Brüksel’de Avrupa Parlamentosunda, AB Türkiye Sivil Komisyonu (EUTCC) tarafından 12. Uluslararası Kürt konferansı düzenlendi. Düzenlenen konferansa HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana, Gazeteci Cengiz Çandar ve bir çok konuşmacı katıldı.
“Savaş kara bir örtüdür”
AP Kürt konferansında konuşan HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana, “Savaş kara bir örtüdür, açlığın, zorunlu göçün, mağduriyetin, kuralsızlığın, hak ve özgürlük taleplerinin, yaşam hakkının üstünü örter, bu gün Ortadoğu’da, Kürdistan’da, Cizre’de, Silopi’de, Silvan’da, Dar Geçitte, Sur’da yaşanan tam da budur. Kürt sorunu uluslararası bir sorundur, bu gün Kürtlere dayatılan 2. Lozan’dır” dedi.
AP Kürt konferansında konuşan Gazeteci Cengiz Çandar “Çocukluğumdan bu güne siyasetin içinde olan, siyaseti soluyan biri olarak Türkiye’nin bu kadar kötü bir dönem yaşadığını hatırlamıyorum. Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki tünelin sonunda ışık da görmüyorum. Bu güne kadar 65 tane çocuğun, Leyla Zana’nın az önce söylediği gibi 35 günlük çocukların bile kurşuna hedef olduğu, cenazelerin kaldırılamadığı, küçük bedenlerin buzdolaplarında, sokağa çıkma yasakları altında yaşıysan şehirlerde saklandığı ve her gün bu hayatı yaşayan ve şehirlerini harabeye çeviren birleşimin yönettiği bir ülke durumunda. Bu hale tepki gösteren 89’u Türkiye üniversitelerinden, 120 tanesi Türkiye dışı üniversitelerden gelen üniversite mensupları bunun son bulması için bir bildiride bulundu ve bu kişilere Cumhurbaşkanı kendisi Akademisyenlere terörist, Akademik terör dedi. Bir akıl tutulması ile karşı karşıya Türkiye” dedi.
Ana Muhalefette Kendini Gözden Geçirmelidir
AP’de Kürt konferansında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş “12.si düzenleniyor yanılmıyorsam bu konferansın, bizler bu AP altında çözüm arıyoruz. Türkiye’nin saygın gazetecilerinden Cengiz Çandar’ın da dediği gibi Türkiye yakın tarihin en kötü gününü yaşıyor, siyasi olarak dersek de karamsarlık yapmış olmayız. Kürtler yeniden 100 yıl sonra tarih sahnesine çıkarken, Türkiye ne yaptı İslamcı olarak tehdit olarak gördükleri ve onu tehdit olarak gören Ulusalcılar, Türk milliyetçiler uzlaşma noktasına geldi, Laik Ulusalcılar ve Türk Milliyetçiler hepsi bir arada, neden çünkü Kürtler tarih sahnesinde. Kürtler Türk halkını tehdit olarak görmüyor, Kürt Halkı hiç kimse için bir tehdit değil. Kendileri değişmediği için etraftaki değişimi anlayamıyorlar. Meşhur bir fıkra var, sürücünün biri otobanda ters yola girer, biraz sonra radyodan trafik uyarı yayını başlar ve otobanda sürücünün biri ters yolda gitmektedir ve bütün sürücüler lütfen dikkatli olsun diye uyarılır, ters yoldan giden sürücü öfkelenir ne birisi hepsi tersten gidiyor hepsi tersten gidiyor der öfkelenir, Türkiye’nin durumu bu. Tersten gidenin kendileri olduğunu bir türlü ters yoldan gidenin kendileri olduğunu bir türlü anlatamıyoruz. Bu noktada bütün Türkiye yönetim kadrosunun, Ana Muhalefetin kendini gözden geçirmesi lazım, çünkü tarih akıyor, bölge dengeleri giderek çözümü dayatıyor ve Türkiye bunun dışında kaldıkça fatura daha ağır oluyor” dedi.
“Aklı başında bir devlet PYD’nin Cenevre’de olması için çaba sarf etmeli”
“PYD’yi büyük bir tehdit, Suriye’deki örgütlü Kürt yapısını terörist olarak görmesini Cenevre’de görüşmelere katılmaya karşı duruşla engellemeye çalışması işte bu akıl tutulması sonucudur. Aklı başında bir Devlet bütün bölgedeki gelişmeleri doğru okuyup tam tersine PYD’nin ve Suriye’deki Kürt örgütü yapılarının Cenevre’de olması için çaba sarf etmelidir. Türkiye Cenevre’de tam da yanına oturtmalı uzağa değil, karşısına değil, tam da kendi yanına oturtmalıdır, en çok da Türkiye’nin ihtiyacı var buna. Bu cesaret gösterilebilirse, bu tutum sağlıklı bir şekilde, hızlı radikal politika değişikliğine dönüşebilirse, Türkiye ile birlikte Kürtlerde kazanır. Kürtler ve Türkiye birlikte kazanırsa Ortadoğu barışının önü açılır ve bütün Avrupa’yı pozitif etkileyebilecek, hepimizin hayal ettiği o Ortadoğu Barışına doğru gidiş çok daha mümkün olur” dedi.
Brüksel’de bulunan HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş soruları cevapladı.
HDP’nin Parti kongresi ve Başkanlık sistemi hakkında hazırlanması düşünülen Anayasa Uzlaşma komisyonu hakkında ve İmralı görüşmeleri hakkında kitap hakkında konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş “HDP’de önemli denilen isimleri biz daha çok meclis grubunda parlamentoda değerlendirmeyi düşündük, delegasyon bu şekilde uygun gördü onayladı.Uzlaşma komisyonunda çalışmalar başlamadı, uzlaşma masasında tartışılamayacak hiçbir şey yok, uzlaşma çıkar mı çıkmaz mı bu tartışma masasında tartışmalar başladıktan bittikten sonra belli olur. Kitap bizim yayınladığımız bir kitap değil, bizim bir çalışmamız değil, hepsini okuyamadım, fakat bizim şuana kadar basına yansıyan yazılıp çizilenler önemli bir kısmı oradaki tartışmalarımızı yansıtıyor. Müzakere çözüm süreleri, İmralı görüşmeleri şeffaf olmalıydı tartışıldığı dönemde konuların esası hakkında kamuoyu bilgilendirilmeliydi biz hep bunu savunduk, hükümet sakladı sürekli saklamaya çalıştı. Orada gizli saklı gayrimeşru bir şey konuşulmuyor, Türkiye aleyhine bir faaliyet yürütülmüyor, keşke zamanında çok daha şeffaf bir süreç yürütülmüş olsaydı” dedi. (DHA)
KÜRTLERİN OLMADIĞI MASA EKSİK KALIR... BİZ YPG'YE KARŞIYIZ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bugün grup toplantısında şöyle konuşmuştu;
Herkes net bir tutumla terörün karşısında yer almalıdır. Bizim için iyi terörist kötü terörist yoktur.ABD Başkan yardımcısı Biden ile Suriye, Irak ve Kıbrıs konusunu ele aldık. Bizim için PKK ile PKK'nın Suriye kolu PYD ve YPG arasında fark yoktur. Bizler DAEŞ, PKK veya El Kaide gibi bütün örgütlerle mücadelemizi sürdüreceğiz.
Biz Suriye'de Kürtlerin, Arapların, Türkmenlerin, Sünnilerin, Nusayrilerin, Hrıstiyanların hep beraber, bir arada olduğu bir masa olması gerektiğini düşünüyoruz. Kürtlerin masada bulunması bir zarurettir. Kürtlerin olmadığı bir masa eksik olacaktır. Ancak biz Kürtlerin değil, Kürtlere de zulmeden YPG'nin ve PYD'nin masaya oturmasına kesinlikle karşıyız.
Muhalefet aynı bozuk plağı çalmaya devam ediyor. Türkiye zor bir coğrafyada her şeyi göğüslemek zorunda.
LAVROV KÜRTLERİ İSTİYOR
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Cenevre'de yapılacak Suriye görüşmelerine görüşmelerine Kürtlerin temsilcilerinin de katılmasını istemişti.
Lavrov, 450'den fazla Rus ve yabancı gazetecinin katıldığı toplantıda, Kürtlerin Suriye görüşmelerine katılımının önemini vurguladı. "Bu grubu davet etmemek en büyük hata olur" diyen Lavrov, Kürtlerin Suriye nüfusunun yüzde 15'ini meydana getirdiğine dikkat çekmişti.
"ULUSLARARASI HUKUKUN İHLALİ ANLAMINA GELİR"
Kürtlerin görüşmelere davet edilmemesinin adaletsiz olacağını, ters tepeceğini belirten Lavrov, bazı muhalif grupların müzakere süreci dışında bırakılmasının uluslararası hukukun ihlali anlamına da geleceğini belirtmişti.
(DHA/İHA)