DEMOKRASİNİN İNFAZI: 27 MAYIS - Menderes'in siyasi yaşamındaki dönüm noktası: Kütahya

CHP'den ayrılan Celal Bayar, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan ile kurduğu Demokrat Parti'nin girdiği 21 Temmuz 1946'daki ilk çok partili seçimde Kütahya'dan milletvekili seçilen Adnan Menderes'in siyasi hayatı, 14 yıl sonra 27 Mayıs 1960 darbesinde yine aynı kentte tevkif edilmesiyle sona erdi - DPÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Sarıkoyuncu Değerli: - "21 Temmuz 1946 seçimleri gündeme geldiğinde o zamanki seçim kanunu birden fazla ilden seçime katılmaya izin verdiği için Adnan Menderes, hem memleketi olan Aydın hem de Manisa ve Kütahya'dan milletvekili adayı olmuştur. Merhum Menderes, memleketi Aydın'da seçimleri kazanamamış ama Kütahya'da kazanmıştır" - "Adnan Menderes, çok partili dönemdeki siyasi hayatına ilk olarak Kütahya ile başlamış, maalesef siyasi hayatı da 27 Mayıs 1960'ta Kütahya'da sona ermiştir" - "Sıkıyönetim nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Menderes askerler arasında götürüldüğü sırada Kütahyalılar, ona evlerinin pencerelerinden ve balkonlarından sevgilerini, saygılarını, gözyaşları arasında el sallayarak göstermişlerdir"

MUHARREM CİN - CHP'den ayrılan Celal Bayar, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan ile kurduğu Demokrat Parti'nin (DP) girdiği 21 Temmuz 1946'daki ilk çok partili seçimde Kütahya'dan milletvekili seçilen Adnan Menderes'in siyasi hayatı, 14 yıl sonra 27 Mayıs 1960 darbesinde yine aynı kentte tevkif edilmesiyle sona erdi.

Memleketi Aydın'dan 1931 yılında milletvekili seçilen Menderes, 1935, 1939, 1943 seçimleri sonrasında da parlamentoda Aydın milletvekili olarak yer aldı. Daha sonra DP'yi kuran Menderes, DP'nin ilk sınıvı olan 1946 seçimlerinde ise Kütahya milletvekili seçildi.

Reklam
Reklam

Siyasi hayatındaki önemli dönüm noktalarını Kütahya'da yaşayan eski başbakan Menderes, tevkif edilmesinin ardından bazı bakan arkadaşlarıyla Yassıada'da yargılandı. Yargılama sonucunda Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan, 1961'de idam edildi.

Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Sarıkoyuncu Değerli, AA muhabirine, Menderes'in yıllar geçmesine rağmen unutulmayan Türk siyasetinin önemli isimlerinden olduğunu vurguladı.

Türkiye'de çok partili hayata geçilmesiyle Adnan Menderes'in arkadaşlarıyla birlikte 7 Ocak 1646'da Demokrat Parti'yi kurduğunu hatırlatan Değerli, şöyle konuştu:

"21 Temmuz 1946 seçimleri gündeme geldiğinde o zamanki seçim kanunu birden fazla ilden seçime katılmaya izin verdiği için Adnan Menderes, hem memleketi olan Aydın hem de Manisa ve Kütahya'dan milletvekili adayı olmuştur. Merhum Menderes, memleketi Aydın'da seçimleri kazanamamış ama Kütahya'da kazanmıştır. Böylelikle Aydın Menderes 1946-1950 döneminde Kütahya milletvekili olarak TBMM'de yer almıştır. O yüzden de Adnan Menderes'in Kütahya'ya ayrı bir sevgisi ve ilgisi vardır. Her konuşmasında Kütahya'ya çok fazla borçlu olduğunu ifade etmiştir."

Reklam
Reklam

- "Darbenin sabahında Kütahya'ya geldi"

Değerli, Menderes'in darbenin ilan edildiği saatlerde ani bir karar alarak bulunduğu Eskişehir'den Kütahya'ya geldiğini aktardı. Darbe öncesi Adnan Menderes'in yaşanan siyasi gerilim ve darbe yapılma ihtimali nedeniyle halkla buluşmak için Eskişehir, Kütahya ve Konya gezisi düzenlemeye karar verdiğini anlatan Değerli, şöyle devam etti:

"Menderes, 26 Mayıs 1960'da yurt gezisine Eskişehir'den başlamıştır. Eskişehir'de Başbakan Adnan Menderes'i havacı subaylar ihtilal kıtası olarak karşılamıştır. Menderes tam selam vereceği sırada sırtlarını dönüp marş söylemeye başlamışlar ve oradan uzaklaşmışlar. Bu durum Menderes'i son derece üzmüştür. Halka hitap etmek için gittiği Odunpazarı'nda hoparlörün kablosu kesilerek konuşma yapmasına izin verilmemiştir. Oysa ki Menderes, burada seçime gitme kararını açıklamayı planlıyordu. Bütün bu gelişmelerin ardından Başbakan Menderes o geceyi Eskişehir Şeker Fabrikası'nda geçirmiştir. 27 Mayıs sabaha karşı Kütahya'ya gelmek için yola çıkmıştır. Bu durumun öğrenilmesi üzerine Ankara'dan emir alan Eskişehir Hava Komutanlığından kalkan uçaklar, Menderes'in konvoyunu takip ederek alçak uçuşlarla tacizde bulunmuştur."

Reklam
Reklam

- Kütahya'da gözaltına alındı

Prof. Dr. Değerli, Menderes'in Kütahya'ya geldiğinde o dönemdeki Kütahya Garnizon Komutanı Albay Süleyman Demet ve yetkililerce karşılandığını anımsatarak, "Daha sonra bugün adalet sarayı olarak kullanılan o günlerdeki hükümet binasına geçiyor. Bir süre sonra da gelen talimat üzerine gözaltına alınan Menderes, askerler eşliğinde Kütahya Tayyare Alay Komutanlığına götürülüyor. Oradan da Eskişehir'den gelen Albay Muhsin Batur tarafından Ankara'ya götürülüyor." ifadelerini kullandı.

- "Halk balkonlardan sevgi gösterisinde bulundu"

Kütahya halkının Adnan Menderes'e karşı, Menderes'in de Kütahya halkına çok derin sevgi ve saygısı olduğunu dile getiren Değerli, şöyle devam etti:

"Sıkıyönetim nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Menderes askerler arasında götürüldüğü sırada Kütahyalılar, ona evlerinin pencerelerinden ve balkonlarından sevgilerini, saygılarını, gözyaşları arasında el sallayarak göstermişlerdir. Menderes'i idama götüren, tarihin acı cilvesi demek lazım çünkü Adnan Menderes çok partili dönemdeki siyasi hayatına ilk olarak Kütahya ile başlamış, maalesef siyasi hayatı da 27 Mayıs 1960'da Kütahya'da sona ermiştir."

Reklam
Reklam

- "Kütahya'yı güvenli bir liman olarak gördüğü için geldi"

Gazeteci-yazar İhsan Tunçoğlu da Menderes'in 27 Mayıs 1960 darbesinin sabahı Kütahya'ya gelmesini yazdığı bir kitapta anlattığını hatırlattı.

O günü ve yaşananları tanıklarından dinlediğini aktaran Tunçoğlu, şunları kaydetti:

"Menderes'in darbe sabahı Kütahya'ya gelmesinin önemli bir nedeni var; o Kütahya'yı sığınılacak bir yer, güvenli bir liman olarak gördüğü için geldi. Kütahya halkı 1946'da Demokrat Parti'den Meclis'e göndererek başbakanlık yolunu açmıştır. O gün olaya tanık olan birinin bana anlattığı bilgiye göre, Kütahya Tayyare Alay Komutanı Süleyman Demet, Adnan Menderes'i uçakla istediği bir yere kaçırma teklifinde bulunmuş. Merhum Menderes'in de bu teklifi kabul etmeyerek, 'Ben milletimin ordusuna güveniyorum. Kaçmamı gerektirecek bir durum yok. Asla kaçmaya tenezzül etmem.' dediğine şahit olan biri bana bu bilgiyi aktarmıştı."

- "Askerler tarafından götürüldüğüne şahit oldum"

O günün tanıklarından 86 yaşındaki Sıtkı Sayıner ise darbenin yaşandığı günlerde belediyede anons memuru olarak çalıştığını belirtti.

Reklam
Reklam

Sayıner, askerler tarafından verilen talimat doğrultusunda belediyeden darbe anonsu yaptığını ifade ederek, "O gün sokağa çıkma yasağı vardı. Askerler anons memuru olduğum için bana özel izin verdiler ve darbeyi duyurmak için belediyeden anons ettirdiler. O dönem 'Merhum Menderes uçak dolu altınlarla kaçmak üzereyken yakalandı' anonsu yaptırdılar. Oysa ki Menderes, Kütahya'da gözaltına alındı ve götürüldü. Ben kendisinin askerler tarafından götürüldüğüne şahit oldum ve çok üzülmüştüm." diye konuştu.

Anahtar Kelimeler: