Deniz seki Mektup Yazdı Ortalık Karıştı!Mektup'ta Ne Yazıyor'du?

Deniz Seki Cezaevinden Mektup Yazdı Ortalık Bir Karıştı Pir Karıştı Mektup'ta Ne Yazıyor'du?

Cezaevinden menajeri aracılığıyla mektup gönderen ünlü sanatçı Deniz Seki, cezaevinde ikinci yılını doldurduğunu belirtti. Mektubunda bir hikayeye yer veren Seki, "Geciken adalet zulümdür. 948 gündür tavan ve tabanla birlikte 6 duvar arasında, demir kapılar ardında "ADALET"i bekliyorum" ifadelerine yer verdi.

"Uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan hükümlü bulunan ünlü sanatçı Deniz Seki bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Cezevi’nden menajeri Özgür Aras aracılığıyla mektup gönderdi.

Cezevinde ikinci yılını doldurduğunu belirten Deniz Seki, mektubunda bir hikayeye yer vererek "Adalet öldü" açıklamasında bulundu. Deniz Seki tarafından kaleme alınan mektupta şu ifadelere yer verildi:

Reklam
Reklam

"Merhaba!Hayatım boyunca biriktirdiğim insanlar, merhaba! Bildiğiniz bir hikayedir belki; "Çok eski günlerde bir ülke varmış. Biri ölürse kocaman bir ’çan’ çalar ama bu çan da kişinin statüsüne göre çalarmış.Ne demek bu? Eşraftan biri ölürse çan iki defa çalarmış. Bir devlet adamı ödlü, üç defa. Kral öldüğünde dört defa. Herkes kimin öldüğünü az çok anlarmış. O gün şehrin mahkemesinde bir dava varmış. Halk, yargılananın suçsuz olduğunu bilmekte ama yargıya güveninden, sesini çıkarmayıp kararı beklemekteymiş. Karar açıklanmış ve herkesin suçsuz dediği sanık, maalesef mahkum olmuştur. Halk konuşa konuşa işinin başına dönerken, birden ’çan’ sesi duyulmuş. Birinci çalışta, "Acaba Kim öldü?" ikinci çalışta "Eşraftan kim?", üçüncü çalışta, "Devlet adamı?" dördüncü çalışta, "Eyvah, demek kral öldü" Fakat çan bir kez daha çalar. İşte bunun anlamını hiç kimse bilmez. Çanının bulunduğu tepeye koşar halk, çanı çalan adam oradadır ve açıklar; "Kraldan daha önemli bir şey var. bugün adalet öldü."

İşte ben geçmişte çanı 5 kez çaldırtmış birisiyim. Hani denir ya, ’geciken adalet, adalet değildir’ diye. Eksik bir söz olduğunu burada anladım, ’geciken adalet zulümdür. 16 Kasım 2016 tarihi benim için iki sene önce girdiğim cezaevindeki 730 günümün adıdır. Yani 2 seneyi doldurduğum tarihtir. 2009’da kabusumun başladığı 218 tutukluluk sürecimle beraber tam tamına 948 gündür tavan ve tabanla birlikte 6 duvar arasında, demir kapılar ardında "ADALET"i bekliyorum. Hayatımdan giden yıl sayısı ise şimdilik 7. Bilmiyorum, tutkuyla bağlı olduğunuz sanatınızdan, şarkılarınızdan, ideallerinizden, sevdiklerinizden ayrılmak zorunda bırakılıp bu hale getirilseydiniz, duygularınız içinsiz daha doğru kelimeler bulabilir miydiniz? Ben bulamıyorum. Bu nedenle bu mektubu kısa tutuyorum. Beni burada yalnızlaştırmayan başta ailem, hayat arkadaşım, menajerim, avukatım olmak üzere tüm sanatçı dostlarıma, DSFC’ye, sevenlerime, beni bu 6 duvar arasında yalnız bırakmadıkları, bana inandıkları için sonsuz teşekkür ediyorum. Sizlerle aynı gökkuşağı altında buluşacağımız günü ümitle bekliyorum. Sevgi ve saygılarımla."

Reklam
Reklam