Doç. Dr. Sayar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depresyonun kadınlarda erkeklerden 3 kat fazla görüldüğüne işaret ederek, "yapılan araştırmalar sonucunda dünyada depresyonun, kadınlarda görülme oranı yüzde 4-10, erkeklerde ise yüzde 2-2,5'dir. Hayat boyu risk ise kadınlarda yüzde 10-26, erkeklerde de yüzde 5-12'dir" dedi.
Her 4 ya da 5 kişiden birinin hayatlarının bir döneminde bir çeşit depresif dönem geçirebildiğini ifade eden Sayar, şunları söyledi:
"Yeni araştırmalar göstermiştir ki depresyon artış eğilimindedir ancak bunun nedenleri belli değildir. Sosyoekonomik değişiklikler, aileler ve topluluklardaki bölünmeler, genç kuşakta özellikle işsizlik, umutsuzluk duyguları, beklentilerdeki artmanın etkisi olabilir."
Depresyonun sadece psikolojik olmadığını ifade eden Sayar, "depresyon sadece kafadan kaynaklanmıyor ve güçsüz bir karakterin göstergesi değildir" dedi.
Depresyonun, beynin ve vücudun strese karşı nasıl cevap verdiğiyle ilgili bir durum olduğunu belirten Sayar, şöyle devam etti:"Eğer depresyonda olmaktan dolayı utanç duyuyorsanız, hatırlayın ki strese bu şekilde cevap vermesi için vücudunuzu siz organize etmediniz. Stres döngünüzü kontrol altına alabileceğinizi asla unutmayın."
"Eğer depresyondan yakınıyorsanız, başarısız hissediyorsanız, kendinize yönelmiş yoğun bir öfkeniz varsa, hayatı yaşamaya değer bulmuyorsanız, kapana kısılmış hissediyorsanız ve kurtulma umudunuz yoksa, duygularınız her ne ise yalnız olmadığınızı hatırlayın" dedi.