Danny Vincent
BBC Capital
Kalabalık bir liman kentinin hemen dışında, Avrupai bir üniversite kampüsü.
Kalın çerçeveli gözlükleri, kapüşonlu ceketleri ve kulaklıklarıyla öğrenciler göl kenarında çimlerin üzerine bağdaş kurmuş ‘eleştirel düşünme' konusunu tartışırken yakındaki inşaatın tozları rüzgarda uçuşuyor.
Fakat bu öğrencilerin bazıları hiç Facebook mesajı beğenmemiş ya da arkadaşlık isteği göndermemiş. Tweetlerini Twitter'dan değil Weibo üzerinden gönderiyor, fotoğraflarını Instagram'da değil Weixin'de paylaşıyor.
Burası Çin'in Zhenjiang eyaletindeki Ningbo kenti.
Tekstilden teknolojiye dünyadaki bütün uluslararası işletmeler Çin piyasasına girmeye çalışıyor. Eğitim de bu sektörlerden biri olarak görülüyor.
Ningbo dış yatırımlar ve girişimcileriyle ünlü bir kent. Son 10 yıldır İngiltere'nin Nottingham Üniversitesi'nin uydu kampüsü var burada.
Nottingham Üniversitesi ile Çin kamu şirketi Wanli Eğitim Grubu ortaklığı ile kurulan kampüste hem Çinli hem de uluslararası akademisyenler ders veriyor ve gerçek bir İngiliz üniversitesinde eğitim olanağı olarak pazarlanıyor.
Çin rüyasıBu yeni üniversitelerle Çin,eğitim alanında dünyada bir numara haline gelmeyi hedefliyor. Yabancı eğitim kurumları da Çin üniversiteleriyle ortaklık kurmak, böylece eğitime büyük önem veren bir ülkeye adım atmak için yarışıyor. Geleceğin işletme liderleri olacak öğrenciler ise uluslararası şirketler açısından büyük önem taşıyan Çin piyasası hakkında yerinde tecrübe ediniyor.
New York Üniversitesi, John Hopkins Uluslararası Araştırmalar Okulu ve Liverpool Üniversitesi de Çin'de kampüs kuran üniversiteler arasında yer alıyor.
Bu arada Çin hükümeti de eğitim sektöründe dönüşüm amacıyla para akıtıyor. Son 10 yılda üniversite mezunlarının sayısı dörde katlandı. Çin aynı zamanda dışarıya en fazla öğrenci gönderen ülke durumunda.
Uluslararası öğrenciler açısından en popüler ülkeler arasında İngiltere ve ABD'nin ardından üçüncü sırada yer alıyor. 2020'de 500 bin uluslararası öğrencinin Çin'de okumaya gideceği tahmin ediliyor.
SıkıntılarFakat bu sorunsuz bir artış da değil. Bazı eğitim kurumlarındaki akademik bütünlük endişe kaynağı durumunda. 2012'de Amerikan Yale Üniversitesi Pekin'deki bir programını iptal etti. Daha önceki yıllarda da bir profesör, yöneticileri Çinli öğrenciler arasında kopyacılığa göz yumma konusunda açıktan eleştirmişti.
Ocak'ta Çin eğitim bakanı ‘Batı değerleri'ni teşvik eden üniversite kitaplarının yasaklanacağından söz etmesi de Batılı eğitim kurumlarında kaygı doğurmuştu.
Çin'de internet üzerindeki katı denetim ise Google Scholar gibi eğitimcilerin yaygın kullandığı arama motorlarının ülkede bloke edilmiş olması nedeniyle kullanılamaması anlamına geliyor. Araştırmacıların bu tür servisleri sanal özel ağlar (VPN) aracılığıyla kullanmaları gerekiyor.
Başka pratik sorunlar da yok değil. Seminerler İngilizce olmasına rağmen öğrencilerin büyük çoğunluğu ana dili İngilizce olan kişiler değil. Ayrıca bazı uluslararası öğrenciler Çinli öğrencilerin derslerde katılımcı değil sadece dinleyici olmasından şikayetçi. Fakat bazı öğrenciler de bunun kültürel bir fark olduğunu, daha önceki eğitimlerinde grup aktivitesi tecrübesi olmadığı için Çinli öğrencilerin bu tür etkinliklerde bocaladığını ifade ediyor.
Ancak birçok öğrenci için bu sıkıntılar Çin'de eğitim almanın avantajları yanında gölgede kalıyor.
Bu makalenin İngilizce aslını BBC Capital'da okuyabilirsiniz.
Dergideki diğer makalelere buradan ulaşabilirsiniz.