Depo eş anlamlısı nedir? Depo kelimesinin eş anlamlıları ile örnek cümleler

Depo kelimesi Fransızca kökenli bir kelimedir. Fransızcada "bir yere koyma, saklama, biriktirme yeri, depo" anlamına gelen "dépôt" kelimesinden alıntıdır. Fransızca dépôt kelimesi de Latince kökenlidir. Latincede aynı anlama gelen "depositum" kelimesinden alıntıdır. Türkçeye bu kelime Tanzimat Dönemi sırasında geçmiş bir kelimedir. İlk başlarda "debboy" olarak kullanılan kelime zaman içerisinde söyleyiş biçiminden dolayı "depo" hâlini almıştır. İlk dönemlerde "emita ve eşya konulan yer" anlamında kullanılmıştır.

Türk Dil Kurumuna göre depo kelimesinin birden fazla anlamı vardır:

• Korunmak, saklanmak veya gerektiğinde kullanılmak için bir şeyin konulduğu yer, ardiye
• Bir malın toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer
• (Askerlik) Ordu mallarının saklandığı, bakımlarının yapıldığı yer, debboy

Depo kelimesinin kullanıldığı cümle örnekleri vermek gerekirse:

• Kıyıda halatları, oltaları, balıkların konlulacağı kovaları saklamak için bir depo kiralamıştı.
• Eczanenin arka odası ilaçlar için depo niyetinde kullanılıyordu ancak pek yeterli gelmiyordu.
• Eskiden çok sık kullanılan bu cephane deposu artık çürümeye yüz tutmuş.

Depo kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük nedir?

Türkçede zaman içerisinde farklı kelimelerin türemesi sonucunda aynı anlama gelen kelimeler de oluşmuştur. Bu durum da eş anlamlılığa zemin hazırlamıştır. Eş anlamlılık, farklı yazılan ancak benzer veya aynı anlama gelen kelimeler için kullanılan bir terimdir. Türkçe eş anlamlı kelimeler konusunda zengindir. Hemen hemen her kelimenin bir ya da birden fazla eş anlamlısı bulunabilir. Deponun eş anlamlısı olan kelimeler de vardır. Depo kelimesinin eş anlamı olan kelimeler:

• Ardiye
• Debboy
• Hazne

Deponun eş anlamlıları ile örnek cümleler

Depo eş anlamlısı kelimelerle örnek cümleler kurabiliriz:

• Bu, Roma Döneminden kalma tarihi bir su debboyu.
• Bu ev artık yemek depolamaktan ardiye gibi olmuş.
• Yüzüklerini bu küçük hazneye koymalısın.
• Deppoyun önünde çökmüş, yanan eşyalarına ağlıyordu.
• Kalemin mürekkep haznesi patladığı için çöpe atmıştı.
• Ticarete başladıktan sonra eşyaları için bir ardiye kiralamıştı.