Çin, on dördüncü yüzyılda toplu tuvalet kağıdı üretimine başladı ancak Batı dünyasında 1800’lerin ortalarında tuvalet kağıdı ortaya çıktı. Devrim niteliğindeki bu ürünü popüler hale getirmek ise zaman ve çaba gerektirdi. Tuvalet kağıdının icat edilmesine rağmen insanlar geleneksel yöntemlere bağlı kalmayı tercih etti. Banyo hijyenini korumak için her türlü beklenmedik maddeye başvurdu. Tuvalet kağıdı bulunmadan önce insanlar ne yapıyordu, neler kullanıyorlardı?
1700 yıllarında yerli Amerikalılar ve sömürgeciler hijyenik ihtiyaçları için mısır koçanını kullandılar. O dönem için mısır hem yiyecek hem de hijyenik alanda tercih ediliyordu. Mısırın bol üretilmesi ve emici özelliklere sahip olması tuvalet kağıdı özelliğini taşıyordu.
Daha soğuk bölgelerde yaşayan insanlar tuvalet ihtiyacından sonra temizleme maddesi olarak kullanıyorlardı. Bu yöntemin en büyük dezavantajı ise soğuk olmasıydı. Kar eridiğinde su olması nedeniyle oldukça hijyenik bir uygulama olduğunu söylemek yanlış olmaz. Kar sihirli bir şekilde kullanılan en sıhhi yöntemlerden biriydi.
Taşlarla kullanılan yöntem insanlık tarihinin bilinen en eski usulüdür. Özellikle ilk çağlarda insanlar çevrelerinde kolayca bulabilecekleri malzemeleri tercih etti. Modern bir bakış açısıyla duruma baktığımızda ise bu yöntemin rahat göründüğünü söylemeyiz.
Yaklaşık 2000 yıl önce, Antik Çin’deki insanlar spatulaya benzeyen bambu ve diğer ahşaptan kesilmiş özel hijyen çubukları kullandılar. Geleneksel olarak salaka, cachou veya chugi olarak adlandırılan bu çubuklar, tuvalet kağıdı yerine kullanılıyordu. Çubukların uçlarına bir bez parça bez sarılmıştı. Bu da muhtemelen kullanımı daha rahat hale getiriyordu.
Antik Yunan’da insanlar “pessoi” veya küçük seramik parçaları kullandılar. Pessoi, Akdeniz’in dört bir yanındaki antik tuvaletlerde bulunabilen bir ürün olarak kazılarda karşımıza çıktı. Parçalar 3 cm ila 11 cm çapındaydı ve daha düzgün açılara sahip olmaları için eski kırık seramikleri yeniden şekillendiriyorlardı. Bu uygulamaya atıfta bulunan bir Yunan atasözü bile var; “Üç taş silmek için yeterlidir.”
Antik Roma’da insanlar tersoruim adı verilen sopaya monte edilmiş sünger şeklinde bir alet icat etmişti. Tersoryum’dan Seneca'nın yazılarında bile bahsediliyor. Ancak bu icadın kullanımı hala tartışmaya açıktır. Büyük olasılıkla, ortak kullanımdı ve kullanımdan sonra sirke veya tuzlu su ile temizlenirdi ve sonra yeniden kullanıldı. Bununla birlikte, tuvalet kağıdı olarak değil, tuvalet fırçası olarak kullanılmış olma olasılığı vardır.
Kulağa inanılmaz geliyor ama adalarda ve kıyı kesimlerinde yaşayan insanlar tuvalet ihtiyacında sonra temizlemek için midye kabukları kullanıyorlardı. Deniz kabuğu bulamadıklarında ise Hindistan cevizi kabuğu kullanırdı.
Uzun zamandır insanların hijyen için doğal malzemeleri kullanması oldukça akla yatkındır. Çevrede kolaylıkla bulunabilen bitkiler nispeten yumuşak ve kullanımı güvenlidir.
Farklı iklim koşulları çeşitli hijyen yaklaşımlarını zorunlu kılmıştır. Kurak yerlerde insanlar tuvalet ihtiyacından sonra kum veya kil kullanıyorlardı. Bu muhtemelen çağdaş insanlar için en konforsuz ve hijyenik uygulamalardan biri olarak biliniyordu.