Ne hikmetse 1 Kasım Erken Seçimi'nden sonra bir anda ortadan kaybolan Fuat Avni 15 Ocak itibariyle yine "enteresan" iddialar ile ortaya çıktı. Saat 17 civarı başladığı mesaisi ile yine çok konuşulacak iddialarda bulunan fenomen hakkında geçtiğimiz günlerde Odatv yazarı Asiye Güldoğan çok ilginç bir komple teorisi yazmıştı.
Sayfanın sonunda satır başlarını bulabilirsiniz...
Hiç beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan, özellikle seçim zamanı sosyal medyanın en çok konuşulan konularından biri olan fenomen ve son 3 aylık suskunluğu üzerine Odatv yazarı Asiye Güldoğan'ın yazdığı yazı hayli enteresan.
Yazının başında fuatavni'nin yaptıklarını derleyen Güldoğan son kısımdan çok ilginç bir "duyumunu" paylaşıyor okuyucu ile;
"...Cemaat mensupları son günlerde Fuat Avni meselesini kendi aralarında konuşuyor. Alt tabaka diyeceğimiz kesim, daha düne kadar Fuat Avni’yi göklere çıkarırken, şimdi yerin dibine batırıyor. Bazıları “Erdoğan’ın Truva atı” görüyor, bazıları “Cemaat'in yanlış stratejisi” diye yorumluyor.
Cemaat'in üst kesimlerinde ise çok konuşulmuyor. Ancak Cemaat'in içinde iyi bir konumda olan bir tanıdığım, yurt dışına kaçan tanınmış bir Cemaat ağabeyinden şöyle bir şey duymuş.
“Fuat Avni aslında herkesle arası iyi olan, herkesi iyi tanıyan, hükümet mensuplarıyla da Erdoğan'la da zamanında iyi görüşen C. Abiydi. Ancak o da ağır bir hastalığa yakalandı. Birkaç aydır hastalığı daha da ağırlaştı, üstelik yurt dışına kaçmak zorunda kaldı. Hem hastalığından, hem de Fuat Avni misyonunun artık anlamsız kalmasından yazıp edemiyor. Başkaları da onun gibi herkesle irtibat kuramıyor, gelen bilgileri onun gibi derleyemiyor. Yapsa bile açık verme durumu var.”
Doğru yanlış bilemem ama Fuat Avni hakkında bugüne kadar duyduğum ilginç bir duyum. Bana aktaran tanıdığım da, ona söyleyen ağabey de yabana atılmayacak kişiler. Fuat Avni dedikleri kişi de, şöyle düşününce Cemaat'in içinde yapabilecek nadir kişilerden. Gerçekten de her kesimle, her Cemaat'le, her hükümetle arası iyi olan biriydi. Yazarlığı, hatta kitapları da var. Ağır bir hastalığa tutulduğu da doğru. Kesin odur diyemem ama imkansız da diyemem."