Demans, kazanılmış ve işlev gören zihnin yitirilmesi demektir. Entellektüel fonksiyonların kaybıdır.Genellikle orta yaş ve orta yaşın ileri evrelerinde görülmeye başlar.
ALZHEİMER İLE BUNAMA AYNI HASTALIK MIDIR?
Alzheimer, demans türlerinden biridir.Görülen demansın yarısından fazlasını Alzheimer tipi demans oluşturur.Bundan sonraki sırayı beyni besleyen damarların daralması ve tıkanması sonucu,beynin yeterince beslenmesine bağlı vasküler demans(damarlara bağlı kanama) alır.
DEMANS NASIL ANLAŞILIR?
•İlk dikkati çeken belirti unutkanlıklar: Hasta yakın geçmişi unutur.Eskiyi en ince ayrıntıya kadar hatırlar.Bu yüzden hasta yakınları hasta için ‘hiçbir şeyi yok,eskileri benden bile daha iyi hatırlıyor’ düşüncesiyle yanılgıya düşerler.Hasta başlangıçta gözlüğü bıraktığı yada parasını koyduğu yeri veya arkadaşlarının adını hatırlamamaya başlar.Unutkanlık zamanla ilerleyerek hastanın yaşantısını zora sokar.
• Uygunsuz cinsel davranış: Cinsel ihtiyaç ,bir ilişkinin yaşamının doğal parçasıdır.Cinsel istek,demanslı hastada da devam edebilir.Hastanın kendini engelleme duygusu zayıfladığı için ilk zamanlarda, cinsel ağırlıklı konuşma,karşı cinse müstehcen imaların yanı sıra hastalığın ilerleyen dönemlerinde toplum içinde soyunma,cinsel organını elleme gibi belirtiler görülebilir.
• Öfke ve sinirlilik: Öfke, yoğun duygusal bir tepki,sinirlenmek ise biraz daha ılımlı bir tepkidir.Eğer hastanın hafif sinirli bir hali yakınları tarafından fark edilmezse;duygular öfkeye doğru tırmanır hasta kendisine ve çevresine zarar verebilir.
•Lakayitlik veya depresyon: Bu tür hastalarda motivasyon eksikliği,oturup boş boş bakma ve dünyadan kopma duygusu vardır. Demanslı hastalarda depresyon da sıkça görülür.Sinirlilik,sıkıntı,uykusuzluk,sık sık ağlama nöbetleri veya aşırı uyku gibi belirtilerde görülür.
• Peşinden ayrılmama veya talepte bulunma: Bu durum sıklıkta terk edilme korkusu nedeni ile ortaya çıkar.Hasta gün boyunca yaşamını yönlendirmesi için yakınlarına yönelir ve daima bir şeyler talep eder.
• Takıntı, şüphe ve paranoya:Takıntıda ne kadar mantık yürütüp,ikna edilmeye çalışılsa da hastada değiştirilemeyen ve düzeltilemeyen yanlış inançlar vardır.Şüpheciliğin özelliği ikna olmamak güvensizliktir.Ayrıca demanslı hastalarda, birinin kendini izlediği ya da öldürmek istediği gibi paranoyalar çok sık görülür.
• Uykusuzluk: Uyku bozukluğu sıkça görülür.Hasta aşırı uyuduğu gibi günlerce uykusuz kalabilir.Uykusuzluk,hafızanın daha da zayıflamasına ve sinirliliğe yol açar.Özellikle Alzheimer tipi demans da yıllar içinde durmaksızın ilerleyen entelektüel yıkım sonucunda hasta tuvalet ihtiyacını,yeme içme gereksinimini kişisel temizlik yapabilme yeteneğini vs. kaybeder.Yakınlarına bağımlı yaşar hale gelir.
Demans, beyin hücresinin zarar görmesi,ile oluşur.En sık görülen demans türü alzheimer ve vasküler demanstır.Vasküler demans beynin damar yapısının bozulması , buna bağlı kanlanma azlığı ve beyin hücresinin zarar görmesi ile olur.
Alzheimer tipi demans da , beyin hücrelerinde tahrip edici maddeler birikir ve beyinde plaklar oluşur.Dünyanın tüm gelişmiş ülkeleri bu hasarın sebebini araştırmakta ve bunu için büyük servet dökmekte fakat kesin bir sonuca ulaşılmamıştır.Bir çok hipotez üretilmiş fakat tam sonuç alınmamıştır.
O HALDE ASIL OLAN VÜCUN İMMUN SİSTEMİNİ ARTTIRMAK SAVUNMA MEKANİZMASINI MAKSİMUM GÜÇTE TUTMAK VE VÜCUTTA EKSİK MADDELEİ YERİNE KOYMAKTIR.
Sağlıklı olan insan bünyesinin tüm hastalıklarla mücadele gücü vardır .Savunma hücrelerimiz , enfeksiyonlarla,kanserle,sebebini bilmediğimiz bir çok hastalıkla savaşır ve onların oluşmasını önler.
ALZHEİMER DA SEBEBİNİ BİLMEDİĞİMİZ VE TEDAVİSİ ŞİFA İLE SONUÇLANMAYAN BİR HASTALIKTIR
Hücre yıpranması hücrede başlar.Demanstan korunmanın birinci şartı beyin ve sinir hücresinin kalitesini en üst seviyede tutmaktır.Peki beyin hücre yapısını neler bozar
1-Yaşlanma ile vücudumuzda azalan savunma hücreleri,bazı hormonlar ve maddeler..
2-Genetiğimizde kodlanmış hastalıkların kötü yaşam koşulları ile ortaya çıkması.Şeker,tansiyon,kalp hastalıkları.....vs gibi.
3-Diş eti hastalıkları.Çoğumuz diş sağlığına beyaz dişlere sahip olmakla ulaşılacağını sanır.Fakat son yıllarda diş eti hastalığının demansta büyük risk oynadığı yönündedir.
4-Sigara ,alkol ve uyuşturucu gibi ... alışlkanlıklar.
5-Stresli yaşam ve spor yapmama ,düzensiz uyku...
6-Kötü beslenme alışkanlığı
DEMANS OLMAMAK İÇİN ......
Günümüzde Chek-up için yapılan tetkikler vücudumuz da bir hastalık olup olmadığını anlamamıza yarar.Var olan bir hastalık zaten bulgu verir.Son yıllarda sağlıklı olmak için hastalık risk faktörleri tespit edilmeye çalışılmakta ve bu risk faktörleri yok edilmeye çalışılmaktadır.Hastalık olmadan vücudun savunma mekanizması güçlendirilmekte ve yaşamı hastalıksız geçirme planlanmaktadır.
Alzheimer en sık görülen demans türüdür ve sebebi belli değildir,dolayısıyla şifa ile sonuçlanan tedavisi henüz tam olarak yapılamasa da dünyada denenen bazı ilaçlar yüz güldürücü sonuçlar vermektedir.peki alzheimerden korunmak için ne yapmalı?
1-Doğumdan itibaren beslenmeye özen göstermek gerekir. Nasıl beslenmek gerektiğini aşağıda detaylı anlatacağım.
2-Stresten uzak yaşamak
3-Düzenli spor yapmak
4-Ailesinde şeker,tansiyon gibi hastalı olanların sık kontrolden geçmesi gerekir.
5-Belli aralıklarla beyin chek-up yaptırmak.
6-Devamlı okuma ve çalışma hayatından kopmama..
BEYİN CHEK-UP NEDİR ?
Aslında chek-up da en önemli organımız olan beyin genellikle incelenmez ve akla gelmez.Beyin ve sinir sisteminin incelenmesinde ,beynin görüntüsüne, işleyişine ve işleyişini sağlayan hormon ve maddelerine bakılır.Beyin hücrelerini yıpratan etkenler tespit edilir.Ayrıca doğuştan var olan veya sonradan oluşmuş patolojiler ortaya çıkarılır.
DEMANS OLMAMAK İÇİN NASIL BESLENMELİ?
Demansın gelişimine katkıda bulunan faktörler arasında aşağıdaki durumlar bulunmaktadır.
-Yükseltilmiş homosistein ve B grubu vitaminlerineksikliği
-Omega-3 yağı eksikliği
-Metabolik sendrom, insülin direnci, disglisemi ve diyabet
-Aşırı stres ve stres hormonu kortizol yüksekliği
-Asetilkolin ve asetiklolin öncülerinin eksikliği
-Antioksidanlardan yetersiz beslenme
-Kalıtsal yatkınlık
-Fiziksel ve zihinsel egzersiz içeren aktif bir yaşam tarzının eksikliği Homositein ve B grubu vitaminler: Demans hastaları üzerinde yapılan çok sayıdaki çalışmada homosisteindüzeyler yüksek ve B grubu vitaminler düşük bulunmuştur.
Homositein toksik bir aminoasttir ve kan testleri ile ölçümlenir. Yaşam boyu yüksek homositein düzeyleri beyinde hasar oluşuturarak hafızada düşüşe neden olur.Vücutta homosistein düzeyleri yükseldikçe B grubu vitaminlerde azalma yaşanır. Özellikle B12 vitamini yaşla birlikte daha az emildiğinden yüksek homositein düzeyleri en çok B 12 vitaminini etkiler.
B12 den zengin besin kaynakları; et, tavuk, balık, yumurta, süt ve süt ürünleridir. Kuru baklagiller, yağlı tohumlar, tahıllar ve koyu yeşil yapraklı sebzeler ise yine demans riskini arttıran B12 dışındaki B grubu vitaminlerden zengindirler. Demans hastalarında özellikle eksikli görülen folat, mercimek ve kuru baklagiller ile ıspanak ve brokolide çok iyi miktarlarda bulunur. B6 ise demans hastalarında eksikliği oluşan bir başka vitamindir. B6 için iyi kaynaklar ise ton ve somon balığı, hindi eti, patates, ıspanak ve muzdur.
Omega 3: Yapılan çalışmalara göre omega 3 yağ asitlerinden DHA ile demans arasında ilişki bulunmuştur. DHA düzeyleri yükseldikçe demans riski azalmaktadır. DHA soğuk sularda yaşayan somon ve ton gibi yağlı balıklarda bulunur.
Antioksidanlar: Farklı çalışmalarda demans hastalarında antioksidan eksikliği belirlenmiştir.Antioksidanlardan zengin beslenmenin demans riskini azalttığını gösteren çalışmalar bulunduğu gibi bunu doğrulamayan araştırmalar da bulunmaktadır. Her şeye rağmen antioksidanlardan zengin beslenmek genel sağlık için en doğru olandır.
Akdeniz tipi beslenme antioksidanlardan zengindir. Sebzeler, meyveler ve balıkların bol, zeytinyağı ile ceviz, badem gibi yağlı tohumların bulunduğu, kırmızı etin ve doymuş yağların az tüketildiği bir diyet hem demans hastaları ve hem de demans riskini azaltmak için de en doğru beslenme şeklidir.
Akdeniz tipi beslenme metabolik sendrom ve diyabet riskini de azaltır ki bu hastalıklar demans ile ilişkili bulunmaktadır.
Kortisol: Stres durumunda vücutta kortisol hormonu üretimi artar.
Fazla kortisolün beyinde hasara neden olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Kortisol düzeylerini azaltmak için kan şekerinde ani hareketlere neden olan besinlerden yani basit korbonhidratlardan kaçınmak, doymuş ve trans yağlar ile alkol ve kafein alımını sınırlamak gerekmektedir. Ayrıca öğün atlamadan düzenli beslenmek, düzenli uyumak ve stres azaltıcı egzersizler yapmak kortizol düzeylerinin düşürülmesine yardımcı olacaktır.
Asetilklolin: Asetilkolin merkezi sinir sisteminde bulunan ve beyin ile hücreler arasında iletişimi sağlayan bir nörotransmitterdir. Eksikliği hafıza ve bilişsel fonksiyonlarda gerilemeye neden olmaktadır. Yeterli asetilkolin üretimini gerçekleştirebilmek için beslenmende yeterli kolin alımı gerekmektedir. Yine bir B grubu vitamin olan kolin için en iyi kaynaklar yumurta,organ etleri başta olmak üzere et, tavuk ve balıklar, süt ve süt ürünleri ile yağlı tohumlar ve çekirdekler(kabak çekirdeği, ay çekirdeği) dir.
TEDAVİDEKİ SON GELİŞMELER
Demans ,son yıllarda tüm tıbbi araştırma şirketlerinin büyük yatırım yaparak araştırma yaptığı yaygın bir hastalık haline gelmiştir.Klasik tedavinin yanında bir çok alternatif tedavi demanslı hastalarda yüz güldürücü sonuçlar vermiştir.Bunların başında kişinin bağışıklık sistemini arttıran ve vücutta eksik olan maddeleri ve hormonları kontrollü bir şekilde yerine koyan tedaviler vardır.
Dünyada ve özellikle ABD de klasik tedavinin yanında kişiye özel olarak yapılan aminoasid tedavileri,vitamin takviyeleri,antioksidan maddelerin bir düzen içinde hastaya uygulanması ve büyüme hormonu.. gibi bazı hormonların doktor kontrolünde uygulanması tedavideki başarıyı arttırmıştır.Bu saydığım tedavi şekilleri zaten yaşlanmaya daha doğrusu ileri yaşın kaliteli geçmesi ve genç görünmek için uygulanan tedavilerin geliştirilmiş şeklidir.
Fakat asıl amaç hasta olmadan vücudumuzu dirençli hale getirerek hastalıklardan özelliklede tedavisi tam olmayan hastalıklardan korunmaktır. Beyin hücrelerinin sağlığını korumak için yukarda saydığım uygulamaları ve beyin ve tetkiklerini düzenli aralıklarla yapmak en doğrusudur.
Prof.Dr.Serdar Dağ
Nörolog