Ancak depremi unutup kazancı bol bulunca, belki de depremde yüzlerce kişinin hayatını kurtarabilecek bazı yolları otoparka çevirdik. Yollara dikilen tabelaların bir kısmı otopark tabelalarıyla değişti, bir kısmı ise yok oldu.
Türkiye, 17 Ağustos 1999’da meydana gelen 7.4’lük Marmara Depremi’nde 18 bin 373 canını toprağa verdi. Henüz yaralar sarılmadan, 12 Kasım 1999’da bu kez 7.2’lik Düzce Depremi oldu ve 845 can aldı. Kapanan yollar, emniyet şeridini işgal eden araçlar, emniyet şeridine park edilip bırakılan otomobiller yüzünden yardım ulaştırmak çok zor oldu. Öyle ki İzmit-Gölcük arasında tek şerif tamamen ambülans ve yardım araçlarına ayrıldı, burayı kullanmak isteyen sürücülere vatandaşlar engel oldu.
ÖNLEM ALMA YARIŞI
Deprem bölgelerine yardım ulaştırmanın sıkıntısı üzerine o dönem tüm yöneticiler depreme karşı önlem alma yarışına tutuştu. Öncelikle de depremde yıkılan bölgeye yardım götürebilmek için yollar planlandı. İstanbul’da yapılan en önemli girişim ise, bazı yolların 1. Derece Afet-Acil Ulaşım Yolu ilan edilmesiydi. Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) İstanbul’da toplam 562 caddeyi parklanmaya tamamen kapattı. Bu yollar olası bir afet durumunda, kurtarma ekipleri tarafından kullanılacak, her türlü yardım malzemesi ya da kurtarma ekipleri bu yollardan taşınacaktı.
PARK 24 SAAT YASAK
Harita üzerinde hazırlanan plan ilk etapta mükemmel görünüyordu. Tabelalar asıldı ve yola park yapan tüm araçlar uzaklaştırıldı. İlk günlerde iş sıkı tutuluyordu. Yolda çok kısa duraklarsanız bile arkanızda biten polisler sizi hemen yoldan uzaklaştırıyordu. Sonra yavaş yavaş önlemler gevşedi. Bu yollara araçlar park edilmeye başlandı. Arkasından da İBB’nin iştiraklerinden İSPARK bazı afet yollarını otoparka çevirdi. Bazı yollar da doğal otopark oldu. Zamanla 1. Derece Afet-Acil Ulaşım Yolu tabelaları da bazı yollardan yok oldu. Normalde çok dar oldukları ya da ana arterleri birbirlerine bağladıkları için afet yolu ilan edilen caddeler otoparka dönüşünce trafik sıkışıklığı daha da içinden çıkılmaz bir hal aldı.
BURADA ÖYLE YOL YOK
İstanbul’un kayıp afet yollarını ararken çok ilginç diyaloglar da ortaya çıktı. Afet durumunda yolu kullanacak itfaiye ve polis ekiplerinin bu yollardan haberi bile yoktu. Bölgede birkaç yıl önce çalışmaya başladığını söyleyen bir itfaiye eri, “Burada öyle yol yok. Aramayın. Her yerde araç parkları var” diye anlattı. Bir taksici ise, “Caddeleri temizleseler herkes rahatça gider gelir ama insanlar arabalarını nereye bırakacak?” diyerek konuyu özetledi. (DHA)