Yaman çifti, Kahramanmaraş merkezli ilk depreme, merkez Antakya ilçesindeki 5 katlı 600 Evler Sitesi'nin en üst katındaki dairelerinde oruç tutmak için sahura kalktıkları esnada yakalandı.
İkinci kata inmeyi başardıkları sırada çöken binanın enkazı altında kalan çift, kendi imkanlarıyla yıkıntılar arasından çıkmayı başardı.
Çocuklarının yardımıyla Sakarya'ya gelen çift, tedavi gördükleri Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde AA muhabirine yaşadıklarını anlattı.
"Kurtulanlardan gelip bizim arabamızda oturanlar oldu"
56 yaşındaki Şaban Yaman, oruç tutmak için sahura kalktıktan 5 dakika sonra çok şiddetli sarsıldıklarını söyledi.
Yaşadıklarının tarifinin imkansız olduğunu dile getiren Yaman, "Küçük kıyamet gibi bir şey oldu. Kapının önüne geldik, sarsıntının azalmasını bekledik. Sarsıntı yavaşlayınca eşimle merdivenlerden ikinci kata kadar indik. Orada bir deprem daha oldu, bina yıkıldı, enkaz altında kaldık. Bina bizim gittiğimiz yöne doğru değil de arka yöne doğru yıkıldı. Bulunduğumuz alanda fazla moloz yığını olmadı. Yere düştük, baktım gökyüzü görünüyor. Üzerimizde beton parçaları vardı. Onları itince küçük bir delik belirdi. Orayı genişletip önce kendim çıktım, eşimin ayağı ve kolları sıkışmıştı. Kabanını ve ayakkabılarımızı çıkartıp, ayaklarımızı çıkarabildik. Eşimi de yukarı çektim." dedi.
Yaman, enkazdan çıkıp moloz yığınlarının üstünde bir süre oturduklarını ve ayağa kalkamadıklarını anlatarak, aracına gidebilmek için çevredekilerden yardım istediğini belirtti.
Bir kişinin yanına gelerek, "Amca biraz bekle, sen çıkabilmişsin, ses var mı? Ona bakalım yardım ederiz sana." dediğini aktaran Yaman, "Yağmur yağıyor, her yer sırılsıklam. Sonra gelip beni arabanın içine koydular. Telefon çekmiyor, eşimin telefonu, kimliklerimiz enkazda kaldı. Kurtulanlardan gelip bizim arabamızda oturanlar oldu, yağmur çok yağıyordu. Onların telefonundan çocukları aradık, 'Biz iyiyiz, her yer yıkıldı, ev yıkıldı. Yavaş yavaş gelin.' dedik. Oğlum geldi. Bizi sırtlarına alıp İskenderun yolu üzerine çıkardılar." diye konuştu.
Yaman, ilk olarak Adana Şehir Hastanesi'ne gittiklerini, burada kalça kemiğimin kırık olduğunu öğrendiğini fakat yoğunluktan dolayı ameliyatı 4 gün sonra yapılabileceği için Sakarya'ya geldiklerini aktardı.
Sakarya'da hastane personelinden çok ilgi gördüklerine değinen Yaman, "Gerek hastane yetkilileri gerek personel bizi hiç yalnız bırakmadılar. Belediye başkanı, sağlık müdürü, vali yardımcımız geldi. Gerekli ilgi ve ihtimamı gördük. Burada iki defa ameliyat oldum. Ağrılarım yavaş yavaş azaldı." dedi.
Yaman, canlarını kurtardıkları için şükrettiklerini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Aynı sitede yaşadığım ağabeyimin oğlu, gelini, torunu vefat etti. Haber alamadığımız kişiler de var. Hanıma 'Hiç geriye dönüp bakma.' dedim. Rabbim canımızı bağışladı. En büyük zenginlik bu. Burada da 'Sizi bırakmayız, hastane çıkışında yine görüşeceğiz. Hiçbir zaman yalnız değilsiniz.' dediler. O an ne yapacağına kendin bile karar vermiyorsun. Biz çok sakindik deprem sırasında, o sakinliğimi anlatamam. Hal ve hareketlerimizi biz yapmıyorduk. Gözümü kapattığımda aklıma yaşadıklarım geliyor. İlaç almama rağmen uyuyamadım. Zaman her şeyin ilacıdır."
"YİYECEK EKMEĞİMİZ, İÇECEK SUYUMUZ VARMIŞ"
Yaman'ın eşi Nazife Yaman da büyük bir afet yaşadıklarını dile getirdi.
İki depremi aynı gün yaşadıklarını ve enkazda yaralandığını kaydeden Yaman, "Evden ikinci kata indiğimizde beton blok üzerimize düştü. Ben kafamdan darbe aldım, 15 dikiş var kafamda. Hastaneye geldiğimde her tarafım çok şiş ve mordu." dedi.
Depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Yaman, "Allah'tan enkazda fazla kalmadık, kendi çabamızla çıktık. 10 daireden iki aile çıkabildik. Gerisi enkaz altında. Bütün tanıdığımız, komşularımız, eş, dost sizlere ömür. Şu anda da gözlerimizi kapattığımızda sallanıyoruz. Şükür Rabb'ime yiyecek ekmeğimiz, içecek suyumuz varmış. Allah bize yardım etti, oradaki herkese yardım etsin." ifadesini kullandı.