Deprem Konseyi'nden açıklamalara tepki

Ulusal Deprem Konseyi, olası bir depremin yeri, büyüklüğü ve zamanlamasına ilişkin farklı üsluptaki açıklamalar nedeniyle "güvenilir olmayan ve kaos oluşturan" bir haber ortamının yaratıldığını belirterek, asıl önemli olanın, Türkiye'nin tümüyle bir deprem ülkesi olduğunun bilinmesi ve depreme hazırlıklı olma
çalışmalarının bilinçli, düzenli ve sürekli biçimde yürütülmesi olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Ulusal Deprem Konseyi adına yaptığı yazılı açıklamada, Marmara Bölgesi'nin jeolojik ve sismolojik özellikleri, 2 bin yıllık tarihsel veriler ve son yıllardaki bilimsel araştırmaların, İstanbul'u da etkileyecek büyük bir depremin Marmara Denizi'nde olma olasılığının çok yüksek olduğunu ortaya koyduğunu
belirtti.

Reklam
Reklam

Konuyla ilgili bulgu ve belgelerin 2003 yılından bu yana ilgili resmi kurumlar tarafından kamuoyuna sıkçı açıklandığını anımsatan Prof. Dr. Eyidoğan, şunları kaydetti:

"Bu tür açıklama ve haberlerden, deprem zararlarını azaltması, yurttaşlara ve ülkemize yarar sağlaması beklenemez. Bu durumda asıl önemli olan, Türkiye'nin tümüyle bir deprem ülkesi olduğunun ve pek çok yöresinde yıkıcı bir deprem olabileceğinin bilinmesi ve depreme hazırlıklı olma çalışmalarının bilinçli, düzenli ve sürekli biçimde yürütülmesidir."