60 gündür ortada görünmeyen dosya ise haberin çıktığı Cuma günü Adalet Bakanlığı'na ulaştı. Bakan Şahin, bu durumu geçen Pazar günü açıkladı ve dosyanın geliş saatini ve dakikasını vererek şunları söyledi: "Deniz Feneri diye nitelenen Almanya'da bitmiş veya şu anda yeniden başlatılmış bir soruşturma ile ilgili geçtiğimiz Cuma günü 11.15 civarında Türkiye'nin Almanya Büyükelçiliğinden bize bir evrak geldi, Adalet Bakanlığı'na. Bakanlığımız, ilgili genel müdürlüğümüz evrakları inceliyor. Tabii tercüme edecek. Ama önümüzdeki hafta zannediyorum ki ne talep ettiklerini önümüze getirirler." Bunun üzerine 60 gündür Türkiye'ye ulaşmayan dosyanın, haberin çıktığı günün dikkat çektiği yorumları yapıldı. Ancak Bakan Şahin, önceki gün, bu açıklamasında bir hata yaptığını belirterek dosyanın Almanya'nın Türkiye Büyükelçiliği tarafından verildiğini söyledi.
Bakan Şahin'in bu açıklamasına ilişkin düzeltme bununla bitmedi. Şahin dünkü bazı gazetelerde yayınlanan demecinde dosyanın tercüme edileceğini tekrarladı. Ancak Alman Savcılık Sözcüsü Müller-Scheu, dosyanın Türkçe tercüme ile gönderildiği açıklayınca bu defa dosyanın tercüme edileceği açıklamasını geri almak zorunda kaldı. Şahin dün gazetecilerin soruları üzerine, şunları söyledi:
"Şu anda dosya değerlendiriliyor. Eğer bir eksiklik varsa karşı tarafa bildirilir, yoksa Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Biz Adalet Bakanlığı olarak içeriğiyle ilgilenmiyoruz. Bizim görev alanımız değil. Cuma günü gelen dosyanın hem Almancası var hem Türkçesi var. Cuma günü bana geldiğinde arkadaşlarımız içeriğiyle ilgili bana bilgi vermemişlerdi. Dün bilgi aldım ayrıca bu dosyanın Türkçesini de göndermişler. Arkadaşlarımız anlaşma bağlamında bir eksik olup olmadığını inceliyorlar." Şahin, konuyla Cumhuriyet Savcılıklarının ilgeleneceğini de hatırlattı.