Demokratikleşme paketine ilk tepkiler

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı demokratikleşme paketinin ardından siyasetçilerden, Pir Sultan Abdal Derneği'nden, eğitimcilerden ilk tepkiler gelmeye başladı.

AK PARTİLİ ÇELİK:

"Cemevleriyle ilgili bir çalışma var. O konuda da son nokta konmuş değil. Demokratikleşme de devam ediyor"

AK PARTİLİ BOZDAĞ: DAHA SONRA AÇIKLANACAK

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, " Alevi açılımı konusundaki çalışmalar devam etmektedir. Bu konu daha sonra kamuoyuna açıklanacaktır. Paket son değildir, yenileri gelecektir" dedi.

AKP’li vekilden pakete tepki!

Açıklanan demokratikleşme paketinin hemen ardından muhalefet partileri başta olmak üzere tepkiler gelmeye başladı.

En ilginç tepkilerden biri de AK Parti’den eleştiri gelmesi oldu.

Reklam
Reklam

AK Parti Erzurum Milletvekili Cengiz Yavilioğlu, başörtüsü konusunda tepkisini, resmi twitter hesabından paylaştığı şu ifadelerle belirtti;
Hakim ve savcılar neden başörtülü olmasın? Başörtüsü takanlar adil karar veremezler mi? Veya başörtüsü ile eşit davranılamaz mı?

BDP'DEN İLK TEPKİ KAPLAN'DAN

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı demokratikleşme paketine BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'dan geldi. Paketi, "demokratikleşme değil, seçim paketi" olarak nitelendiren Kaplan, çözüm süreci açısından ise "paket tatmin edici değildir" diye konuştu.

Kaplan, yaptığı açıklamada, çözüm süreci açısından iki konuda paketi eleştirdi: Toplantı-gösteri özgürlüğü açısından ve ana dilde eğitim açısından.

Paketin, "toplantı ve gösteri özgürlüğü açısından ne TCK, ne de Terörle Mücadele Kanunu'ndaki kısıtlamaları kaldırmadığına" dikkat çeken Hasip Kaplan, "toplantı ve gösteri, kendini ifade etme biçimidir. Çözüm süreci açısından yaklaşırsak, binlerce insan fikirlerini ifade ettikleri için halen içerdeler. Başbakan Erdoğan 'fikirler konuşsun" diyor ama, bu hayata geçmiyor" dedi.

Reklam
Reklam

Anadilde eğitim konusunda pakette yer alan unsurun da çözüm süreci açısından "beklentileri karşılamadığını" vurgulayan Hasip Kaplan, "ana dilinizi özel okulda öğrenin demek, halkı tatmin etmez. Başbakan'ın kendisi ana dilini parasıyla özel okulda mı öğrenmiş?" diye konuştu.

Kaplan, pakette yer alan, Mor Gabriel'e arazilerinin iadesi, başörtü, okullarda andımızın kaldırılması gibi unsurların ise "olumlu olduğunu", bu konuda zaten BDP'nin daha önce TBMM'de pekçok kez yasa teklifinde bulunduğunu söyledi.

Kaplan, "Bu açılardan bakıldığında, paket için devrim gibi demokratikleşme paketi demek mümkün değildir. Bu olsa olsa, bir seçim paketidir" dedi.

BDP OLAĞANÜSTÜ TOPLANDI

BDP yöneticileri, Başbakan Erdoğan'ın demokratikleşme paketini, Ankara'da bulunan milletvekilleriyle birlikte genel merkezde dinlediler. BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, saat 11.00'de genel merkezde grup başkanvekilleri ve milletvekilleri bir araya geldi. Saat 12.00'de de yeni yasama yılını ve paketi değerlendirmek üzere toplantıya geçildi. Parti yetkilileri, 'demokratikleşme paketi' için bir araya gelinmediğini; yarın başlayacak yeni yasama dönemini değerlendirme ve görev dağılımı yapma amacıyla vekillere çağrı yapıldığını belirttiler. Toplantının saat 12.00'de başladığını ve burada demokratikleşme paketinin de değerlendirilerek, daha sonra kamuoyuna bir açıklama yapılacağını açıkladılar.

Reklam
Reklam

Gültan Kışanak, Demokratikleşme Paketi'yle ilgili yaptığı açıklamada, paketin BDP’nin beklentilerini karşılamadığını ifade etti.

Kışanak, "Çok beklemeye değer bir paket miydi? Tüm Türkiye gördü. Bizler Barış ve Demokrasi Partisi olarak, Kürt sorunun da demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesi konusunda büyük emek ve çaba sarf etmiş bir geleneğin temsilcisi bir partisiyiz. Kürtler, Kürt sorununun çözülmesini, Aleviler inanç özgürlüğü sorununun çözülmesini, ülkenin ötekileştirilen tüm kesimleri, kendilerini yönetime katabilme fırsatını yakalayabilmeyi arzu ediyordu. Yıllarca bunun mücadelesini verdiler. Bu paketin, bu beklentilerin hiç birine yanıt vermediğini çok açık ifade ediyoruz. Türkiye'nin demokratikleşme ihtiyacına yanıt veren bir paket değildir" diye konuştu.

CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı demokrasi paketiyle ilgili yarın basın toplantısı düzenleyeceğini açıkladı.

CHP'Lİ AKSÜNGER

CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı demokratikleşme paketini twitter'da 140 karakterde şöyle özetledi:, "Paketten; Alevilere üniversite ismi, Kürtlere 3 tane harf, Süryanilere 270 dönüm toprak, Romanlara enstitü çıktı"

Reklam
Reklam

CHP'Lİ TEKİN:"TEK MADDEYİ BEĞENDİM"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı demokratikleşme paketiyle ilgili CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'den geldi. Tekin, "Dağ fare doğurdu" dedi. Paketi, "gönül alma paketi" olarak nitelendiren Tekin, "Ancak yine de, ne yazık ki, kimsenin gönlünü alabilmiş de değildir. Pakette ahım şahım, hepimizi şaşırtabilecek bir madde yok. Eğer gerçekten bir demokratikleşme paketi isteniyorsa, CHP'nin 21 maddelik demokratikleşme paketine bakılmalıdır. Gelin, demokrasi istiyorsanız CHP'nin hazırladığı 21 kanun teklifinin tamamını çıkaralım" diye konuştu.

"BARAJ KALKIYOR, DENİZ GELİYOR"

Pakette yer alan, seçim barajının düşürülmesi konusunda ise Tekin, dar bölge sistemini eleştirerek, "Barajı kaldırıyorlar, denizi getiriyorlar. Ufak siyasi partilerin tamamını siyasetten men etmektir" dedi.

"TEK BEĞENDİĞİM MADDE..."

Gürsel Tekin, pakette "tek beğendiği maddenin" ise, ayrımcılık ve ötekileştirme ile mücadele maddesi olduğunu söyledi. Tekin, şöyle konuştu;

Reklam
Reklam

"Sayın Başbakan her halde fark etmemiş hazırlarken ama bir madde bizzat Sayın Başbakan için hazırlanmış. Ötekileştirme ile ilgili madde. Türkiye'de ötekileştirmeyi en çok sayın Başbakan yapıyor. Demokratikleşme paketini açıklayacağı toplantıya bile 'bizi sevmeyenler' diye başlıyor. Demokratik bir ülkede bir Başbakan 'bizi sevmeyenler" cümlesi kullanmaz. Ötekileştirme ile ilgili kurul oluşturulacakmış. O Sayın Başbakan'ın çok dikkat etmesi gerekiyor. O kurulun raporuyla Başbakan 1 ila 3 yıl ceza yiyebilir."

MHP'Lİ TÜRKEŞ: KAMUFLAJ

MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, pakete ilişkin değerlendirmelerinin devam ettiğini ancak ilk izleniminin 'kamuflaj' olduğunu söyledi.

Türkeş, AKP'nin terör örgütüyle birlikte Türkiye'yi çözme girişimi bulunduğunu ileri sürerek; yeni paketle bunun bir kısmının hayata geçirilmeye çalışıldığını; bunu kamufle etmek için de başka bazı adımların pakete konulduğunu söyledi.

Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim ile Roman Dil ve Eğitim Enstitüsü kurulması girişiminin çok ilginç olduğunu belirten Türkeş, "Bu eğitimin sadece özel okullarla sınırlandırılmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia edip, bunun devlet okullarında da olması gerektiğine dair bir itiraz olabilir. Bu durumda Anayasa Mahkemesi bunu 'anayasanın eşitlik' ilkesine aykırı, deyip devlet okullarında da olmasına hükmedebilir. Bu durumda hükümet 'biz yapmadık, Anayasa Mahkemesi yaptı' diyerek işin içinden sıyrılabilir" değerlendirmesinde bulundu. Türkeş, pakete ilişkin detaylı bir değerlendirme çalışması yaptıklarını, bugün de konuyu Başkanlık Divanı'nda enine boyuna ele alacaklarını söyledi.

Reklam
Reklam

'ALEVİLER İÇİN HİÇBİR ŞEY GÖREMEDİK'

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Tokat Şube Başkanı Muharrem Erkan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı demokratikleşme paketinden beklediklerini bulamadıklarını söyledi. Erkan, "Aleviler için pakette hiçbir şey göremedik. Cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması, cemevlerinin imar planı içerisinde yer alması konusunda da en ufak bir adım atmadığı gibi ağzında da en ufak bir söz duymuş değiliz" dedi.

PAKETTE YÖK YOK

Tahsin Yeşildere (Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı)

Paket’te YÖK’e hiç değinilmedi. Bu konuda beklentimiz vardı. Akademik özgürlüklerin olmadığı bir yapıda üniversiteler yönetiliyor. Rektörümüzü bile seçemiyoruz. Tutuklu öğrencilerin hapishanelerde kalacağını gösteren düzenlemeler mevcut. Bu konuda da düzenleme yapılmadı. Parasız eğitim talebi, düşüncesini özgürce ifaden öğrencilere karşı bir düzenleme yok. Özel okullarda dille ilgili uygulama zor. Kürt dilinde eğitim yapan okullarda zengin aileler gidebilir onlar da kendilerini ayrım içine atmazlar ve bu sistem uygulanamaz.

Reklam
Reklam

YÖK ün Türkiye üzerinde kara bulut gibi durmasını istemiyoruz. Nevşehir Üniversite’nin ismin değişmesi önemli değil. Önemli olan üniversite bağımsızlığıdır. Andımızın kaldırılması doğal olarak kabul edilebilir. Türk olmayanların bu konuda talepleri vardı. Bu anlamda doğru bir karardır.

Meclisin önünde andımızı okuyacağız

İSMAİL KONCUK (Türk Eğitim-Sen Başkanı)

Paket etik anlayışla oluşturmamış. Öyle olsaydı tartışmalı konularla, üzerinde mütabakat olan konular ayrı ayrı yapılırdı. Aynı paket içinde olmazdı. 76 milyon için paket hazırlanacağı açıklandı. Ancak 70 milyon andımızı kaldırılmak istemiyor. Başörtüsü neden andımız içerisinde yer alıyor sormak gerek. Özel okullarda Kürtçe eğitimin önü açılıyor. Sonu ne olacak? Ne anlama geliyor. Ana dilde eğitim anlamını taşıyor bu karar. Toplumun genel mütabakatı ile oluşan taleplerin diğerleri ile aynı yerde olması doğru bir uygulama değil. Tüm illerimizde Çarşamba günü saat 12:30 meclis önünde ve teşkilatlarımızda andımız okuyacağız. Kimse kanun, yönetmelikle “Ne mutlu Türküm diyene” söylemini kaldıramaz. Kimse Mustafa Kemal Atatürk ve İlkelerini unutturamaz.

Reklam
Reklam

VELİ DEMİR (Eğitim-İş Genel Başkanı)

Şaşırtıcı bir durum yok. AK Partinin Atatürk ve cumhuriyete bakışının uygulamasıdır. ABD ve Avrupa’da da bu tür uygulamalar var. Eğitim de reform olacaksa, 35 saatlik dersin 10 saati din içerikli dersler bulunuyor. Bunlar üzerinde düzenleme yapılmalıdır. Ülkemizde gruplara bakılmadan, azınlıkları düşünmeden bu tür uygulamalar yapılıyor. Başbakan ulusal değerlere bakışını, siyasal iktidarın Cumhuriyete, Atatürk İlke ve İnkilaplarına bakışını gösteriyor. Pazartesi ve Cuma ile 2 gün ile de devam edebilirdi. Ulus devlete, Atatürk ilkelerine karşı olduğunun göstergesidir. Eğitime bir katkısı olmayacaktır.
Takdir böyleyse yapacak bir şey yok

PROF. DR. GÖLGE SEFEROĞLU (ODTÜ Eğitim Fakültesi Dekanı)

Öğrencilerin kendi kültürünü ve vatandaşlık değerlenin kazandırmak amacıyla uygulamanın kalkmaması gerektiğini düşünüyorum. Takdir böyle ise yapacak bir şey yok. Paketin en olumlu yanı andın kaldırılması.

PROF. DR. FATMA GÖK (Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi)

Paketin en olumlu yanı otoriter ırkçı andın okullarda kaldırılmasıdır. Özel okullarda dil konusunda herkesin hakkıdır. Her öğrenciye bu hak verilmelidir. Pazarlık konusu yapılması doğru değildir.

TGC : DEMOKRASİ PAKETİ BASINA SANSÜRLE AÇIKLANDI

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada Başbakan Erdoğan’ın "demokrasi paketi" açıklamasında Başbakanlığın akreditasyon uygulamasını kınadı. Toplantıya, Evrensel, Birgün, Özgür Gündem, Aydınlık, Sözcü, Sol ve Yeniçağ gazeteleri ile Halk TV, Hayat TV, İMC TV’nin çağrılmamasını sansür, demokrasi ayıbı olarak nitelendiren Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun açıklaması şöyle:

"Toplumsal barışı getireceği belirtilen demokrasi paketinin basına akreditasyonla açıklanması geleceğe dair ne yazık ki umut vermiyor. Demokratikleşme paketinin Evrensel, Birgün, Özgür Gündem, Aydınlık, Sözcü, Sol ve Yeniçağ gazeteleri ile Halk TV, Hayat TV, İMC TV’ye akreditasyon ve sansürle başlaması demokrasi adına büyük bir ayıptır. Halka açık, şeffaf biçimde tartışılarak hazırlanmamış paket, yine halkın haber alma hakkını ihlal eden demokrasi dışı bir tavırla sansürlü bir şekilde açıklandı. İktidarın her fırsatta akreditasyona başvurması, gazete ve televizyonlar arasında ‘benden olanlar’ ve ‘olmayanlar’ gibi bir ayrım yapması kabul edilemez. Demokrasilerde iktidarların her türlü eleştiriye, eleştiren gazeteciye ve gazetelere de tahammül etmesi gerekiyor. Bugün birçok gazeteci cezaevindeyken nasıl bir demokratikleşmeden söz edebiliriz. İktidar, yayın politikasından hoşlanmadığı gazetelerin çalışanlarının mesleklerini yapmalarını engellemektedir. Halkın bilgilenme hakkını da yok saymaktadır. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak bu yanlıştan artık dönülmesini bekliyoruz."

günün haberleri

Anahtar Kelimeler: