Derdin devası sevgi...

Cem Yılmaz'ın ilk yönetmenlik denemesi 'Pek Yakında' sinema dünyasına göndermelerde bulunuyor

Yılmaz'ın hem yazıp hem oynadığı, ilk yönetmenlik sınavından geçtiği 'Pek Yakında', Yılmaz'ın en iyi işlerinden biri olmasa da 'Hokkabaz'ın yanına konabilecek bir yapım. Filmin özenilmiş anlatımının yanı sıra abartılı oyunculuk göze çarpıyor.

Cem Yılmaz'ın ilk kez yönetmen olarak imzaladığı yeni filmi "Pek Yakında", TV dizilerinde rol alan karısı Arzu'dan (Tülin Özen) boşanmak istemeyen, figüran eskisi, korsan kasetçi, CD-DVD satıcısı Zafer'in (C.Yılmaz), duygusal dozu yüksek (ve biraz da uzun) tutulmuş hikâyesine dayanan, film içinde film çeşitlemesi de denebilecek, sinema sektörüne ilişkin ve Yeşilçam sinemasına saygı niteliğinde, popüler bir komedi.
Komedyen-oyuncu Yılmaz'ın senaryosunu da yazdığı filmde, Zafer'in bir ara şair Sunay Akın'ın Oyuncaklar Müzesi'ne de götürdüğü küçük oğluyla ilişkisi çok iyi ama özellikle porno oyuncusu olduğu geçmişini gizleyen, anasının (Ayşen Gruda) kuzusu, komşu Suat'ın (Cengiz Bozkurt bu kez hikâyenin kötü adamı) sürekli asıldığı güzel karısıyla arası limoni. Öyle ki oğlunun doğum gününe bile ancak karısının izniyle katılabiliyor Zafer.

Polisin kebapçı dükkânı altındaki korsan DVD imalathanesini basmasından son anda kurtulan Zafer, Yeşilçam'ın yıllanmış, ünlü aksesuvarcısından esinlenilmiş, figüranlıktan dekor-kostümcülüğüne atlamış, Ejder (Özkan Uğur) ağbisinin çıfıt çarşısından farksız deposuna sığınıp 1978'de yazdığı, Enis Fosforoğlu'nun oynayacağı "Şahikalar- Kötülüğün Sonu" adlı senaryosunu yıllardır filme çekmeyi bekleyen, saçlarını setlerde ağartıp pamuk dedeye dönmüş, eski bir yönetmenin (Zafer Algöz) ekibine dahil oluyor ve başrolünü dönemin ünlü yıldızı Boğaç'la (Ozan Güven) Arzu'nun oynayacağı "Şahikalar" filminin yapımcılığını üstleniyor fedakâr koca Zafer annesinden kalma evi satıp filme sermaye yaparak, sırf karısını memnun etmek için.

Ünlü aktör Boğaç'ı gerçek adıyla figüran Muharrem olarak "Pek Yakında"nın başındaki "Eşkıya" (1996) setinden tanıyan Zafer, ansızın bir otobüsün çarpmasıyla ayakları tutmaz olan Boğaç'ın bir çeşit dublörü gibi maskeyle oynayarak kitsch estetiğine sahip "Şahikalar"ın tamamlanmasını sağlıyor nice badireler atlattıktan sonra.
Herkesin filmci-sinemacı kesildiği, sevgisiz bir ortamda sevginin önemini vurgulayarak mutlu sona varan "Pek Yakında", sinema âlemine (ve âlemimize) dair çeşitli göndermeler-dokundurmalarla ve doğru dürüst kullanılmış beylik klişelerle sürerek eğlenceli bir iki saat vaat ediyor meraklısına.

Hayli özenilmiş bir anlatımın, abartılı oyunculukların göze çarptığı bu film Yılmaz'ın filmografisinde "Hokkabaz"ın yanına konabilecek, samimi işlerinden biri ama en iyilerinden biri değil. E. Fosforoğlu, Y. Erdoğan, M. Alanson, Ü. Duru gibi "meşhur"ların da kısacık rollerde boy gösterdiği filmin öteki oyuncuları Ayşen Gruda, Zerrin Tekindor, Hare Sürel.