aşı programında yaşanan eksiklik ve zaaflar da Delta varyantıyla mücadele etmeyi güçleştiriyor.

Ülkede yetişkin nüfusun yalnızca yüzde 5'i tamamen aşılandı. Yüzde 29'luk kesime ise birinci doz Covid aşısı yapıldı.

Avustralya, OECD ülkeleri arasında aşılamada son sırada yer alıyor. Hükümetin bu durumdan sorumlu olduğu eleştirileri yapılıyor.

Reklam
Reklam

Aşılamadaki gecikme, tedarik sorunlarıyla, düşük Covid vakalarının yarattığı rehavetle ve AstraZeneca aşısıyla ilgili duyulan "pıhtılaşma" tedirginliğiyle ilişkilendiriliyor.

Bu durum, hükümetin AstraZeneca aşısını yalnızca 60 yaş üstüne yapmaya karar vermesini getirdi. Ancak ülkede diğer aşılar yeterli miktarda bulunmuyor.

Sansasyonel medya içerikleri, AstraZeneca aşısıyla ilgili riskin büyütülmesine yol açtı.

Öte yandan AstraZeneca aşısına ilişkin raporlar, aşının kan pıhtılaşması riskinin 'oldukça seyrek' görüldüğü yönünde.

Başbakan Scott Morrison, aşılamanın hızlanması konusunda uzmanların uyarılarına hak veriyor. Yaşlı bakımı ve karantina otelleri gibi yüksek riskli ortamlar için zorunlu aşılama emri veren Morrison, AstraZeneca'nın daha genç nüfusa yapılmasının da önünü açtı.

Koronavirüsün Delta varyantının ürkütücü biçimde yayıldığı Avustralya, geçtiğimiz yıl gördüğü rahatlamayı şimdilik rafa kaldırdı. Avustralyalılar bir süre daha evden çalışacak, maske zorunluluğu devam edecek ve sosyal ortamlarda kısıtlamalar sürecek.

Reklam
Reklam