Hani Beyinleri Yoktu
Hepimizin tiksintiyle baktığı, ne beyni ne kalbi olmayan denizanaları, sanki gizli bir plana uyar gibi bir araya geliyor, çoğalıyor ve çoğaldıkları yerdeki canlı yaşamını adeta yok ediyorlar. Akıntılarla hareket ettiklerine inanılan bu yaratıkların bilinçli bir şekilde göç ettiklerini bilim adamları yeni yeni fark ediyorlar.
Genellikle yerleşim yerlerinde çoğalmaya başlayan denizanalarının kirliliği takip ettiği düşünülüyor. Eskiden açık denizlerde gezinen denizanalarının kıyılara olan bu saldırısı yakın kıyı balıkçılığını tehdit ediyor.
Canlı Olan Her Şeyi Avlıyorlar
Küçük balıkların besin kaynağı olan planktonları avlayarak deniz hayatını tehdit eden denizanaları balık yumurtalarından kocaman balıklara kadar dokunaçlarına dokunan her şeyi yiyebiliyor.
Türkiye Denizleri de Tehdit Altında
Bu genel denizanası istilasından Türkiye kıyıları da nasibini alıyor. Son yıllara oranla hızla artan denizanası sayısının yerli balık türlerini ortadan kaldırabilecek derecede tehlikeli olduğu söyleniyor. Küçük balıkların yiyecek kaynağı olan plaktonları tüketen denizanaları öldükten sonra jöle kıvamlı vücutlarıyla deniz dibinde kirlilik oluşturup oksijeni yetersiz hale getiriyorlar. Neden Artıyorlar
Bazı bilim adamları denizlerdeki kirliliğin ve fazla avlanmanın buna sebep olduğunu düşünüyor. Denizanalarının düşmanı olan orkinozun fazlaca avlanması ve deniz kaplumbağalarının nüfusundaki düşüş bu jölemsi yaratıklara çoğalmak için fırsat sağlıyor.