Demirtaş, "Karşılıklı sağduyulu yaklaşım devam ettiği müddetçe sorun olmayacaktır" dedi. Oslo sürecine doğrudan dahil olmadıklarını belirten Demirtaş, ''Bu yeni süreçte biz de varız'' diye konuştu.
Diyarbakır'da bir grup gazeteciyle buluşan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, kentte yapılacak 3 PKK'lının cenaze töreni, yeni diyalog süreci ve bu süreçte BDP'nin rolünü değerlendirdi.
**'DİYARBAKIR SİYASİ BİR MERKEZ'**
Cenaze törenini siyasi bir merkez olduğu için Diyarbakır'da yapacaklarını belirten BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, provokasyon tartışmalarına tepki gösterdi.
Kendileri veya halktan kaynaklı bir sıkıntı olmayacağını belirten Demirtaş, "Arkadaşlarımız Diyarbakır ve diğer illerdeki güvenlik güçleriyle görüşüyorlar. Hazırlamış olduğumuz programın sağlıklı yürümesi için mümkün oldukça ortaklaşmaya çalışıyorlar. Şu ana kadar engelleme, yasaklama durumuyla karşılaşmadık. Bu karşılıklı sağduyulu yaklaşım devam ettiği müddetçe sorun olmayacaktır.
Günlerdir ısrarla Diyarbakır'da yapılacak cenaze törenleri için provokasyonu gündemde tutmak, provokasyonlara zemin hazırlamaktır. Provokasyon derin güçlerden gelir. Halk niye provokasyon yapsın? Kim provokasyon ihtimalini ortaya koyuyorsa, lütfen kaynağını da açıklasın. Cenaze törenlerinde gereksiz bir kaygı uyandırmanın hiçbir anlamı yok. Elbette siyasi insanlara sahip çıkmak da siyasi olacaktır. Güvenlik güçleri provokasyon ihtimali üzerinde duruyorsa, hükümet yaygara koparıyorsa, sessiz sedasız bunu engellesin" diye konuştu.
**'OSLO'DA YOKTUK, BU SÜREÇTE VARIZ'**
Oslo süreçlerinin doğrudan içinde olmadıklarını kaydeden Demirtaş, şunları söyledi:
"Ama bu defa sayın Ahmet Türk ve milletvekili arkadaşımız Ayla Ata'nın İmralı'ya gitmesiyle bu sürecin resmen içerisinde olduk. Gücümüz oranında içinde olacağız. BDP çok önemli bir aktör olarak bunu başından beri savunuyordu. BDP ve Kandil işin içerisinde olmadan süreç ilerlemez. Biz tabi ki çözüm niyetlerine sonuna kadar destek oluruz. Ama karanlık, gri noktalar var. Bunlar aydınlandıkça çok daha net konuşmamız lazım. Biz barış sağlansın, çözüm olsun istiyoruz. Net olan budur. Kürt tarafı buna hazırdır. Hükümetin de başlatmış olduğu bir girişim var. Bunun ötesinde netleşmiş şeyler olmadan geleceğe dair somut şeyler söylemek doğru değil. Hükümetin gerçek niyeti Kürt sorununun çözümü olmayabilir, tasfiye olabilir. Bütün bu niyetlerden bağımsız bir süreç başladı. Barış ve özgürlük isteyenler bunun içini doldurmalı, katkı sunmalıdır. Sürecin içini doldurmak zorundadır.
Bu süreç geçmiş süreçlere göre daha ciddi, daha kararlı. İmralı'ya gitmek için bizim resmi başvurumuz var. Ne zaman gerçekleşir bilmiyorum. Sonuçta Adalet Bakanlığı'na bağlı. Ama sürecin ilerlemesi için bu tür gidişlerin olması lazım. Kürt halkının kültürel, sosyal, siyasal sorunlarının çözümü demokratik bir cumhuriyet ve demokratik bir anayasa ile mümkündür. Yerinden yönetimin güçlendirilmesi, otonomi, demokratik özerklik tartışmaya açılmıştı. BDP'nin de desteklediği formüllerdi bunlar. Hükümet zaman zaman açıklama yapıyor kürtlerin beklentilerine ve taleplerine ilişkin. Derli toplu olarak bizimle paylaşılmış bir proje yok. Hükümet Kürtlerin özgürlükler konusundaki beklentileri ile aynı noktada değil. AK Parti'nin büyük bir kısmı anadile karşıdır. Sonuçta bu konular müzakere süreci içerisinde yaşananlardır. Müzakerede bir mücadele sürecidir. Müzakere bir çözüm arayışıdır, çözüm sürecidir."
**HEWLER (ERBİL) SÜRECİ**
BDP Eşbaşkanı Demirtaş, yeni sürece yeni ad verdi. Demirtaş, bu konuda şunları söyledi:
"Daha önceki görüşmeler İmralı'da ve Oslo'da olduğu için bu isim verildi. Eğer olacaksa, devam edecekse ve taraflar bu konuda bir trafik başlatacaksa belki doğru isim "Hewler (Erbil) sürecidir.
Hewler (Erbil) süreci PKK ile devlet arasında belki işleyebilir. Sayın Öcalan İmralı'da olduğu sürece de bu görüşmeler niye yapılmasın?"
Fransa'nın başkenti Paris'te 3 kadın PKK'lının öldürülmesinden sonra Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın sözlerini önemsediklerini kaydeden Demirtaş, Diyarbakır'daki cenaze töreninde verilecek güçlü mesajların Abdullah Öcalan'a verilen desteğin de göstergesi olacağını sözlerine ekledi.
**ARINÇ NE DEMİŞTİ?**
PKK'nın kurucularından Sakine Cansız'ın da bulunduğu 3 kadının Paris'te infaz edilmesini değerlendiren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bir insanın hayatına bu kadar vahşice son vermek çok kötü, çok çirkin, adeta büyük bir vahşet" diye konuşmuştu.