Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), 10 yıldır belediye başkanlığını yürüttüğü Denizli'yi kaybetmek istemiyor.
Muhalefet "Değişim” çağrıları yapıyor. Denizli halkı ise kararsız.
Denizli, belediye başkanlığının el değiştirebileceği yerlerden biri olarak gösteriliyor. Zira Türkiye'nin genel siyasi havasının halka yansıdığı ilde, belediye hizmetlerinden memnun olanlar kadar şikâyetçi olanlar da var.
Bu yıl ilk defa 'Büyükşehir Belediyesi' olarak seçime giren Denizli, Aralık ayında Ekonomi Bakanlığı'na atana Nihat Zeybekçi'nin de memleketi.
Zeybekçi, 2004'teki yerel seçimlerde oyların yüzde 51'ini alarak oturduğu belediye başkanlığı koltuğunda 2011'e kadar görev yapmıştı. Daha sonra bu göreve, Osman Zolan getirildi. Zolan, 2014 yerel seçimlerinde yeniden Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterildi.
2004 yerel seçimlerinde oyların yarısından fazlasını alan AKP, 2009'da ise yüzde 40'ın altında kaldı. Oylardaki düşüş, kimine göre bu yıl arayı açarak devam edecek, kimine göre ise AKP Denizli'deki yerel yönetimi koruyacak.
CHP - MHP ittifakı
Fakat bu seçim öncekilerden farklı. Çünkü artık halk arasında ve parti il başkanlıklarında ‘daha güçlü ve birleşik' bir muhalefetten bahsediliyor: AKP'ye karşı CHP ve MHP ittifakı.
Bu ittifakın dile getirilmesinin en büyük sebeplerden biri olarak da AKP'nin Gülen Cemaati ile yaşadığı gerginlik gösteriliyor.
Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na CHP, Sanayici Avukat Kazım Arslan'ı, MHP de Ali İpek'i aday gösteriyor.
Gülen Cemaati'nin etkin olduğu Denizli'de, CHP ve MHP'nin de kemikleşmiş bir seçmen kitlesi var.
CHP'nin seçim kampanyası danışmanı Mustafa Sarıtaş, daha önce avukatlık da yapan adayları Kazım Arslan'ı ‘çiftçilikten, başarılı bir sanayiciye uzanan, toplumu her kesimini kucaklayan bir aday' olarak tanımlıyor.
Başbakan yerel adaylara karşı
Sarıtaş, Şubat ayında ellerinde süpürgelerle Denizli Çınar Meydanı'nda ‘yolsuzluğu, yoksulluğu, yalanı dolanı süpürdükleri' bir miting düzenlediklerini ve bu mitingle anketlerdeki oy oranlarını da büyük ölçüde artırdıklarını söylüyor.
MHP Denizli İl Başkanı Mehmet Fevzi Yeniçeri ise AKP'li Osman Zolan idaresinde belediyenin halka ‘insani davranmadığı' eleştirisini getiriyor.
Halkın ‘AKP'ye uyarıda bulunulması' ve ‘kulağının çekilmesi' ifadelerini kullandığını belirten Yeniçeri, bu memnuniyetsizlik nedeniyle AKP belediyesinin artık Denizli'de hüküm süremeyeceğini belirtiyor.
AKP Denizli İl Başkanı Avni Örki ise seçmenin, yolsuzluk iddialarını "AK Parti'nin ve Türkiye'nin yıpratılması çalışması olarak gördüğünü” ve kendilerine desteğin süreceğini söylüyor.
Denizli'nin merkezinde seçim pankartları, afişler ve parti flamalarının yanı sıra dev boyutlardaki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın posterleri dikkat çekiyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin posterlerine ise yalnızca seçim bürolarında rastlıyorum.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da, Van'daki konuşmasında "Bu seçim, Başbakan Erdoğan'a karşı olanlar ve Başbakan'ın yanında olanların referandumu olacaktır” diyerek, adeta bu durumu teyit etmişti.
Denizli'de Başbakan Erdoğan'ın posterlerinin adayların yanında yer alması, "Başbakan'ın, yerel adaylarla yarıştığı" algısı yaratıyor. Hem adaylar hem de seçmenlerin "Kime oy vereceksiniz" sorusuna verdiği cevaplar da bu algıyı doğrudan yansıtıyor.
Denizli'de bu soruya "Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan" yanıtı verenlerin yanı sıra "Sarıgül" diyenlere bile rastlıyorum.
‘Hiç bu kadar kararsız kalmamıştım'
Kamuoyuna yansıyan anketlerde oy oranları sürekli dalgalanıyor ve CHP ile AKP'nin başa baş olduğu görülüyor.Bu dalgalanma, arada kalan seçmenlerin de tercih yapmalarını zorlaştırıyor.
"Hiç bu kadar kararsız kalmamıştım” diyor Birgül Hanım. Soyadını söylemek istemeyen, 60'lı yaşlarındaki Denizlili Birgül Hanım ve eşi, daha önceki seçimlerde oylarını AKP'ye vermişler.
Eşi yine AKP'ye oy verecekmiş ve ailesinin de AKP'ye oy vermesi gerektiğini düşünüyormuş. Ailenin üniversitede okuyan kızları ise CHP'liymiş. Birgül Hanım, babasının ısrarları nedeniyle kızlarının da kafasının karıştığını söylüyor.
Denizli'nin merkezindeki Çınar Meydanı'nda oturan Feyzi Bey de henüz kararını vermediğini ama ‘muhalif' olduğunu söylüyor.
Ne fotoğrafının çekilmesini istiyor, ne kameraya alınmak, ne de soyadını vermek...
Feyzi Bey'in kararsızlığı daha farklı. "MHP kazanamayacaksa CHP'ye giderim, CHP kazanamayacaksa MHP'ye giderim” diyor ve sebebini şöyle açıklıyor:
"Boş kutu satan da gözaltına alınıyor, kol hareketi yapan da. Çekiniyoruz, korkuyoruz... Bir ülkede insanlar birbirinden korkmaya başlamışsa asıl o zaman o ülkeden korkulur.”
Cemaat mi yönlendiriyor?
AKP'ye karşı "Hangi parti güçlüyse ona oy ver” çağrıları son dönemde sosyal medyada da sıkça yapılıyor.
Peki Denizli'de partiler ‘AKP'ye karşı CHP ve MHP'nin ittifak yaptığı' iddialarına ne diyor?
AKP İl Başkanı Avni Örki bu soruyu şöyle yanıtlıyor:
"Özellikle ‘paralelci' zihniyetin yönelendirmesiyle [CHP ve MHP] gizli bir ittifak içerisindeler. Ama bizim hedefimiz yüzde 50'yi aşmak olduğu için, kim kiminle ittifak içine girerse girsin bizim için sorun değil. Bizim hedefimiz yüzde 50'yi geçmek."
MHP ve CHP'nin değişken seçmenlerin oylarını yönlendirmeye çalıştıklarını ifade eden Örki, "CHP ve MHP böyle yaparak kendi tabanlarını kaybediyor" diyor.
Örki, ‘paralelci zihniyet' ifadesiyle seçmenleri Gülen Cemaati'nin yönlendirdiğine işaret ediyor.
Denizli'de Gülen Cemaati'ne yakınlığıyla bilinen Diyalog Kültür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alaattin Yavaşlar ise bu tip ifadeleri ‘insanların zekasıyla alay etmek' olarak tanımlıyor ve şu yorumu yapıyor:
"Oy bireyseldir, seçim bireyseldir. İnsanlar seçimlerini kendi akılları ve vicdanlarına göre yaparlar. Ama siz insanlara ‘bize oy vermeyin' diye zorlayıp şu ana kadar yaşadıkları değerlerle ters zihniyete koyarsanız, insanlar gidip başka kim varsa ona oy verir. Bu konuda insanlarla alay edemezsiniz... İttifak ediyorlar diye ayrıştırmaya çalışmak doğru olmaz diye düşünüyorum.”
CHP İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ise, ‘güçlü olan partiye oy verileceği' algısıyla ittifak arayışında olanların da gideceği yerin CHP olduğunu söylüyor.
"Ama zaten, toplumun her kesiminden gelen kabul gördüğü için, başkanımızın bir sıkıntısı yok. CHP ve adayımız merkez sağ, MHP ve Demokrat Parti kökenlilerin üzerinde uzlaşabildiği bir isim.”
Çavuşoğlu, ‘ek bir çabaya ihtiyaç duymadıklarını' belirtiyor ve "Onun karşısına başka bir aday koyamadıkları için de Başbakan'ı koyuyorlar. Herkeste zaten burayı Bakan Zeybekçi'nin yürüttüğü algısı var' diyor.
MHP de, kendi adaylarının öne çıkacağını söylüyor ama yine de her bireyin kendi aday ve parti tercihine göre oy kullanacağını ifade ediyor.
Denizli'de partilerin kemik tabanlar dışında oylarda CHP ve AKP arasında dalgalanacak gibi görünüyor.