'Demirel, Özal'ın ölmemesi ne tedbir aldı?'

Turgut Özal döneminin Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, Turgut Özal'ın zehirlendiği iddialarına katılmadığı yönündeki açıklamalarını eleştirdi.

Emin Çölaşan'ın, 1 Mayıs 2002 yılında Hürriyet gazetesinde yazdığı 'Özal'ı öldürmüşler' başlıklı yazısını hatırlatan Şıvgın, bu yazıda Demirel'in, Özal'ın öleceğini bildiğinin yazıldığını belirterek, Demirel'in, Özal'ın ölmemesi için hangi tedbirleri aldığını sordu.

Cihan Haber Ajansı'na konuşan Şıvgın, Çölaşan'ın yazısında, 25 Nisan 1993 ve 1 Mayıs 2002 tarihli yazılarında çarpıcı bilgilerin yer aldığını söyledi. "Demirel, Özal'ın öleceğini biliyorsa, ölmemesi için ne tür tedbiri aldı?" diye soran Şıvgın, Demirel'in sorgulanması gerektiğini savundu.

Reklam
Reklam

Zaman aşımına dikkat çeken Şıvgın, Özal'ın otopsisinden somut sonuçlar çıkacağına inandığının altını çizdi. "Özal suikastı aydınlatıldığı takdirde geri gelmeyecek, fakat bu olayın önü açılırsa günümüzdeki suikast girişimlerinin de azalmasını sağlayacaktır." diyen Şıvgın, Özal'ın naaşının çürümemesinin ise bir mucize olduğunu belirterek, "Her ne kadar bilimsel açıklamalar getirilmeye çalışılmış olsa da Özal'ın cesedinin bozulmayışı, onun şehit olduğundan kaynaklanıyor." ifadelerini kullandı.

Devletin olayı aydınlatması, halkın kafasındaki soru işaretlerini gidermesi gerektiğini belirten Şıvgın, sürecin iyi takip edilmesi gerektiğini vurguladı.

ÇÖLAŞAN'IN YAZISI

Emin Çölaşan, Hürriyet'te yazdığı dönemde "Özal'ı öldürmüşler" başlıklı bir yazı kaleme almıştı. 1 Mayıs 2002'de kaleme alınan yazı şöyle:

"1993 yılının sanırım ocak ayı. Halamın oğlu, o sırada Meclis Başkanı olan Hüsamettin Cindoruk'la Özal'dan söz ediyoruz. Kulağıma eğiliyor ve şu sözleri söylüyor: 'Bu gidici. Yakında ölecek.' İnanmıyorum, şaşırıyorum ve aynen 'Ne gidicisi abi, o hepimizi götürür' diyorum. Cindoruk ısrar ediyor:

Reklam
Reklam

'Haberin kaynağı Baba'dır. Bu devlet bilgisi. Sadece sen bil ve ağzını sıkı tut. Önümüzdeki yaz aylarını çıkaramayacak. Baba sağlamcıdır. Bunu diyorsa bir bildiği vardır.'

Birkaç gün sonra, Baba'nın bu bilgiyi Cavit Çağlar'a da verdiğini birinci elden öğreniyorum. Bu devlet sırrını kimseye açamıyorum. Aradan kısa bir süre geçiyor ve Özal 17 Nisan'da ölüyor. Cumhurbaşkanlığına soyunan Baba, bizim gazetenin bazı yazarlarını 24 Nisan günü Konut'ta öğle yemeğine çağırıyor. Öğrenmiş olduğum bu olayı kendisine aktarıyorum ve açıkça soruyorum:

'Özal'ın öleceğini gerçekten biliyor muydunuz...'

Bazı şeylerin bana söylenmiş olduğunu anlıyor. Verdiği yanıtı 25 Nisan 1993 tarihli yazımdan aktarıyorum:

'Hükümetler cumhurbaşkanının sağlığından da sorumludur. İki ay önce ABD kaynaklı bir yerden (tedavi gördüğü, ameliyat geçirdiği Houston Hastanesi'nden) sağlığının iyi olmadığı konusunda bize bilgi geldi. Bunu duyunca kendisine sağlığının nasıl olduğunu sordum. İyi olduğunu söyledi. Ben daha başka bir şey söyleyemezdim. Ancak bizim bilgimiz kalbiyle değil, prostatla ilgiliydi. Durumunun iyi olmadığını biliyordum ama öleceğini nasıl bilirdim. Kimin ne zaman öleceğini sadece Allah bilir.'

Reklam
Reklam

Yazımı şöyle sürdürüyordum:

'Demirel önümüzdeki yaz aylarını çıkaramaz deyip demediği konusunda bir şey söylemedi. Bir kez daha anladım ki, devletin tepesinde çok ilginç olaylar oluyordu.

Anahtar Kelimeler: