Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Baykal'ın tedavi gördüğü İbn-i Sina Hastanesinin bahçesinde bekleyen gazetecilere açıklamalarda bulundu. Daha önce yapılan açıklamalarda 48-72 saat kavramını ön plana çıkardıklarını ifade eden İbiş, beyin hasarlarında ve beyinle ilgili hastalıklarda 48-72 saat içinde bazı komplikasyonların olabileceğinin vurgulandığını anımsattı.
Kanama ve ödemin en üst düzeyde gerçekleştiğini bildiren İbiş, bu nedenle öğle saatlerinde basıncı azaltmak için ameliyat yapıldığını belirtti. İbiş, akşam saatlerinde yapılan müdahalenin ise bir ameliyat olmadığını, bu müdahaleyle cilt altında biriken kanın temizlendiğini söyledi.
Baykal'ın yoğun bakımda tedavisinin sürdüğünü dile getiren İbiş, "Şu anda kendisine yine yoğun bakımda yoğun tedavi uygulanıyor. Solunum desteği sağlanıyor, beyin destekleri sağlanıyor. Bu süreç içinde kendisi tabii ki bilinci kapalı olarak uyuyor." bilgisini paylaştı. Anlık iyi ya da olumsuz bir bulguyla karşılaşılabileceğine dikkati çeken İbiş, zaman zaman tomografik görüntülerin alındığını belirtti.
"UMUDUMUZU HEP KORUDUK"
Sabah saatlerinde tomografik kontrol yapılmasının planlandığını bildiren İbiş, "Şu ana kadar çok daha iyi sonuçları görebilme umudumuzu hep koruduk ancak gelinen tablo içerisinde, elbette ki umutlarımızı yine koruyoruz ama bazı olumsuzlukları yaşadığımızı da sizler de biliyorsunuz, sizlerle de paylaşıyoruz." diye konuştu.
Rektör Prof. Dr. İbiş, destek tedavilerinin yoğun bakımda süreceğini kaydetti.
Bir gazetecinin hayati tehlikenin olup olmadığını sorması üzerine İbiş, "Hep bunu söyledik, olayın ilk başladığı anda hayati tehlikesi var zaten, çünkü hep dedik ki ciddi bir durum bu. Ağır bir beyin hasarı ve o hayati tehlike her an var. Yine de var elbette ki ama bu hastaneye geldiği anda da vardı." ifadesini kullandı.
Yoğun bakımda, yoğun tedavi altında olmanın, ciddi bir durum olduğunun göstergesi olduğuna işaret eden İbiş, Baykal'ın hastalığının ciddi olduğunu, tedavilerle ciddi durumun ortadan kalkacağını umduklarını bildirdi.
"CİDDİYET DEVAM EDİYOR"
Bir gazetecinin felç ya da daha kötü bir durumun yaşanıp yaşanmayacağına yönelik öngörüsünü sorması üzerine İbiş, "Bunu zaman gösterecek. Biz de arkadaşlarımızla, ilgili uzmanlarımızla bunu paylaşıyoruz. Elbette zaman gösterecek, o süreç içerisinde ne gibi gelişme olacak, akciğerindeki enfeksiyon ne derece beynin yeterli oksijenlenmesine izin verecek. Bunları zaman içerisinde göreceğiz. Şimdiden ne söylersek aslında tahminden öteye gitmez ama o tahminler de değişik, farklı yorumlara yol açabilir. O yüzden de süreci hep beraber takip edeceğiz, süreç içerisinde göreceğiz." karşılığını verdi.
Başka bir gazetecinin, "Bu gece kritik dememiz doğru olur mu?" sorusu üzerine İbiş, şunları kaydetti:
"Olayın olduğu andan itibaren ciddi. Olay ciddi. Ciddi ki bütün ekipler burada. Kesintisiz destek, hizmet veriyorlar, dolayısıyla ciddiyet devam ediyor, ciddi hastalık devam ediyor, daha da devam edecek. Çünkü bunun iyileşme periyodu da öyle kısa süreli, saatlerle, kısa günlerle olacak gibi görünmüyor. O yüzden de 'ciddi' demekte yarar var."
"YENİ GELİŞEN BİR PIHTI YOK"
Deniz Baykal'ın ne zaman uyandırılmasının planlandığının sorulması üzerine İbiş, bunun için zaman zaman denemeler yapıldığını belirtti.
Beyne dönük görsel ya da sessel her stresin beyinde oksijen kullanımına yol açabileceğini anlatan İbiş, bunun da başka hasarlara neden olabileceği kaygısının taşındığını ve Baykal'ın bilincinin kapalı olduğunu dile getirdi.
Dün yerleştirilen stentin çalışıp çalışmadığına yönelik soruyu yanıtlayan Prof. Dr. Kıvılcım Yavuz ise "Çalışıyor, herhangi yeni gelişen bir pıhtı yok. Stent ve beyin dolaşımında bir problemimiz yok ama ekstra gelişen, beklenen bazı riskleri vardır bu hastalığın ve işlemin, o riskleri görüyoruz şu anda. Olası doğal risklerin gerçek olduğunu görüyoruz. Gelişmeye de bilirdi ama geliştiği zaman ağır olabiliyor. Şimdi onlarla mücadele etmeye çalışıyoruz ama yaptığımız işlemle ilgili bir problem yok." şeklinde konuştu.
KILIÇDAROĞLU: DUALARIMIZ DENİZ BEY İLE BERABER
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi'ne gelerek, Baykal'ın sağlık durumuna ilişkin Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş'ten bilgi aldı. Kemal Kılıçdaroğlu, yaklaşık 40 dakika kaldığı hastaneden çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, "Hekim arkadaşlar ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar. Bütün dualarımız Deniz Bey ile beraber." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun hastanede olduğu sırada, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker ile AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da hastaneye gelerek, Baykal'ın sağlık durumuna ilişkin yetkililerden bilgi aldı.
TBMM Genel Kurulunda, OHAL'in 3 ay daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresinin görüşülmesinin ardından CHP'li yaklaşık 50 milletvekili de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesine geldi. CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, nöbetleşe olarak hastaneye gelmeye devam edeceklerini söyledi.
"BEYNE BASKI YAPMAMASI İÇİN TEMİZLENDİ"
Deniz Baykal’ın sağlık durumuna ilişkin açıklama yapan CHP Aydın Milletvekili Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, “Sayın Deniz Baykal’a özellikle kan sulandırıcı kullanılmasından kaynaklanan ameliyat sonrası cilt altına kanama hematom olması nedeniyle bu hematom temizlendi beyne baskı yapmaması için. Şuanda hem beynin dinlenmesi için hem de Genel Başkanın özellikle oksijen satürasyonunu akciğerlerde daha yüksek tutmamız için uyutulmaya devam ediliyor. Hematom boşaltılmasından sonra yapılan kontrol tomografisinde de bugüne kadar yapılan tüm işlemlerden sonra beynin en rahat pozisyonda olduğunu gördük. Bundan sonra başka bir komplikasyon olmadığı taktirde bu şekilde devam edecek” dedi.
Gazetecilerin üçüncü bir operasyon yapılıp yapılmadığı yönündeki sorusuna cevap veren Baydar, “Biz ilk başta orta serebral erterin stent konularak açıldığı alanın kanlanmasını korumak istiyoruz. Bunun için kan sulandırıcı kullanmamamız lazım. Kan sulandırıcı da kanamayı artırıyor. Bu ikisi arasında optimum dozu sağlamamız lazım. Hastanedeki arkadaşlarımız bu optimum dozu sağlamaya çalışıyorlar. 3. operasyon olarak adlandırmayalım. Operasyon yapıldı, ancak cilt altında olan kanama beyne baskı yapmaması için. Biliyorsunuz en steril ortam ameliyathane ortamıdır, ameliyathane şartlarında yapıldı, temizlenmiş oldu” diye konuştu.
REKTÖR İBİŞ: UYUTULUYOR
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Erkan İbiş, Baykal’ın son durumu hakkında bugün açıklama yapmıştı. İbiş, "Şu anda kanama yok. O konuda içimiz rahat. Deniz Bey, hem beynin istirahatte tutulması hem yeni beyin hasarlarına karşı koruyucu tedbir olması hem de akciğer fonksiyonları yönünden desteklenmesi nedeniyle şu anda uyutuluyor" demişti.
NE OLMUŞTU?
Deniz Baykal, dün evinde kusma ve boğulma hissiyle uyandı. Yüksek ateşin yanı sıra sol kol ve bacağında hissizlik ve boğulma hissi yaşayan Baykal, 05.19’da vakit kaybetmeden danışmanını aradı.
BEYNE GİDEN DAMARINDA PIHTI TESPİT EDİLDİ
Hızlı bir şekilde eve gelen danışmanı Baykal’ı Memorial Hastanesi’ne ulaştırdı. Burada beyne giden damarında pıhtı tespit edildi. Bu sırada Baykal’ın tıp doktoru oğlu, Prof. Dr. Ataç Baykal’a haber verildi. Baykal, Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’ne gönderilirken anjiyo için hazırlıklar tamamlandı. Saat 08.00 gibi anjiyoya alınan Baykal’ın damarındaki pıhtı alındı ve stent takıldı.