Yorgancılar, AA muhabirine, İzmir'de meydana gelen deprem sonrası toplumun tüm kesimlerinin elinden geleni yaptığını söyledi.
Depreme yakalanmadan önce yapılması gerekenlerin önemine işaret eden Yorgancılar, binaların sağlamlığının önceden incelenmesi gerektiğini aktardı.
Asansörlere verilen ve sağlamlığı gösteren kırmızı, mavi ve yeşil etiketlere dikkati çeken Yorgancılar, şöyle konuştu:
"Tıpkı asansörlerde olduğu gibi binalara da kırmızı, mavi ve yeşil etikler verilirse insanlar binalarının durumunu öğrenmiş olur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yerel yönetimler bu işi beraber yapacak.1992'den önceki deprem yönetmeliği ile şimdiki farklı. Dolasıyla bütün binalara girilip o binaların testleri yapılacak. Binalara 'oturulur, oturulamaz, güçlendirerek oturulması gerekir' gibi kararlar verildikten sonra uygulamaya geçecek. Asansörlerdeki gibi bina girişindeki etiketten vatandaş, 'bu binaya girilemez veya güçlü değil' diye anlayacak."
Yorgancılar, bundan sonraki sürecin de takip edilmesi gerektiğini, bunun bir defaya mahsus yapılması halinde faydalı olacağına inandığını kaydetti.
İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt da Yorgancılar'ın tavsiyesini sonuna kadar desteklediğini ifade etti.
Yönetmeliğe uymayan asansörlerin mühürlendiğine dikkati çeken Küçükkurt, "Etiketi kırmızı olan bina asansörlerde olduğu gibi mühürlensin. Buna çalışılmalı. İnsan canı bu kadar ucuz olmamalı. Çok basit bir şey bu. Küçük bir hamleyle olası depremlerde yüzlerce, hatta binlerce insanın hayatını kurtarabiliriz." diye konuştu.
Asansörlerde yapılan denetimlerin periyotlarının 1-2 sene olduğunun altını çizen Küçükkurt, ilk olarak eski binalardan başlayarak bu sürecin hızlı bir şeklide hayata geçmesi gerektiğini vurguladı.