DENİZLİ (İHA) - Denizli Cam Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Rabuş, direkt pazarları olan gelişmiş ülkelerde yaşanan ekonomik durgunluğun belirlenen hedefleri yakalamada teşkil ettiğini söyledi. Mehmet Rabuş, Çin'in inanılmaz fiyatlarıyla dünyada yaşanan yoğun rekabeti daha da içinden çıkılmaz hale getirdiğini belirtti.
Denizli Cam'ı ziyarette soruları cevaplandıran Mehmet Rabuş, fabrikada günde 60 ton cam işlendiğini ve kapasitelerini büyük oranda kullandıklarını ve bir ek tesis projelerinin de olmadığını kaydetti. 2004 yılı ilk 5 ayında bekledikleri hedeflere ulaşamadıklarını bunun sebebinin dünyada yaşanan yoğun rekabet, Çin'in inanılmaz fiyatları ve ihracat yaptıkları gelişmiş ülkelerdeki ekonomik durgun olduğunu belirten Mehmet Rabuş, "Dolayısıyla kapasitemizi tam olarak kullanıyoruz, diyemeyiz. Yurt dışı pazarlarında bir tıkanıklık söz konusu. Gelişmiş ülkeler ciddi ekonomik durgunluk yaşıyor. Ürünlerini yüzde 80'inden fazlasını yurt dışına satan Denizli Cam da bu durgunluktan etkileniyor. Bir de Çin olayı var. Biz bütün imkanlarımızla kaliteye yönelirken Çin inanılmaz fiyatlarla dünyadaki rekabet dengelerini sarsmaya devam ediyor. Çin bunu yaparken kalite ve servisi bir kenara bırakıyor. Biz kalite, servis diğer enstrümanlara sarılarak rekabet mücadelesi veriyoruz" dedi.
"SİYASİLERDEN KATKI BEKLİYORUZ" Türk ihracatçısının gerekli şekilde rekabet edebilmesi için hükümetlerden destek beklediklerini belirten Mehmet Rabuş, "Kriz dönemi de başta olmak üzere her dönemin belli sıkıntıları var. Türkiye'de ise ekonominin; enerji maliyetlerinin yüksekliği, Denizli'de doğalgazın olmaması, asgari ücretteki yüzde 45'lere varan artışlar, vergi yükü gibi girdi maliyetleri dediğimiz temel sorunları bulunuyor. Bu sorunlar sebebiyle rekabet etme şansımız ve kar marjımız sürekli düşüyor. Bizler en küçük faaliyetlerine kadar kayıt altındaki kuruluşlarız. Ekonomideki küçük dalgalanmalardan dahi etkileniyoruz. Dolayısıyla hükümetler kayıt altındaki işletmelere rekabet edebilmeleri için destekler sağlamalıdır. Kayıt dışılık bütün Türkiye gibi bizleri de derinden etkiliyor" diye konuştu.
"SORUNLA YAŞAMAK DEĞİL, SORUNU AŞMAK" Ekonomideki sorunların ortada olduğunu ve bu sorunlarla yaşamak zorunda olduklarının bilincinde olduklarını belirten Rabuş, "Sorunları aşmak için kendimizi daha ileri götürecek bir çabanın içerisine attık. Kalitemi mal, daha iyi servis bizim en önemli direnç noktalarımız. Fiyatları piyasalar belirliyor ama biz bu fiyatlara rağmen rekabet gücümüzü devam ettiriyoruz. Fiyat hedeflerinde sapma var ama gerileme yok. Fakat gelecek aylara bakıldığında, geçmiş aylardan daha iyi olacağı kanaati bizde daha fazla hakim" dedi.
Tanıtım ve pazarlamadaki farklılıkları da dile getiren Mehmet Rabuş, fuarlarda artık anlayışın değiştiğini sipariş vermenin yerini bizzat fabrikada çalışarak müşteri isteklerine uygun tasarımların oluşturularak sipariş verme dönemin başladığını, fuarların artık sipariş verme-almadan uzaklaşarak sadece görme, genel intiba ve randevulaşmak şeklinde bir anlayışa yöneldiğini hatırlattı.
Sipariş döneminin oldukça dikkat edilmesi gereken bir süreç olduğunu belirten Mehmet Rabuş, "Siparişin alıma dönüşme süreci var. Onlar da ilgiyi test ediyorlar. Yani bir kıyaslama süreci var. Siz bu süreci bir tedarikçi olarak en iyi şekilde değerlendirmek zorundasınız" diye konuştu.
"REKABETTE DESTEKLERİMİZ" Rekabette en fazla kendilerine destek olanların çalışanları ve çalışma sistemi olduğuna işaret eden Denizli Cam Genel Müdürü Rabuş, "İşçilerimiz arasında bir usta-çırak ilişkisi, yani Ahilik sistemi bulunuyor. Çırak ustasından izinsiz bir şey yapamaz. Usta da çırağa bildiğini öğretmek durumundadır. Onlar karınca misali çalışırlar, birbirlerinin işini hiç engellemezler. Her çalışan bir sonra yapacağı adımı bilir. Fevkalade bir iş anlayışı ile çalışırlar. Bu da bizi rekabette rahatlatan unsurlardır" dedi.
Rekabette diğer ölçülerinin talebe göre ürün anlayışı olduğuna değinen Mehmet Rabuş, "Hedef çalışma şeklimiz talebe yönelik. Biz ürünlere para verebilecek insanlara hitap ediyoruz. Bu tip tarz üretimlerimiz görsel, cama verilen değerle alakalı. Örneğin bir çeşmi bülbül bu tür çalışmalardan. Fonksiyonelliğin ötesinde tamamen klasik üründür. Türk camcılığını temsil eden bir üründür. Her biri koleksiyon ürünü niteliğinde özel bir köşede saklanması gereken bir üründür" diye konuştu. Cam işinde sermayeden önce insan unsurunun önemli olduğunu belirten Rabuş, "Hemen bir fırın yaptım, şu kadar insan istihdam ettim diyebilecek işler değil bunlar. Mevcut kapasitenizi büyütmek öyle bir kolay iş değil. Ama mevcut kapasitemizle de her türlü talebi karşılama imkanına sahibiz. Mesela Beykoz'daki camcılığın bütün gereklerini Denizli Cam'da sürdürüyoruz. Tabi bunu biz aldığımız noktada devam etmiyoruz. Aldığımız noktanın daha da ötesine taşıyoruz. Taşımak da zorundayız. Aksi takdirde olduğumuz yerde kalırsak birileri gelir bizi geçer" ifadelerini kullandı.
DENİZLİ CAM Denizli Cam Sanayi ve Ticaret A.Ş. Türk cam sanayiinde 30 yıllık bir işletme. Hisse senetleri İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) işlem görüyor. Renkli, sade, kesmeli, tarihi ve günümüz motifli her türlü camı üretiyor. Dünyaca ünlü cam üreticileri dahi Denizli Cam'a kendi ürünlerini ihale ediyor. Bunlardan biri 1825 yALA YAŞAMAK DEĞİL, SORUNU Aılında kurulan Danimarkalı Holmegar şirketi. Ürünlerinin yüzde 80'i ihracata yönelik. Fabrika 10 binin üzerinde farklı ürün çeşidine sahip. Bu ürünler türevleriyle birlikte 14 bine çıkıyor. İşletme ihracat ağırlıklı çalıştığı için yurt dışı tasarımcılar ürünlerde daha belirleyici oluyor. Ancak Paşabahçe Şişecem Grubu bünyesinde bir Tasarım Müdürlüğü de hizmet veriyor.
Denizli Cam'da 200'ü çırak, 100'ü müteahhit elemanı, 100'ü idari personel ve 450 de üflemeci olarak 850 kişi üretime katkıda bulunuyor. İşçiler 24 saat yanan 1450 derecelik fırınların önünde usta - çırak ilişkisi ile çalışıyor. Bir nevi Ahilik burada devam ediyor. Sürekli ter kaybeden işçilere mineral takviyesi yapılıyor. Soda, meyve suyu ve ayran işçilerin en fazla aldıkları içecekler. Maaşta akort sistemi uygulanıyor. İşçilerin sabit maaşları yok. Saat ücreti olarak çalışılıyor. İşçilerin bir de akort paraları ödenekleri bulunuyor.
Türkiye'de cam okulları yok ama Denizli Cam, Çıraklık Eğitim Merkezi ile birlikte çalışıyor. 16 yaşında işe alınan çıraklar önce teorik olarak bilgilendiriliyor. İş Ahlak Bilgisi, Matematik, Teknik Resim, Cam Sanatı ve İşlemeciliği gibi teorik bilgiler alıyorlar. Ardından imalata geçip tezgahlarda pratik eğitime başlıyorlar.
Denizli Cam'ın arşivi tam bir müze konumunda. Osmanlı döneminden 2005 yılı Ağustos ayında Frankfurt'ta açılacak fuarda sergilenecek ürünlere kadar her numune arşivde yerlerini almış bulunuyor. Osmanlı zamanında ihraç edilen ilk ürünlerden ABD, Avrupa ve Uzakdoğu'ya kadar dünyaca ünlü firmalardan alınmış sipariş örnekleri arşiv serilerinde. Özellikle tarihle günümüzü birleştiren çeşmi bülbül en önde gelen ürün çeşitlerinden. Çeşmi bülbül optiklere mavi beyaz çubuklar dizilerek üretiliyor. Kurşunlu kristal cam daha sonra optiklerle birleştiriliyor ve devamında turistik eşya olarak çok aranan rengarenk çeşmi bülbüller ortaya çıkıyor.