Demokratik Toplum Kongresi'nden 'öz yönetim' kararı

HDP eş başkanları ile DBP ve HDK temsilcilerinin katıldığı Demokratik Toplum Kongresi'nin olağanüstü toplantısından 'öz yönetim' ilanlarına destek kararı çıktı. Demirtaş, "İnşallah muhattaplarımız deklarasyonu okur" dedi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), sokağa çıkma yasakları, operasyonlar ve bölgedeki gelişmeleri ele aldığı iki günlük toplantının ardından 'Öz yönetimlerle ilgili siyasi çözüm deklarasyonu' yayınladı.

HDP (Halkların Demokratik Partisi), HDK (Halkların Demokratik Kongresi) ve DBP'nin (Demokratik Bölgeler Partisi) dahil olduğu DTK'nın Diyarbakır'da düzenlediği olağanüstü toplantı sonrası sonuç bildirgesini eş başkanlar Selma Irmak ve Hatip Dicle, Türkçe ve Kürtçe okudu.

'Demokratik özerk bölgeler' oluşturulması önerilen bildirgede, özyönetim ilanlarının da Kürt halkı tarafından benimsendiği belirtildi.

Reklam
Reklam

Açıklamada yer alan ifadelerin bir kısmı şöyle:

"Özyönetim ilan edilen yerlerde bir yıldır sakız gibi çiğnenen "kamu güvenliği" adı altında seçilmişlere, sivil halka, siyasetçilere ve gençlere yönelik tutuklama ve infazlara yönelinmesi, özyönetim alanlarını hendekler ve barikatlarla savunma durumunu ortaya çıkarmıştır. Bugün, sorunu hendeklere sıkıştıran ve bunun üzerinden geliştirilen devlet terörünü meşrulaştıran politikalara karşı halkımızın geliştirdiği meşru direniş, özünde kendi kendini yerelden yönetme, yerel demokrasiyi inşa etme talebi ve mücadelesidir. Kürt halkının hukuki, siyasi ve statü talebi kabul edilmediği için Kürt halkı da kendi öz gücüne dayanan bir mücadele sürecine girmiştir."

"Bu mücadele toplumsal sorun üreten iktidarcı, merkeziyetçi ve erkek egemen yönetim anlayışlarına alternatif olarak demokratik siyaset anlayışını, yönetim modelini ve sistemini benimseyen, toplumsallığı ve birlikte yaşamı, Kürt sorununun siyasi statü temelinde demokratik çözümünü esas almaktadır. Bu da, sorunun esas olarak bir demokrasi ve özgürlük sorunu olduğunu ortaya koymaktadır."

Reklam
Reklam

'Birçok sorunun çözümüne kapı aralayacak'"Demokrasi ve özgürlük talepleri özünde siyasi statü talepleridir. Çözümü de siyasi müzakere zemininde olmalıdır. Bu nedenle, yaşadığımız bütün sorunların aşılabilmesi için diyalog ve müzakere kanallarının yeniden devreye girmesi önemlidir. Bunun için de, Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan'ın özgürlüğünün sağlanmasını, sürecin sağlıklı ve istikrarlı yönetilebilmesi için zorunlu görmekteyiz."

"Demokratik özerklik, özyönetimler ve yerel demokrasi açısından spekülatif tartışmaların son bulması için Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik şartındaki çekincelerin kaldırılması yanında, aşağıda belirteceğimiz demokratik özerklik sorumluluk alanlarının tespiti çerçevesinde sadece Kürt sorunu değil; siyasi, toplumsal ve idari birçok sorunun çözümüne kapı aralayacağına inanıyoruz."

Bu çerçevede,

Ülke genelinde kültürel, ekonomik, coğrafi yakınlıkları dikkate alınarak bir veya birkaç komşu şehri kapsayacak biçimde demokratik özerk bölgelerin oluşturulması,Tüm bu özerk bölgelerin ve kentlerin demokratik esaslarla seçilmiş meclisler ve meclisler içinden seçilmiş özyönetim organları tarafından Türkiye'nin yeni demokratik Anayasası'nın temel prensipleri çerçevesinde yönetilmesi. Özerk Bölgelerin halk iradesinin ayrıca TBMM ve merkezi yönetimde de demokratik esaslar temelinde temsil edilmesi.Demokratik özerk bölgeler ve diğer idari birimlerde merkezi yönetimin seçilmişler üzerindeki her türlü vesayetine son verilmesi, seçilmişleri görevden alma yetkisinin kaldırılması. Merkezi yönetim organlarının, yeni demokratik anayasa ilkelerine uyulması doğrultusundaki denetimleri dışında bölgesel ve yerel yönetimler üzerindeki her türlü vesayetinin son bulması,Özerk bölge ve kentlerde şehir, mahalle, köy, kadın ve gençlik meclislerinin, farklı halklar ve inanç toplulukları meclislerinin, sivil toplum örgütlerinin karar alma ve denetleme süreçlerine doğrudan katılımının sağlanması,Demokrasinin derinleşmesi, kapsamlılaşması, özgür ve demokratik yaşamın sağlanması açısından kadınların meclislerde, tüm karar mekanizmaları ve özyönetim kademelerinde eşit temsilinin tanınması. Kadınların ihtiyaçları doğrultusunda meclis, komün ve toplumsal kurumlar kurabilmesi; kadın kurumları ve kadınlarla ilgili kararların tamamen kadın meclislerinin onayından geçmesi. Kadının her alanda özgür ve özerk örgütlenmesinin tanınması.Gençliğin karar mekanizmaları ve özyönetim organlarında yer alması. Bu açıdan gençliğin her alanda özgün örgütlenmesi ve karar mekanizmalarına özgün kimliğiyle katılmasının sağlanması,Her kademede eğitimin özyönetimlere bırakılması. Türkçe'nin yanı sıra bütün anadillerin de eğitim ve öğretim dili olması. Eğitim müfredatında genel müfredat dışında yeni demokratik anayasa, evrensel değerler ve insan hakları çerçevesinde yerelin tarihi, kültürel ve toplumsal özgünlükleri ve ihtiyaçları temelinde müfredata eklemeler yapılması. Türkçe'nin yanında yerel dillerin de resmi dil olarak kabul edilmesi.Dil, tarih ve kültür alanında her türlü çalışma yapabilmek. Aynı zamanda İnanç ve ibadet hizmetleri sunan kurumların özerk kurumlar olarak örgütlendirilmesinin sağlanması.Bütün düzeylerdeki sağlık ve tedavi hizmetlerinin özerk yönetimlerce sunulabilmesi.Yargı Sistemi ve Adalet Hizmetlerinin Özerk Bölge Modeline göre yeniden düzenlenmesi.Toprak, Su ve Enerji kaynaklarının Ekolojik çerçevede toplum yararına işletilmesi,denetlenmesi ve üretimden pay alma yetkisinin Özerk Bölge Yönetimine verilmesi.Öz yönetimin tarım, hayvancılık, sanayi ve ticaret dahil her alanda genel demokratik anayasa ilkelerine ters düşmeden her türlü üretim ve işletme birimleri oluşturma,bu tür toplumsal ve bireysel girişimleri destekleme, teşfik etme,hibe desteği sunma yetkisine sahip olması.Özerk Bölgenin yönetim alanında ve kent içinde, her türlü kara, hava, deniz ulaşım hizmetlerini sunması ve denetimini sağlaması. Trafik hizmetlerinin merkezi trafik kurumları ile uyumlu halde yerel yönetim organları denetimindeki birimlerce yürütülmesi.Yukarıda belirtilen hizmetlerin sunulabilmesi için yerelde bütçelemenin Özerk Bölge Yönetimine devredilmesi ve kadın odaklı bütçelemenin esas alınması; merkezle ve diğer yerellerle varılacak anlaşmalara ve hakkaniyet ilkelerine bağlı olarak bazı vergilerin özyönetim birimleri tarafından toplanması. Merkezin yerelden topladığı bütün vergi gelirlerinden yerele pay verilmesi. Merkezin bölgelerin gelişmişlik farkını giderecek şekilde gerekli tedbirleri alması.Özerk Bölge Yönetiminin denetiminde, yereldeki asayişin tümünü sağlayacak resmi yerel güvenlik birimlerinin kurulması, bu birimlerin Anayasal kurallar çerçevesinde ihtiyaçlara bağlı olarak kurulmuş merkezi savunma ve güvenlik birimleriyle koordineli olarak çalışması.Demirtaş: İnşallah muhattaplarımız okurDeklarasyon "Kürdistan'daki bütün toplumsal kesimleri ve siyasi partileri ulusal birlik ruhuyla halkımızın yürüttüğü direnişe sahip çıkmaya; dünya halklarını ve kurumlarını halkımızın meşru özgürlük talepleriyle dayanışmaya çağırıyoruz" sözleriyle son buldu.

Reklam
Reklam

Kongre'ye DTK Eş Başkanları Hatip Dicle, Selma Irmak'ın yanı sıra, DBP Eş Başkanları Emine Ayna, Kamuran Yüksek, HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, HDK Eş sözcüleri Ertuğrul Kürkçü, Sebahat Tuncel ve EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ile çok sayıda sivil toplum örgütü katıldı.

Kongre sonrası konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da "İnşallah muhattaplarımız bu ciddi deklarasyonu bir kez daha serinkanlılıkla dinleyip okuyup aslında öz yönetimin, özerkliğin hepoimiz açısından birlikte yaşam açısından çok önemli bri fırsat sunduğunu gösterecektir" dedi.

Demirtaş, "Deklarasyonda da belirtildiği gibi dinamik bir tartışma sürecine, öneriye ve eleştiriye açık bu metin, çatışmaların sorgulanması, mevzunun hendek ve barikat olmadığı, demokrasi sorunu olduğu noktasında tartışmaları ve mücadeleyi siyasi alana çekebilmesi konusunda çok önemli bir fırsat sunuyor" diye konuştu.