Depremin 100 yıllık bilançosu

BURSA (İHA) - Türkiye'de son 100 yılda meydana gelen depremlerde 100 bin kişinin hayatını kaybettiği, bunun ülke ekonomisine maliyetinin ise 19 milyar dolar olduğu belirtildi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi personeline sivil savunma uzmanları tarafından deprem eğitimi verildi. BUSKİ'deki seminerin açılışında, 17 Ağustos 1999 depreminde kaydedilen kamera görüntülerinin gösterilmesi, seyredenleri duygulandırdı. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın raporuna göre, Türkiye'nin başta deprem olmak üzere birçok tabii afetin tehdidi altında olduğunu söyleyen BUSKİ Genel Müdürlüğü Sivil Savunma Uzmanı Münir Yılman, "Türkiye'de doğal afetlerin yüzde 61'i deprem, yüzde 15'i heyelan, yüzde 14'ü sel, yüzde 5'i kaya düşmesi, yüzde 4'ü yangın ve yüzde 1'i de çığ düşmesinden oluşuyor.

Reklam
Reklam
  1. yüzyılın başından bu yana meydana gelen doğal afetlerde yaklaşık 100 bin insanımız hayatını kaybederken, 175 bin kişi yaralandı. Bu afetlerde 650 bin konut yıkıldı veya ağır hasar alarak kullanılamaz duruma geldi. Ülke olarak topraklarımızın yüzde 42'si birinci derece, yüzde 24'ü ikinci derece, yüzde 18'i üçüncü derece, yüzde 4'ü dördüncü ve yüzde 1'i de beşinci derece deprem bölgesinde bulunuyor" dedi.

Son 100 yılda deprem bilançosu incelendiğinde hasar oluşturan toplam 182 depremde 495 bin konutun tamamen yıkıldığını, 155 bin konutun da kullanılamaz hale geldiğini ifade eden Yılman, "Depremlerin bu süreçte neden olduğu mali kayıp ise 19 milyar dolar. Depremlerden sonra Türkiye'de en büyük doğal afet olarak ise heyelan geliyor. Heyelanlarda yüzde 15'lik bir oranla can ve mal kaybına neden oluyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Deprem sonrası yaşanan en büyük kaybın ise insan psikolojisi olduğunu vurgulayan Yılman, "Afetler sonrasında insanda en büyük yıkıntı psikolojisinde oluyor. Afet anında yaşadığı olayı ömrünün sonuna kadar hafızasına kaydeden insanların bu olayı unutmaları ve atlatmaları kolay olmuyor. İşte insanoğlunda yıkım da bu olaylardan sonra başlıyor. Afetzede bir kişi kolay kolay bir daha eski sağlığına kavuşamıyor" şeklinde konuştu.

Depremlerin Türkiye'nin bir gerçeği olduğunu kabul etmek zorunda olduğumuzu söyleyen Münir Yılman, "Depremler Türkiye gerçeği ama insanlarımızı deprem değil, yaptığımız çürük binalar öldürüyor. Depremden değil, depreme hazırlıksız yakalanmaktan korkmalı. Deprem anında yaşadığımız yer çok önemli ve bu yüzden evimiz ve işyerlerimizde deprem için gerekli olan tedbirleri almalıyız. Çürük binalar ve tedbirsizlik yüzünden umutlarımızı enkaz altında bırakmayalım" dedi.