Demir Parmaklıklardaki Karanlık İdare Mahkemesinde

Cezaevi koğuşlarında kullanılan elektrik kullanım bedellerinin mahkumlara ödetildiğini iddia eden İzmirli Avukat Mürsel Ünlü, 130 bin tutuklu ve hükümlüyü kapsayan dava dilekçesini İdare Mahkemesi’ne taşıdı. Söz konusu uygulamanın Türkiye’de ilk kez yargıya taşındığını belirten Ünlü, İdare Mahkemesi’nden istenilen sonucun alınmaması durumunda konuyu AHİM’e taşıyacaklarını dile getirdi.

Çeşitli suçlardan dolayı cezaevlerinde bulunan mahkumların koğuşlarında kullandıkları elektrik bedellerini ailelerinden isteyerek ödedikleri bilgisi İzmirli Avukat Mürsel Ünlü’yü harekete geçirdi. 2001 yılından bu yana Türkiye’de bulunan il ve ilçelerdeki cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin koğuşlarında kullandıkları elektrik ücretlerinin mahkumlar tarafından ödendiğini öne süren Avukat Ünlü, söz konusu uygulamanın iptali için yargının yolunu tuttu. Davanın açılması için İdare Mahkemesi’ne başvurduğunu ifade eden Avukat Ünlü dava dilekçesinin Türkiye’de ilk kez yargıya taşındığını açıklayarak; “ Çok eski tanıdığım bir müvekkilimin yakını Nazilli Cezaevi’nden aradı ve bana, ‘Bizim elektrikler kesildi bana biraz para gönderir misin? dedi. Önce inanmadım Ancak hukuken bir araştırma yaptım ve inanılmaz derecede şaşırdım. Türkiye’de 2001 yılından bu yana cezaevinde yatan hükümlü ve tutuklularının son verilere göre 130 bin civarındaki insanın elektrik paralarını devletin değil bu insanların ödediğini öğrendim. Araştırdıkça şaşırdım ve karikatürize ettim. Güldüm. Bir gün kitap okuyacaksınız elektrik kesildi niye? Koğuşun parası ödenmedi diye kesildi. Sosyal devlet olması ilkesi gereğince ayrıca avukatların yalnızca insanlara sadece hukuki yardım tarzını da gündeme getirdiğimizde bu olaya el atma gereği duydum. Bunun neticesinde o borç isteyen müvekkil adına İdare Mahkemesi’ne Adalet Bakanlığı’na dava açtım. Türkiye’de ilk kez yargıya taşınan bir dava dilekçesidir” dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin’nin yargı paketinde de yer aldığını ifade ettiği kişisel olarak kullanılan elektrikli aletlerin kullanım bedellerinin mahkumlardan tahsil edildiği açıklamasının doğruluğu yansıtmadığını da öne süren Avukat Ünlü koğuşlarda sadece su ısıtıcılarının bulundurulduğunu söyleyerek; “ Ayrıca Adalet Bakanımızın geçtiğimiz zamanlarda yaptığı ‘Aşırı kullanımları tahsil ediyoruz diğerlerini biz ödüyoruz’ açıklamasının gerçeklik payı yoktur. Oysaki koğuşlarda herkes bilir sadece su ısıtıcılar kullanılır. Diğer elektrik tüketim araçları kullanılmadığı için bu tarzdaki açıklamada doğru değil. Mahkum yakınları tepkili. Zaten tutuklu insanlarda yapılan sosyal araştırmalarda yüzde 70 ile 80 arasında yoksulluk sınırının altında olduğu biliniyor. Bu insanların bir de elektrik paralarını ödemek ailelere külfet getiriyor. Aşırı tepkililer” diye konuştu.

SİLİVRİ VE DİYARBAKIR’DA PRATİKTE UYGULAMA YOK

Az gelişmiş yada gelişmekte olan ülkelerde söz konusu uygulamaya rastlanılmadığını anlatan Avukat Ünlü şöyle konuştu: “Angola’da Sri Lanka’nda Katagonya’da bile böyle bir uygulama yok. Bu konuda sadece Türkiye Cumhuriyeti var. Ayrıca 130 bine yakın tutuklu ve hükümlü var. Bütün il ve ilçe cezaevlerinde bu uygulama var. Ancak Silivri’de böyle bir uygulama yok. Yani burada da bu uygulama olması gerekiyor demek istemiyorum. Özellikle terör anlamında siyasi suçluluların yattığı cezaevlerinde böyle bir pratik uygulama yok. Örneğin Diyarbakır Cezaevi’nde de böyle bir pratik uygulama yok. Bu konuda İdare Mahkemesi’nde olumlu bir yanıt alamazsak, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız. Buradan da bir sonuç alamazsak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne konuyu yargıya taşıyacağız”. Ünlü, ayrıca mahkumların elektrik faturalarının ücretlerini ise cezaevi idaresi tarafından tahsil edildiğini ifade etti.

MAHKUM YAKINLARI: ‘ÖCALANI KISKANIYORUZ’

Geçmiş yıllarda cezaevinde kaldığını şimdilerde ise bir yakınının cezaevinde bulunduğunu belirten mahkum yakınlarından Kamil Fidan da söz konusu uygulamaya tepkisini terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ı örnek vererek dile getirdi. Mahkum yakını Fidan; “Ben kendimde yaşadım söz konusu uygulamayı. Hem mahkumsun hem senin özgürlüğünden elinden alınıyor. Biz zaten dışarıda ailelerimize de bakmakla yükümlüyüz. Kışın fazla geliyordu fatura. Para yoksa elektrik de yok. Mahkum yakınım da konuyu ilettiklerinde biz Abdullah Öçalan’ı kıskanıyoruz. Ondan alınmıyor da neden bizim diğer kardeşlerimizden alınıyor? Türk adaletine güveniyoruz. Kanunlarına da güveniyoruz. Ancak aksi bir kararla karşılaşırsak AHİM’e kadar gideceğiz” dedi.