Demirel: Yemin krizi çözülmezse...

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, yemin krizinin Meclis zemininde çözüleceğine inandığını belirtti.

Demirel, “Madem ki, Türkiye’nin bütün yöneticileri ‘Bu meseleyi gelin parlamentoda halledelim’ dediler, parlamentoya gidip de ‘parlamentoda bu mesele halledilemiyor’ dedikleri takdirde, parlamentoyu itibarsız yaparlar” dedi.

Demirel, EkoEnerji dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Özcan Ültanır’a verdiği mülakatta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 12 Haziran’da yapılan genel seçim sonuçlarını değerlendiren Demirel, seçime giren 15 partiden 12’sininin oy oranının yüzde 1’in altında kaldığına dikkat çekerek, “Yani, ‘buraya oy verirsek nasılsa boşa gider’ diyerek vatandaş, oyunu mümkün olduğu kadar 12 parti yerine, diğer üç büyük partiye vermiş. Öyle görünüyor. İşte onun için, 2007 seçimlerinde bu partilere giden oy yüzde 14 iken, bu defa yüzde 4 küsur” dedi.

Reklam
Reklam

-“BARAJIN MAKUL SEVİYEYE İNDİRİLMESİ LAZIM”-

Türkiye’deki seçim barajının düşünce özgürlüğünü kısıtlayıcı bir etkisi olduğunu, barajın bu oranda kalması durumunda büyük partilerin dışında yeni bir partinin büyümesinin mümkün olmadığını kaydeden Demirel, barajın makul seviyeye indirilmesi gerektiğini ifade etti.

-“GÖNÜL İSTERDİ Kİ TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ SERBEST BIRAKILSIN”-

Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan CHP’li milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın tahliye taleplerinin reddedilmesinin ardından CHP’nin aldığı Meclis’te yemin etmeme kararını da değerlendiren Demirel, “Bu krize meydan verilmemeliydi. Tabii ki bu çeşit görüntüler, gerek içeride gerek dışarıda, böylesine hevesle, heyecanla yapılmış seçimi gölgeler, bir yerde mutlaka gölgeler. Daha birinci gününde bu kriz çıktı. Ne yapılsaydı denildiği vakit, seçim eğer milli iradenin önemli bir zaferi ise, milli iradenin zaferini sağlamalıydılar, sağlayamadılar. Gönül isterdi ki, bu tutuklu milletvekilleri salınsın, onlar da gelsinler ve yeminlerini etsinler” diye konuştu.

Reklam
Reklam

-“MİLLİ İRADENİN ÜZERİNDEKİ İPOTEK KALKMALI”-

Demirel, sadece iktidardan ibaret bir Meclis’in olamayacağını, muhalefet partilerinin de Meclis’in ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayarak “Onlar olmazsa, yapılan seçimler ne kadar iyi yapılmış olursa olsun, parlamentodan beklenen görevi elde edemezsiniz” dedi.

Demirel, BDP’nin Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesini protesto için Meclis’i boykot ederek grup toplantılarını Diyarbakır’da yapma kararının Türkiye’nin bütünlüğü açısından “iyi bir şey olmadığını” söyledi.

CHP’nin tavrının BDP’ninkinden farklı olduğunu ifade eden Demirel, “Bu da bir reaksiyondur, diğerinden farklıdır. Ne yapıp yapıp önümüzdeki günler zarfında ve en kısa zamanda tutuklu bulunan milletvekillerinin tutukluluklarının kaldırılması, aslında milli irade üzerindeki ipoteğin kaldırılması olur” diye konuştu.

-“YEMİN KRİZİ ÇÖZÜLMEDEN ANAYASA YAPMAK ‘KANUN KARŞISINDA HİLE’ OLUR”-

Yemin krizinin parlamento zemininde çözüme kavuşturulacağına inandığını belirten Demirel, sorunun çözüme kavuşturulmaması durumunda Meclis’in itibarının zedeleneceğine işaret ederek “Yani, bu iş öyle atla deve değil nihayet. Daha önce yapılmış örneği de var, seçimlerde tutuklular salınmış. Türkiye’de de genel temayül de o. Bugün genel temayüle karşı çıkıp ne kazanacaklar ki? ‘Mahkeme edilmesin’ diyen yok, mahkeme edin. Ama serbest bırakmazsanız, o zaman seçilmiş olmanın bir değeri kalmıyor” dedi.

Reklam
Reklam

Demirel, yemin krizinin çözülmediği bir Meclis’te yeni Anayasa çalışmalarının başlatılmasının “kanun karşısında hile” olacağını dile getirerek “Öyle şeylerin olacağını çok tahmin etmiyorum. Oraya giderlerse yanlış yaparlar. Çünkü anayasa falan kalıcı şeyler. Yani kalıcı bir şeyin böyle tertiplerle kabul edilmiş olması, onun kalıcılığına leke getirir” diye konuştu.

-“MERKEZ SAĞ DEDİĞİMİZ ŞEY HALKTIR”-

Demirel, AKP’nin seçimlerde yüzde 50’ye yakın oy alması üzerine yapılan “AKP merkez sağ tabanına oturdu” yorumlarına da değinerek şöyle konuştu:

“Merkez sağın tabanına tamamen oturmuş olmak öyle kolay olsa, eğer merkez sağın tabanına oturmuş olsaydı, kendinden evvel oturanlar da oturmaya devam ederlerdi. Merkez sağ dediğimiz şey, aslında halktır ve halkın sırtında yumurta küfesi yoktur. Halk bugün senin arkandadır, yarın başkasının arkasında olur. Halkın iradesine hiç kimse senet çıkarmış değildir. Nasılsa bize oy veriyorlar diye, eğer yan gelip yatarsanız, uyandığınız zaman yanınızda kimseyi bulamazsınız.”

Reklam
Reklam

ANKA

Anahtar Kelimeler: