LEFKOŞA (İHA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "Bize 'aferin' deyip, sırtımızı okşasınlar diye biz haklarımızı, yani devletimizi, egemenliğimizi, bağımsızlığımızı korumaktan, Rumlar'ın hiçbir zaman hükümetimiz olmayacağını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz, vazgeçemeyiz. Daha iyi günler, dünyaya açılma diyerek bağımsızlıktan vazgeçmeye kimsenin hakkı yoktur" dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, KKTC'nin 21. kuruluş yıldönümü dolayısıyla halka seslendi. Cumhurbaşkanı olarak son kez KKTC'nin kuruluş yıldönümünde konuştuğunu belirten Denktaş, konuşmasında, daha çok devlete sahip çıkılması gereğini vurguladı. KKTC'yi tanımayan ve 30 yıldır bu yanlıştan dönmeyen ülkelerden hak ve adalet bekleyerek vakit geçirmenin boşuna olduğunu ifade eden Denktaş, vaktin devleti daha mamur, daha zengin, daha güzel bir yurt haline getirmeye harcanması gerektiğini belirtti.
"Şimdi içinde bulunduğumuz bu devletin zemininde, bayraklarımızın altında, barış istiyoruz ama bağımsızlığımızı koruyarak, devletimize sahip çıkarak istiyoruz. Ve bunun için bunu istemeye hakkımız vardır ve bunu korumaya kudretimiz vardır. 5 sene sonra, 6 sene sonra aşağılanarak ölmektense, şimdiden şeref ve haysiyetle ölmeyi üstün tutmalıyız diyemez miyiz?" sorusunu soran Denktaş, gerçeklere 40 yıl gözlerini kapayarak, Kıbrıs Türk halkının haklarını gasbeden, terörist, gaspçı idareye arka çıkıp bu idareyi meşru hükümet olarak tanıyanlara hep birlikte, yeni bir ruh ve yeni bir heyecanla seslenilmesini istedi.
"VARIZ, 21 YAŞINDAYIZ, VAROLMAYA DEVAM EDECEĞİZ" "Bu sözde Cumhuriyeti veya onun sözde meşru hükümetini, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin mukavemetçi kahraman Türk halkına hiçbir kuvvet zorla empoze edemez. Kimseye böylesi bir hak tanımıyoruz. Devletimizi, bağımsızlığımızı yok farz edenlere gür sesimizle 'Varız, 21 yaşındayız, varolmaya devam edeceğiz. Bağımsızlığımızı kağıt üzerinde vaadlerle süslenmiş uzlaşma önerilerine feda etmeyeceğiz' diyelim. Kıbrıs Rum İdaresi Kıbrıs'ın tümünü temsil edemez, Kıbrıs'ın tümünün hükümeti olamaz" diyen Denktaş, KKTC'nin 21. kuruluş yıldönümü dolayısıyla televizyonlardan halka seslendiği konuşmasına "Aziz Kıbrıslı Türkler, mukavemetçi kahraman halkım" diyerek başladı ve devletin 21. yıldönümünün, Rum tahakkümünden kurtuluşun da 40. yılının kutlandığını belirtti.
KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, bugün Annan Planı'na evet dedikleri için sırtları okşanan, takdir ve itibar kazanmış olan idareciler başlarında olduğunu belirterek, bu idarecilere gerçekleri söylemekten korkmamalarını önerdi. Rumlar'dan 1963-1974 arasında yaptıklarının tazminatının cesaretle istenmesi gerektiğini ifade eden Denktaş, Rumlar'ın özür dilemeleri, yanlış yaptıklarını kabul etmeleri gerektiğini yineledi. Kıbrıs'ta bütün meselenin, 1963'te Rumlar'ın bunların yaptıklarıyla başladığını anımsatan Denktaş, "Gerisi nefis müdafaasıdır. Türkiye'nin müdahalesi Kıbrıs Rumları'nın Yunanistan'la birleşerek bütün Kıbrıs'ı işgal altına alıp Enosis'i ilan etmemeleri içindi. Kıbrıs Türkleri'nin toplu mezarlara gömülmemesi veya Girit'te olduğu gibi gömülmemiş olanların Kıbrıs'tan sürülmemesi içindi. Hak içindi. Adalet içindi. Hürriyet içindi. Bağımsızlık içindi" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanlığı makamından KKTC'nin kuruluş yıldönümünde halka son seslenişi olduğunu belirten KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, bu nedenle uzun konuşacağını kaydetti. Denktaş, konuşmasının tekrar olabileceğini, 'Denktaş hep bunları söyler' denilebileceğini ifade ederek, tekrarları, gerçekler olduğu için yaptığını söyledi. Denktaş, "Rum idaresinin 40 yıldır meşru hükümet olarak tanınması hukuka, insan haklarına, uluslararası anlaşmalara aykırıdır. Kıbrıs Türkleri'ne yapılan izahı mümkün olmayan büyük bir haksızlıktır. Bir haksızlık, bir kanunsuzluk. 40 yıldır devam ederse bunda bir kasıt vardır demektir. 40 yıllık Kıbrıs meselesini halletmek için kollarını sıvayıp 40 yıldır meseleye teşhis konmasını engelleyenlerin vebali çok büyüktür. Kendi çıkarlarına hizmet için Kıbrıs meselesini Rumlar'ı meşru hükümet addederek halletmek isteyenlerin çift referandumdan sonra insafa gelmelerini beklemek hakkımızdı" şeklinde konuştu.