Deprem hızla yaklaşıyor

İSTANBUL (ANKA)- Marmara Denizi dibindeki fay hatlarına denizaltıyla inerek inceleme ve gözlem yapan İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi ve deprem uzmanı Prof.Dr. Naci görür gözlem ve incelemelerini "Fay'a Seyahat" ismiyle kitaplaştırdı.

İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlanan kitabın tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantıda bir konuşma yapan Prof.Dr. Naci Görür, "Marmara Denizi altındaki faylarda normalde 220 yılda biriken enerji ve stres Gölcük ve Düzce depremleri ile 55 saniyede yüklenmiştir. Deprem hızla yaklaşıyor. 250 yılda bir tekrarlanan deprem oluşma süresi dolmak üzere. Maalesef bizim nesil tam bu süreye denk geldi Bu strese bu kabuk fazla dayanmaz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

- 1.239 METRE DERİNLİKTEKİ FAY HATTI KIPIR KIPIR-

Marmara Denizi içinde çok ciddi bir fay sistemi olduğunu, denizin bin 239 metre derinliğine inerek yaptıkları gözlemler ve çektikleri görüntülerle bilimsel olarak tespit ettiklerini belirten Prof.Dr. Naci Görür, "İstanbul'u tehdit eden fay her şeyiyle kıpır kıpır. Birçok noktada fay hattı üzerinde sular ve gazlar fokurduyor.Bu haliyle 1999 Gölcük depremi öncesi İzmit Körfezi'ndeki fay kolunun durumuna benziyor" dedi. Kitapla birlikte verilen DVD de Marmara Denizi'nin dibindeki fay hatlarından çarpıcı görüntüler sunuyor.

-ANKARA' NIN SESSİZLİĞİ FAYLARIN SESSİZLİĞİNDEN DAHA ÇOK ÜRKÜTÜYOR-

Uzun zamandır yer bilimleri alanında uluslararası uzmanlarla bilimsel çalışmalar yürüttüklerini, ancak şimdiye kadar Ankara'dan, Hükümet etkililerinden resmi ya da gayri resmi hiçbir bilgi talebinde bulunulmadığından yakınan Prof.Dr. Görür, "Deprem konusunda Ankara'nın ve bizi yönetenlerin bu sessizliği beni Marmara Denizi'nin altındaki fayların sessizliğinden çok daha fazla ürkütüyor" görüşünü dile getirdi.

Reklam
Reklam

-2029'A KADAR DEPREM BEKLENİYOR-

Naci Görür, "2029 yılına kadar Marmara'da büyük bir deprem olabilir. Bu durum bizim şahsi görüşümüz ya da hiçbir araştırmaya dayanmadan görüş açıklayan bazı meslektaşlarımızın yaptığı spekülasyon olmayıp, bizzat uluslar arası ekibin yürüttüğü bilimsel araştırmaların ortaya koyduğu gerçektir" diye konuştu. Gelişmiş ülkelerde hiçbir yıkıma ve can kaybına yol açmayan 5 büyüklüğündeki depremlerin bile Türkiye'de ciddi hasara ve ölümlere neden olduğunu savunan Görür, "O yüzden Marmara Depreminin büyüklüğü 6 mı 7 mi olur tartışmasına odaklanmak yerine Hükümetimiz bu ciddi tehlike karşısında yerel yönetimlerle birlikte çok ciddi bir çalışma içine girip gerekli çalışmaları hiç zaman kaybetmeden yapmalı. Hükümet derhal bu işe el atmalı. Sadece yerel yönetimlerin çabası ile bu risk ve tehdidin giderilmesi mümkün değildir" dedi.

Prof.Dr. Naci Görür, İstanbul'daki yapıların yüzde 60'ından fazlasının kaçak olduğuna dikkat çekerek, Hükümet ve yerel yönetimlerin öncülüğünde bankaların, mortgage ve sigorta şirketlerin oluşturacağı bir şemsiye altında kentsel dönüşüm planlarının depreme uygun yapılar üretecek şekilde geliştirilmesi gereğine işaret etti.

Reklam
Reklam