İSTANBUL (İHA) - Eski KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye'de yaşanan terör olaylarını değerlendirdi. Olası sınır ötesi operasyona ilişkin müttefik ülkelerin tavrını sert dille eleştiren Denktaş, "ABD, istemiş olsaydı şimdiye kadar Türkiye'nin kanını akıtan bu odakları çoktan ortadan kaldırırdı. Bunları çoktan pasivize ederdi. Ama işlerine gelmedi" dedi.
Lions Federasyonu'nun Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle verdiği resepsiyonuna katılan Rauf Denktaş, İhlas Haber Ajansı muhabirinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Uzun süredir Türkiye ve dünya gündeminden düşmeyen sınır ötesi operasyona ilişkin ABD'nin politikalarını eleştiren Denktaş, Türkiye'nin teröristleri yok etme hakkının bulunduğuna dikkat çekti. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'nin Kuzey Irak bölgesini 'Kürdistan' olarak belirtmesi konusuna da değinen Denktaş, "O bir hata değildir, alıştırmadır. Oradaki insanlara 'biz varız, siz devam edin' demektir" dedi. Denktaş, "Sıcak takip haktır, kimse bunu birinden alamaz. Sıcak takip konusu vardır Türkiye'de. Tezkere çıkmamış olsa idi dahi Türkiye'nin bu terörist kamplarını bombalama hakkı vardır. Sızan teröristleri kovalayıp nereye gidiyorlarsa gittikleri yerde onları yok etme hakkı vardır" ifadelerini kullandı.
Kuzey Irak'ın ABD kontrolünde olduğunu söyleyen Denktaş, "ABD istemiş olsaydı şimdiye kadar Türkiye'nin kanını akıtan bu odakları çoktan ortadan kaldırdı. Bunları çoktan pasivize ederdi. Ama işlerine gelmedi. ABD petrol peşindedir. Irak ve yöresindeki petrollerin başkasına kaymaması için büyük bir çaba harcamaktadır. ABD'nin Afganistan gidişi, Irak'a girişi bunun içindir. Ama bir Çin vardır. Çin'in haklarını gasp etmektedir. Yakın gelecekte ABD tek güç olarak kalmayacaktır. Yine Çin ve Rusya batıya çıkacaktır. Böylelikle çok yanlış bir siyaset gütmektedir. İnşallah 3. dünya savaşına neden olmaz. Bu gidişatı ile Türkiye'yi küçültmek istiyorlar. Ve AB bu nedenle Türkiye'yi tam üye yapmayacağı halde sanki bir gün üye yapabilirim yaklaşımı içinde. Türkiye'nin önüne öyle şartlar koyuyor ki, Türkiye bunların hiç birini kabul edemez. 'Kıbrıs'ı ver' diyorlar, 'Rum idaresini tanı' diyorlar. ABD diğer taraftan ses veriyor, 'bu istekleri yerine getir'. Ve önerilerini Rumlar'ın kabul edeceği şekle sok. 43 yıldır Kıbrıs meselesinin çözülmesini engelleyen durumun devam etmekte olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İngiltere ziyaretine değinen Denktaş, "Geçenlerde sayın Erdoğan'ın İngiltere ziyaretinde yaptığı işbirliği anlaşmalarında Kıbrıs'ın da adı geçiyordu. Biz acaba İngiltere'de bir insaflı yaklaşım başladı demeden Kıbrıs'taki yüksek temsilcileri beyanat yaptı ve 'politikalarımızda hiçbir değişiklik yoktur' dedi. 'Tek hükümet tek devlet tanıyoruz. Başka bir hükümet de tanıyacak değiliz'. Bunları söyleye söyleye 43 yıldır Kıbrıs meselesi hallolmuyor. Dalayısıyla dostumuz mu
müttefikimiz mi diye bakmak lazım" şeklinde konuştu.
Denktaş, "Türk milleti ABD'nin ne yapmak istediğini görecektir. Bunca yıl kendisinin sorumlu olduğu bir Irak'ta terörist örgütlerin kamlarının devam etmesini ve bunların orada silahlanmasını gören ABD, Türkiye tezkereyi geçirir geçirmez Türkiye'ye 'bize 2 gün veriniz' dedi. Ne yapacaksınız, 2-3 ay içinde yapamadıklarını mı yapacaksınız?. Bu neyi gösterir, 'ben bir şey yapabilirim bekleyin'. Hadi bakalım bekliyoruz, görelim ne yapacaksınız. Dolayısıyla AB açısından Türkiye'nin parçalanması için büyük bir gidişat vardır. Bu haritaların sızdırılması, başkalarına 'merak etmeyin, biz varız, siz baskıya devam edin' mesajını vermektedir. Türk milletine de bir nevi hazırlık yaptırmaktadır. Yani bunları gördüğünüzde irkilmeyin bunlar nasıl olsa olacak mesajladır" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Kuzey Irak'ı Kürdistan olarak belirtmesine ilişkin değerlendirilmesi sorulan Denktaş, "O bir hata değildir, alıştırmadır. Oradaki insanlara 'biz varız, siz devam edin' demektir. Her ne kadar Türkiye sıkıştırmış olsa da, 'bu bir hatadır' demek, sakın yanlış anlaşılmasın, böyle konularda hata yapmazlar ve böyle konularda hata olmaz. Bunlar hem bizi alıştırmak hem de oradaki insanları teşvik etmektir. Onlara karşı Türkiye'nin çok stratejik davranması lazım"
ifadelerini kullandı.