Bu haftanın konusunu son iki haftadır yaptığım danışmanlık görüşmelerinden yola çıkarak yazmayı tercih ettim. Üst üste denk gelmesi ile dikkatimi çeken iki farkı 'beslenme içgüdüsü ve beslenme bilinci'ni açıklamak istiyorum.
Çünkü şunu fark ettim. Daha önceki diyet yapma deneyimlerinden yola çıkarak şöyle bir düşünce zihinlerinde oluşmuş: 'Ben zayıflamak için besleniyorum.' Oysa ki nasıl da yanlış bir düşünce. Ben her şeyden önce bir canlıyım ve yaşamım için gerekli enerjiyi beslenerek karşılıyorum. Ve her şeyden önce insanım ki zevki bilen bir canlıyım. Örneğin zevk için seks yapıp, zevk için besleniyorum.
İşte, beslenme içgüdüsü ve beslenme bilinci de aslında yaradılışımızla birlikte oluşmaktadır. Ve yaşamımızın devamı için kaçınılmaz biçimde gereklidir. İkisi arasındaki keskin fark ise bilinçtir.
Beslenme içgüdüsü; bilinçten bağımsız, öğrenme ya da alışkanlıkla ilgisi olmadan, genlerin gösterdiği doğrultuda ve doğada önceden belirlenmiş tepki ya da yanıttır. Tıpkı bebeğin doğumdan hemen sonra annesi tarafından besleneceği güdüsü ile doğması gibi.
Beslenme bilinci ise; aileden edinilen alışkanlıklar, kültürel etkileşim, çevre/coğrafi koşulları, yaşam tarzı, zevkler, beslenme eğitimi ile etkileşip bilinçli şekilde besin seçiminin, miktarının kişi tarafından belirlenmesidir.
Her ikisinin harmanlanması ile zevkle tüketilen öğünler ve sonrasında sağlıklı bir vücut, her şeyden önce ruhen ve zinde bir vücuda sahip olacaksınız. Çünkü beslenme içgüdünüzü yani biliçaltınızdaki yaşam devamlılığı için gerekli duygu/davranışı sağlıklı bir şekilde doyurmuş olacaksınız.
Bunlar için yapılması gerekenler;
• Yemeğe odaklanın. Tüm ana öğünlerde yemek yediğiniz süre, en az yirmi dakika sürsün. Yemek yerken, kitap okumak, cep telefonuyla uğraşmak, bilgisayar karşısında oturmak gibi, dikkatinizi dağıtan uğraşlardan uzak durun ve tüm dikkatinizi yemeğinize verin.
• Mutfakta zaman geçirin. Yemeklerinizi kendiniz hazırlayın ve bunu keyfini çıkararak yapın. İsterseniz yemeklerinizi süsleyebilir, sunumunu daha keyifli hâle getirebilirsiniz. Açlık hissetmeden yemeğe oturun. Bu sayede ne zaman yeter diyeceğinizi de bilirsiniz.
• Yemek yemekten zevk alın. Lokmaları ardı ardına yutmak yerine, yemeğin lezzetini iyice hissedin, içinde kullanılmış malzemeleri, baharatları tahmin etmeye çalışın. Masayı da süsleyebilirsiniz.
![atkins]()
• Yemeğe karşı minnettar olun. Yediğiniz yemeğe odaklanmak için, yediklerinizin özelliklerini düşünebilirsiniz. İçindeki vitaminleri, mineralleri, diğer besinleri ve bunların vücudunuza ne kadar faydalı olduğunu düşünmeyi deneyebilirsiniz. Ya da tüm bunların yaşamınızı sağlıklı devam ettirmeniz için yaratıldığını düşünün ve bunun için minnettar olun.
Böylelikle beslenme içgüdümüzü tatmin etmiş, bilinçli beslenmenin adımını atmış oluyoruz. Haftaya bilinçli beslenme ile devam edeceğiz.
Lütfen sadece zayıflamak için beslenmeyin. Keyifli öğünler diliyorum.
Diyetisyen Fatma KOCAMAN
dytfatma@diyetisyeninizesorun.com
fatma.kocaman@gmail.com