İSTANBUL (AA) - İstanbul Teknik Üniversitesince (İTÜ), 17 Ağustos 1999'da meydana gelen Marmara Depremi'nin 20. yılında düzenlenen uluslararası deprem sempozyumu devam ediyor.
İTÜ Ayazağa Kampüsü Süleyman Demirel Kültür Merkezinde gerçekleştirilen sempozyumun ikinci gününde, Marmara Depremi'nin 20. yıl dönümüne özel oturum düzenlendi. Amerika, Fransa, Almanya, İtalya, Yunanistan, Japonya, Çin, Azerbaycan gibi faklı ülkelerin akademik kurumlarından katılan bilim insanları, Marmara Denizi ve Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde yapılan çalışmalarını paylaştı, ulusal ve uluslararası verileri değerlendirdi.
Sempozyumun moderatörlüğünü yapan İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ziyadin Çakır, oturumda yararlı bilgiler aktarıldığını söyledi.
Çakır, "Bugün ilk oturum, Marmara Depremi'nin 20. yıl dönümüne adanmış bir oturumdu. İkinci oturumda ise teknik boyut ele alındı. Yani bugün, Son 20 yılda yapılan çalışmaların özeti verildi. Dolayısıyla bu oturumda Marmara'da bugüne kadar yapılmış hemen hemen bütün çalışmalar ve bu alanda araştırma yapan çoğu araştırmacıların bulunduğu bir toplantı oldu. Özellikle Fransızlar, İtalyanlar, Almanlar, İTÜ ve Kandilli Rasathanesi'nden bilim insanları katıldı. Katılanların çoğu kendi alanlarında dünyanın en iyileri. Avrupa sismoloji heyetinden isimler var." ifadelerini kullandı.
- "Kırılacak fayın yerini bilmek de çok önemli"
Sempozyumda paylaşılan verilerin ileriye dönük çalışmalara ışık tutacağını vurgulayan Çakır, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Daha önceden bilmiyorduk, Marmara'da ne var, fay nereden geçiyor vesaire. Şimdi fayın yerini, özelliklerini, kırılacak fayın yerini biliyoruz. Şu anda bulanık suyun içerisinde su berraklaştı. Kırılacak fayın yerini bilmek de çok önemli. Olası uzunluğunu ve büyüklüğünü tahmin edebiliyoruz. Tahmin edemediğimiz şey, depremin ne zaman olacağı."
Marmara Denizi'nde meydana gelen 5,8'lik depremin ardından önlemler alınması gerektiğini kaydeden Çakır, "Son olan 5,8'lik deprem bir uyarıydı ancak bunu fırsata çevirmek gerekiyor. Hiçbir altyapısı bile hasar görmeden telefon operatörleri çöktü maalesef. Bir de altyapılara zarar gelse neler olurdu." diye konuştu.