LEFKOŞA (İHA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'la Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, Ankara'nın "Kıbrıs Cumhuriyeti"ni tanımayacağı yolunda dün yaptıkları açıklamaların kendilerini memnun ettiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Denktaş, bugün bir kabulü sırasında Kıbrıs konusundaki son gelişmelere değinirken, Erdoğan ve Gül'ün yaptıkları açıklamalara atıfta bulundu. "Türkiye'den, Başbakan'dan, Dışişleri Bakanı'ndan, 'Rum idaresini 'Kıbrıs' diye tanımayacağız' şeklinde beyanatlar var. Tabiatıyla bu bizi memnun etmiştir" diyen
Denktaş, Rum tarafının, Türkiye'nin mesajlarını anlaması dileğinde bulunarak, şöyle devam etti:
"Ümit ederiz Rum tarafı, bu mesajların ciddiyetini anlar ve Kıbrıs Türkleri'yle, yani eşit ortaklarıyla, 1963'te ortaklıktan silah zoruyla atmış oldukları iki halktan biri olan Türk halkıyla uzlaşma yollarını açmak için bizim de hükümetimiz oldukları iddiasından vazgeçer. Böylelikle uzlaşmaya yollar açılmış olur" dedi.
Cumhurbaşkanı Denktaş, "Avrupa Birliği, Türkiye'den 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımasını istiyor. Bu dayatmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruya karşılık, bu dayatmanın Avrupa Parlamentosu içinden gelen bir dayatma olduğunu ileri sürerek, bunu esas karar verici mercilerin onaylayacağını sanmadığını söyledi.
Denktaş, "Bunu eğer esas karar verici merciler onaylamazsa, ki onaylayacağını sanmıyorum, inşallah onaylamaz. Bu, parlamentodan çıkan bir temenni çağrısı olarak değerlendirilmelidir, gidişatı fazla etkilememelidir diye düşünüyoruz" dedi ve şöyle devam etti:
"Ama bu, bir tandansı, bir eylemi gösterir, Türkiye'ye ilerde ne zorluklar çıkaracaklarına işaret eder. Çünkü neticede Türkiye'nin üyeliği, tüm parlamentolardan ayrı ayrı geçecektir. Bu, 10-15 yıl sonra olacak bir şeydir. O güne kadar herhalde birçok mesele halledilmiş olur, eğer Avrupa Birliği, Kıbrıs gerçeklerini kaale alırsa, 40 yıllık yanlıştan dönerlerse, bir ülkede ayrı demokratik hakkı olan, self-determinasyon hakkı olan iki halktan birini, diğerinin hükümeti addetme yanlışından, haksızlığından vazgeçerlerse. Çünkü bunlardan vazgeçmezlerse, Kıbrıs Rum'u bütün Kıbrıs'ın hükümeti olsun diye ortaklığı yıkmıştır. Kendisine 'sen bütün Kıbrıs'ın hükümetisin' dendiği sürece de 40 yıldır meseleyi halletmemiştir. Dolayısıyla meselenin halledilmemesinin sebebi budur. Bu sebebi ortadan kaldırmak Avrupa Birliği ülkelerine düşer. Bunun da gereği, 'Kıbrıs meselesi nedir?' konusunda objektif bir değerlendirme yapmalarıdır, yani meseleye bir teşhis koymalarıdır. Gözlerini kapayıp, 'eskiden böyle kararlar çıktıydı. Biz böyle dediydik' diye devam ederlerse, meseleyi halletmezler, meseleyi barışa değil, kavgaya götürürler."