Depremden sonra çocuklarının eğitimi için Antalya'ya göç eden Vanlı ailenin 7 yaşındaki çocuğu okulda kaza geçirdi. Bacağı kırılan çocuğun göğsünden aşağısı alındı. 2 ay alçıda kalacak bacağa, kemiklerin birbirine kaynaması için çivi de çakıldı. Oğlunun sakat kalma ihtimali bulunduğunu anlatan baba, ihmalkarlıkla suçladığı okulu dava etmeye hazırlanıyor.
Vanlı Aslan ailesi, şehri vuran ikinci depremin ardından, valilik kanalıyla Antalya'ya geldi. Üçü evli 4 kardeşle, anne-baba ve çocuklardan oluşan 21 kişilik 4 aile, merkez Konyaaltı ilçesinde iki daire tuttu. Evli kardeşler, okul çağındaki toplam 8 çocuğu kiralanan evin yakınındaki Bedriye Bileydi İlköğretim Okulu'na kaydettirdi.
Aslan ailesinin, evli, en büyük çocuğu Eşet Aslan’ın eğitim çağına gelmiş küçük oğlu Mihraç Aslan (7) da okulla ilk kez Antalya'da tanıştı. Abisi ve kuzenleriyle birlikte aynı okula devam eden Mihraç Aslan, 13 Ocak 2012 tarihinde, bir teneffüs sırasında kaza geçirdi. Çocuğun ve babasının iddiasına göre; bir öğrenci Mihraç Aslan'ı düşürdükten sonra bacağının üstünde zıpladı ve kaçtı. İddiaya göre, yerde acı içinde kıvranan Mihraç'la kimse ilgilenmedi. Bir öğretmen, bahçedeki öğrencilere Mihraç'ı sınıfına çıkarmalarını söyledi. Öğrencilerin kollarında sınıfına taşınan Mihraç acıdan bayıldı. Sınıfında tokatlanarak ayıltılan Mihraç'ın sürekli ağlaması üzerine öğretmeni annesine haber verdi. Anne Pakize Aslan, okula geldiğinde çocuğunun bacağındaki anormalliği fark etti. Okula çağırılan ambulansla hastaneye kaldırılan Mihraç'ın sağ bacağının kırıldığı tespit edildi. Doktorların 2,5 saat ameliyata aldığı Mihraç'ın bacağına çivi çakıldı. Mihraç’ın vücudunun göğsünden ayaklarına kadar olan kısmı alçıya alındı. Mihraç, olay gününden beri evinde yatıyor.
Ailesini Antalya'ya getirdikten ve çocukları okula kaydettirdikten sonra çalışmak için Van'a dönen baba Eşet Aslan, 13 Ocak günü gerçekleşen olayın kendisine haber verilmesiyle birlikte iş yerinden izin alarak tekrar Antalya'ya geldiğini anlattı. Eşet Aslan, çocuğunu hastaneden çıkardıktan sonra bilgi almak için gittiği okulda bir grup öğretmen ve müdür yardımcısıyla görüştüğünü anlattı.
"SORUMSUZLUKLARI YÜZÜNDEN OKULDAN DAVACI OLACAĞIM"
Öğretmenlerin ve müdür yardımcısının çocuklar arasında bu tür olaylar yaşanabildiğini ifade ettiklerini anlatan baba Aslan, Mihraç'ın daha önce de tartaklandığını, bu durumu okul yönetimine bildirmelerine rağmen sonuç alamadıklarını ileri sürdü. Aslan, "Çocuklar bazen okulda dövülüyordu, biz fazla önemsemedik. Öğretmenlerine ilettik, konuyla ilgileneceklerini söylediler. 13 Ocak’ta çocuğumun ayağını kırdılar.” dedi.
"BANA, ÇOCUKLAR BİRBİRLERİNİ ŞURADAN BURADAN ATIYOR SORUN YOK DEDİLER"
Okulun, çocuğunun başına gelenlerle ilgilenmediğini ileri süren Aslan, "Çocuğumu hastaneden çıkardıktan sonra okula gittim. Yine müdür yardımcılarıyla görüştüm. Birkaç tane öğretmen vardı. Konuyu anlattım. 'Siz nasıl ilgilenmezsiniz, bu bahçede nöbetçi öğretmen yok muydu?' dedim. Bana, 'Çocuklar birbirlerini balkondan atıyor, şuradan buradan atıyor, bir sorun yok. Öyle şeyler oluyor.' dendi. Ben bu sorumsuzluğu tamamen okulda buluyorum. Okul hatalı davranıyor. Öğrencilere iyi bakamıyor. Teneffüste bir öğretmenin olması lazım. Birinin başından bir olay geçtiğinde nöbetçi öğretmen kimse, öğrencinin başında beklemesi lazım. İkinci sınıf öğrencileri, her biri bunun bir yerinden tutup karga tumba okula götürmeleri çok yanlış. Bu sorumsuzluklar yüzünden ben onlardan davacı olacağım." şeklinde konuştu.
"ÇADIRDA KALABİLİRDİM, VAN'DAN GELMEMİN TEK SEBEBİ ÇOCUKLARIMI OKUTMAK"
Oğlunun vücudunun yüzde 70'inin alçıya alındığını, bacağına çivi çakıldığını, durumunun 2 ay sonra yapılacak kontrolden sonra netleşeceğini dile getiren baba Aslan, şöyle devam etti: "Birinci sınıfa giden bir çocuktu. Böyle olmasına hakları yoktu. Oradan buraya gelmemin tek sebebi çocukları okutmak için. Yoksa ben de oradaki halk gibi çadırda kalabilirdim. Oradaki insanlar gibi çadırda idare edebilirdik. Sırf orada okul olmadığı için, onlar da bizim gibi cahil olmasınlar, hiç olmazsa okusunlar diye okul yüzünden buraya geldim. Geldiğime çok pişmanım. Keşke bu hatayı yapmasaydım. Okul okumasaydı da çocuğumun başına da bu gelmeseydi. Çocuğuma ne olacağı belli değil, sakat mı kalacak belli değil. İki ay alçılı vaziyette kalacak ondan sonra çocuğun başına ne geleceği belli olacak."
Eşet Aslan, oğlu Mihraç’ın başına gelenler yüzünden ikinci sınıfı giden diğer oğlu ile 6 yeğeninin olay gününden beri okula gitmediğini de sözlerine ekledi. Mihraç Aslan da artık Antalya’da okula gitmek istemediğini söyledi.
Okul Müdürü Şaban Kuşu ise devlet memuru olduğu için basına demeç veremeyeceğini belirtti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz