Denktaş, planı liderlere verdi

LEFKOŞA (İHA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın Cumhuriyet Meclisi Başkanı ve mecliste temsil edilen siyasi partilerin liderleriyle Kıbrıs sorununda son durumu ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın 11 Kasım'da sunduğu çözüm planının değerlendirdiği toplantı kısa sürdü.

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alvaro De Soto'nun görüşme öncesinde verdiği revize edilmiş BM çözüm planını disketler halinde toplantıya katılanlara veren Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, yarın saat 11.00'de aynı grupla yeniden bir araya gelecek.

Reklam
Reklam

Cumhurbaşkanlığı'nda basının görüntü almasına izin verilmeyen toplantının ardından gazetecilere açıklamalar yapıldı.
Meclis Başkanı Vehbi Zeki Serter, Annan planıyla ilgili değerlendirme yaptıklarını ve daha geniş değerlendirmeye yarın devam edeceklerini açıkladı.
UBP Genel Başkanı ve Başbakan Derviş Eroğlu, toplantıda son durumu değerlendirdiklerini ve bazı belgeleri inceledikten sonra yarın saat 11.00'de toplantıya devam edeceklerini bildirdi.

De Soto'nun sunduğu belgenin kendilerine verildiğini ifade eden Eroğlu, herkesin kendi bünyesinde değerlendirmesini tamamlayarak Cumhurbaşkanı'yla bir araya geleceklerini söyledi.

"Belgede harita var mı?" sorusuna "Var tabii" yanıtını veren Başbakan Eroğlu, "Kaç tane?" sorusuna karşılık "Aynı, değişmedi" dedi ve cebinden BM belgesinin kayıtlı olduğu disketi çıkararak gazetecilere gösterdi.

"PLANIN BİRÇOK MADDESİ DEĞİŞTİ" DP Genel Başkanı, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Salih Coşar, kendilerine verilen diskette yer alan yeni planı inceleyeceklerini, Annan'ın taraflardan aldığı itirazları karşılaştırarak bunların örtüşüp örtüşmediği yerlere göre daha önce sunduğu planın birçok maddesinde değişiklik yaptığını bildirdi.
Bunları inceleyerek yarın saat 11.00'de görüşlerini taraflara sunacaklarını ifade eden Coşar, "Şu anda hiç inceleme fırsatı olmadı mı?" diye soran gazeteciye "Sadece bir maddeye baktık. Kuzeye gelecek Rum'un vatandaşlık ve oy kullanma hakları olacak mı olmayacak mı, o maddeyi okuduk sadece" karşılığını verdi.

Reklam
Reklam

"İYİ HESAP ETMELİYİZ"
TKP Genel Başkanı Hüseyin Angolemli, bu toplantıların daha önce yapılması gerektiğini ama girişimleri olumlu tepki görmediği için mecliste grubu bulunan partilerin bir araya gelemediğini, halbuki gelebilselerdi bugün çok daha ileri noktada olacaklarını ve belki de birlik içinde karar vermiş olacaklarını söyledi.
Angolemli, Kofi Annan'ın yeni belgesini inceleyerek kararını vereceğini ifade ederek, "Bu artık belli ki evet veya hayır şeklinde olacaktır. Bu nedenle 12 Aralık'a kadar gerek Rum tarafı, gerekse bizim taraf, Yunanistan, Türkiye ve İngiltere ya evet, ya hayır diyecekler. O nedenle bu son iki gün çok yoğun çalışmalar gerektirmektedir ve bizim Türk tarafı olarak çok iyi hesap etmemiz, geleceğimizi düşünmemiz gerekir. Birlikte hareket edebilir ve olumlu yönde bir tavır çıkarabilirsek bence çok önemlidir" diye konuştu.
Kıbrıs Rum tarafının da aynı durumda olduğuna işaret eden Angolemli, onların da 12 Aralık'a kadar evet ya da hayır diyeceklerini, 12 Aralık'ta Kıbrıs Türk ve Rum tarafları yanında Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin Kopenhag'a çağırarak bu belgeyi imzalamalarının isteneceğini kaydetti. Angolemli, imzanın atılıp atılmayacağının son iki günde belli olacağını belirtti.
Angolemli, bir soru üzerine Cumhurbaşkanı'na Kopenhag için davet yapıldığını ancak sağlık durumundan dolayı gidip gitmeyeceğini bilemediğini söyledi.
Angolemli, başka bir soru üzerine bugünkü toplantıda birşey görüşmediklerini sadece yeni belgeyi aldıklarını ifade etti.

Reklam
Reklam

"ANLAŞMA OLMAZSA RUMLARI BU POZİSYONDA BULAMAYACAĞIZ" CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, Cumhurbaşkanı Denktaş'ın kendilerine yeni planı verdiğini, inceleyip yarın yeniden bir araya geleceklerini belirterek, planın tarihle bütün olduğunu, tarihi plandan, planı tarihten ayırmanın mümkün olmadığını söyledi.
Talat, 12 Aralık'ta Rumların tek başına AB'ye girmesine izin verilirse, bu bir şekilde önlenemez, 12 Aralık'a kadar sağlam bir anlaşmaya bağlanmış bir yükümlülük altına sokulmuş süreç sağlanamazsa, Rumların 12 Aralık'ta bu pozisyonda bulunamayacağını vurguladı.
Rumların, BM Genel Sekreterine itiraz olarak verdiği metni İstanbul dönüşünde havaalanından Cumhurbaşkanlığı'na gelirken görüp incelediğini bildiren Talat, şöyle konuştu:
"Orada 12'sinden sonra Rumların takınacağı pozisyonu gördüm. 12'sine kadar eğer sağlam bir zemine bağlayamazsak yani ya bir kuruluş anlaşmasına ya da kuruluş anlaşmasına yol açabilecek başka bir metni imzalama noktasına getiremezsek 12'sinden sonra bu plan yoktur. Rumlar tek başlarına AB'ye girerler ve biz de artık arkadan Türkiye'nin AB sürecini bekleriz ki bu da uzun bir zaman alacaktır ki sonuçta da o gerçekleşirken Kıbrıs Türkü kurban olarak verilecektir. Bu tehlikeyi görmek zorundayız, bu tehlikeyi anlamak zorundayız. Bu tehlikeyi anlamıyorsak bu halka çok büyük kötülük yapıyoruz demektir. Bunu ne tarih affedecektir, ne halkımız affedecektir ne de barış karşıtlığı hamaset kurtarabilecektir bu insanları halkımızın hesap sormasından. Onun için aklımızı başımıza toplayalım. 12'sine kadar bu sorunu çözmek bizim için önemlidir. 12'sini geçiştirmek ise Rumların çıkarınadır. Ve garip bir şekilde bizim politikamızın da 12'sine kadar yetişmez diye biçimlenmesi yani Rumların politikasıyla tam anlamıyla örtüşmesi, inanılır, kabul edilebilir gibi değildir. Bir an önce bu uykudan, rehavetten, kurtulmamız gerekir."

Reklam
Reklam

"TUZAKLAR DEVAM EDİYOR"
YAP Genel Başkanı Ertuğrul Hasipoğlu, olumlu gibi gözüken yanlara rağmen tuzakların devam ettiğini belirterek, "En sıkınıtılı durum 12 Aralık'ta her iki tarafın da sıkıştırılmış olmasıdır. Zaman tanıma yok. Bu işler de aceleye gelmez çünkü bir neslin geleceği önemli, Kıbrıs'ın geleceği önemli. Bana göre çıkarı olan ülkelerden çok bu ülkede yaşayan Türk ve Rumların gelecekleri önemlidir. O bakımdan her iki tarafın çok dikkatli olması lazım" diye konuştu.

"BM, TÜRK TARAFINI ZORLUYOR" MAP Genel Başkanı Kenan Akın, çözüm arayışları içinde BM Genel Sekreteri'nin adeta çözümsüzlüğü gündeme getirmekte ısrar ettiği görüşünü savunarak, binlerce Kıbrıs Türkü'nün çözüme evet ama böyle haritaya hayır dediğini söyledi. "BM Genel Sekreteri Annan'ın çözüm arayışları içinde daha yumuşak olması gerekirken, ısrarla Türk tarafının olmazsa olmazlarından vazgeçmeyerek adeta göz boyar gibi birinci paketteki birçok maddede pansuman yapma taktiğiyle Türk tarafını zorlamaya devam ettiğini" ifade eden Akın, zorlamayla çözüm arayışının asla gündeme gelmeyeceğinin bilinmesini istedi.
Akın, MAP'ın ikinci Annan planını değerlendirerek yarın Cumhurbaşkanı'na görüşlerini vereceklerini kaydetti, "Ancak görülüyor ki Sayın Cumhurbaşkanı'nın ciddi anlamda sıkıntıları var, Türk tarafına yapılan baskılardan ciddi rahatsızlığı var. Bu rahatsızlığı toplumsal barış içinde, çözüme evet ama dayatmacı ve teslimiyetçi bir çözüme asla evet dememiz mümkün değil. Bu metinler, Kıbrıs Türkü'nün 1974'ten sonra daha da kötü günlere geleceğinin sinyalini vermektedir. Bunlarla bir yere gitmemiz mümkün değildir" dedi.

Reklam
Reklam