Tarihe post-modern darbe olarak geçen 28 Şubat sürecinde binlerce insanın fişlenip mağdur edildiği ortaya çıkmaya devam ediyor. Bu dönemde 17 Ağustos 1999 Marmara bölgesi depreminden sonra Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı İstihbarata Karşı Koyma(İKK) Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporda depremzedelere yapılan yardımlar irtica kapsamına alınmış.
Gazeteci-Yazar Aslan Değirmenci'nin "28 Şubat'ın İstihbarat Ağı" adlı kitabı, Çıra Yayınları'ndan çıktı. Kitapta yer alan bilgilere göre Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı İKK Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan "17 Ağustos 1999 Marmara Bölgesi depreminden sonra 15'nci Kolordu Komutanlığı bölgesinde meydana gelen "yıkıcı, bölücü ve irticai faaliyetler" raporu hazırlamış. Rapor ile din görevlerinin camilerde deprem konusunda verdikleri vaazlar, siyasi parti, vakıf, dernek, şirket, cemaat, kanaat önderi, insan hakları örgütleri, sendika ve hayır kurumları tarafından yapılan yardımların
kayıt altına alındığı ortaya çıktı.
Raporda, depremzedelerin kaldığı çadır kentlerde Risale-i Nur kitaplarının okunması bile yasa dışı faaliyet olarak değerlendirilmiş. Yardımseverlerin depremde maddi ve manevi zarar gören halka Said Nursî Hazretlerinin büyük afetlere ne gözle bakmamız gerektiğine dair Kur'ân ve hadiste geçen irşatları hatırlatılması bile 'bölücü ve irticai' faaliyet olarak hazırlanan raporla kayıt altına alınmış.
Fazilet Partili Belediyelerin işbaşında olduğu bölgelerde dağıttığı yardımlar, Sakarya Dayanışma Platformu'nun İslami kuruluşlar tarafından bölgeye gönderilen yardımları, depolama, dağıtım ve toplanmasını organize ederek faaliyetlerini Milli Gazete ve Yeni Şafak gazeteleri aracılıyla duyurması dahi raporda 'irticai' faaliyet olarak fişlenmiş.
Raporda ayrıca, İHH ekiplerinin sağlık yardımı, MGV, Muradiye Kültür ve Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı'nın aşevi tesisi, Hak-Yol Vakfı'nın yardım organizasyonları ile ASKON'un Çadırkent tesisi de 'irticai' unsur olarak değerlendirilmiş.
Öte yandan HADEP, Emeğin Partisi, ÖDP, Emek Platformu, KESK ve İHD temsilcilerinin bölgeye yaptıkları ziyaret, sağlık yardımları ile kurdukları çadır kentler 'yıkıcı ve bölücü' faaliyet şeklinde raporda yerini
almış.
SAİD-İ NURSİ İÇİN OKUNAN MEVLİD-İ ŞERİF'E KATILAN SİYASETÇİLER KAYIT ALTINA ALINMIŞ
28 Şubat sürecinde fişleme faaliyetleri ortaya çıkan bir diğer oluşum Batı Çalışma Grubu(BÇG) ise Said-i Nursi için okutulan Mevlitleri takibe almış. Said Nursi'nin ölümünün 39. yılında Ankara Kocatepe Camisi'nde okutulan mevlide katılan ve telgraf gönderen dönemin siyasetçileri tek tek fişlenmiş. Fişlenenler arasında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve eski Başbakanlardan Tansu Çiller de bulunuyor. İşte mevlide katıldığı için fişlenen siyasetçiler: Rıza Akçalı (DYP), Mehmet Birinci (DYP), Mehmet Nadir Bilgi (DYP), Bülent Arınç (FP), İsmail Köse (MHP), Recep Özel ( AP eski), Nurettin Tokdemir (DYP eski), Mehmet Özkan (DYP eski), Mehmet Kahraman (ANAP eski).
Öte yandan fişleme raporuna "Ayrıca Tansu Çiller dahil mevlide 25 milletvekili telgraf göndermiştir" notu düşülmüş. Ankara'da Said-i Nursi'nin 39. ölüm yıldönümü dolayısıyla düzenlenen mevlit sırasında depremi 'ilahi bir ikaz' olarak nitelendirdiği için 2 yıl 1 gün hapis cezası verilen ve 276 gün hapiste kalan Yeni Asya gazetesi imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular da BÇG tarafından kayıt altına alınmış.
BÇG personeli tarafından hazırlanan raporda, Kutlular'ın mevlid öncesi düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamalara yer verilerek, "Üslubu önceki yıllara göre daha sertti" şeklide not düşülmüş. Raporda şu ifadelere yer veriliyor: "Bu mevlitlerin ilki 28 ekim 1990 yapılmış, 7'ncisi 19 ekim 1998'de, 8'ncisi ise 'Cumhuriyetin 75'nci yılı için el ele' yürüyüşünün yapıldığı gün olan 25.10.1998'de yapılmıştır. Mevlit Dost FM radyosundan canlı olarak yayınlanmıştır. Mevlitleri özellikle her yıl cumhuriyet bayramı kutlamalarının yapıldığı, Ekim ayının ikinci yarısındaki bir Pazar gününe denk getirilerek, alternatif bir etkinlik düzenledikleri değerlendirilmektedir."
SAMİ SELÇUK'UN KONUŞMALARI SAKINCALI
14 Aralık 1999 tarihli rapor ile BÇG, eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'u da fişlemiş. 6 Eylül 1999 günü adli yılın açılış töreninde eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un yaptığı konuşma kayıt altına alınmış. Batı Çalışma Grubu tarafından hazırlanan 'aylık iç tehdit değerlendirmesi' başlıklı raporda, Sami Selçuk'un konuşmalarına yer verilerek "laikliği tehlikeye düşürecek öneriler ortaya atmıştır" şeklinde fişlenmiş.
Selçuk'un sözlerinden kesitler sunulan raporda, tehdit olarak algılanan işte o bölüm: "Sami Selçuk, Türk devletinin laik değil, 'Laikçi' bir devlet olduğunu, devletin din işlerine karışmaması gerekirken din işlerini tanzim ettiğini ifade etmiştir. Çeşitli dini grupların; mensuplarına eğitim vermesi, okul açmasına müsaade edilmesi gerektiğini vurgulaya rak, eğitim ve öğretim birliğini ve laikliği tehlikeye düşürecek öneriler ortaya atmıştır."
Söz konusu sözleri sakıncalı bulan BÇG'nin raporunda ayrıca şu ifadelere yer veriliyor: "Bu konuşmayı fırsat bilen irticai ve bölücü mihraklar, basın yayın organları vasıtasıyla, bir taraftan Selçuk'u desteklerken, diğer taraftan laiklik karşıtı fikirlerinin propagandasını yapma fırsatı elde etmişlerdir.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz