Derin devlet, devletin kendisi değildir

ANKARA (İHA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gazeteci Hrant Dink cinayetinin ardından gündeme gelen 'derin devlet' ile ilgili sözlerine açıklık getirerek, "Derin devlet dedikleri, devletimizin kurumları değildir, devletin kendisi hiç değildir. Derin devlet, kurumlar içerisinde kendi anlayışları veya kendi kutsalları adına yetkilerini aşarak hukukun dışına çıkmak suretiyle oluşan çeteleşmelerdir" dedi.

Erdoğan, hükümet olarak hukuk sistemi içerisinde kendilerine karanlık odalar, imtiyazlı alanlar oluşturmak isteyen yapılanlanmalarla etkin mücadele ettiklerini, etmeye devam edeceklerinin de mesajını verdi.

Reklam
Reklam

AK Parti TBMM Grubu, Başbakan Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantıda bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, gazeteci Hrant Dink cinayetine ve sonrasında yaşanan gelişmelere ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, hukuk devletinin bir ülkede yaşayan herkesin ve her kurumun hukuk kurallarına bağlı olduğu, herkesin uyması gereken objektif kuralların kayıt altına alındığı bir sistem olduğunu söyledi.

Hukuk devletini yasa devletinden ayıran özelliğin temel hak ve özgürlükler gibi evrensel değerleri kabul etmesi olduğunu dile getiren Erdoğan, AK Parti hükümeti döneminde demokratikleşme adımları kadar hukuk devleti anlayışını da geliştirmenin, çağdaş normlara kavuşturmanın mücadelesini verdiklerini kaydetti. Hukuk devletinin korunmaması halinde hukukun, adaletin, toplumsal birlik ve bütünlüğün de korunmayacağına işaret eden Erdoğan, hükümet olarak sadece adli suçlarla mücadele etmekle kalmadıklarını, hukuk sistemi içerisinde kendilerine karanlık odalar, imtiyazlı alanlar oluşturmak isteyen yapılanlanmalarla da etkin mücadele ettiklerini, etmeye devam edeceklerini kaydetti.

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin, AK Parti iktidarıyla birlikte faili meçhullerle anılan dönemlerden, olayların faillerinin kısa sürede yakalandıkları aktif mücadele dönemine girdiğini söyledi. Erdoğan, "Eğer kendilerini kanunlardan azade, hukuktan bağımsız görenler, hukuk kurallarına karşı imtiyaz ve kayırma bekleyenler varsa bunlar büyük bir yanılgı içerisindedirler. Kayıtdışı yönetim, kayıtdışı ekonomi, kayıtdışı güvenlik anlayışı olamaz, olmamalıdır. Hukukun üstünlüğü ilkesinin zedelenmesine kesinlikle göz yummadık, yummayacağız. Kim kalkıp ülkeyi ve vatanı kurtarmak adına hukuku ayaklar altına alıyorsa, orada masum ve göz ardı edilecek bir durumdan söz edilemez. Hiçbir gerekçe hukuku çiğnemeyi masum gösteremez. Birileri şimdi kalkmış diyor ki, buları söyleyerek devleti, milliyetçiliği töhmet altında bırakıyorsunuz. Hayır, yanılıyorsunuz veya milletimizi bilerek yanıltıyorsunuz. Mugalata yapıyorsunuz, hatta çetelerin tam da istediği gibi tehlikeli bir şekilde kurumlarımızı karşı karşıya getiriyorsunuz. Kimse yanlış yapan birkaç kişi üzerinden devletimizi, devletimizin kurumlarını yıpratmaya tevessül etmesin. Bilsinler ki buna da bizim iktidarımızda yer yoktur" diye konuştu. Konuşmasında 'derin devlet' ilgili sözlerine de açıklık getiren Başbakan Erdoğan, kamuoyunda 'derin devlet' olarak adlandırılan olgudan ne anladıklarını çok açık şekilde söylediğini hatırlattı. Erdoğan, 'derin devlet' tanımını şöyle yaptı:

Reklam
Reklam

"Derin devlet dedikleri, devletimizin kurumları değildir, devletin kendisi hiç değildir. Derin devlet kurumlar içerisinde kendi anlayışları veya kendi kutsalları adına yetkilerini aşarak hukukun dışına çıkmak suretiyle oluşan çeteleşmelerdir. Bunu söyledim. Ve bu tür çeteleşmeler dünyanın başka ülkelerinde olduğuğu gibi ta Osmanlı'dan bu yana ne yazık ki bizde de var, olagelmiştir. Şimdi birileri bunu alıp, hemen 'Sen Başbakan'sın, iktidarsın çöz bitir bu işi'. Kusura bakmayın, bu kadar kolaysa bunca zamandır iktidar oldun, hep bunları sizler konuştunuz, gerillalar dediniz, kontgerillalar dediniz. Ne yaptınız bu ülkede? Hiçbir şey. Biz şu anda çomağı soktuk, onun için bundan rahatsız olanların sesi yükselmeye başladı, buna dikkat edin".

AK Parti iktidarında faili meçhuller döneminin kapandığının altını çizen Erdoğan, artık bağlantılarla bir yerlere varıldığını söyledi. Yüzde yüz netice alınmamasına rağmen büyük oranda sonuç alındığını ifade eden Başbakan Erdoğan, devlete ve devletin kurumlarına en büyük zararı bu tür yanlışlar içinde olanların verdiğini kaydetti. "Kimse devleti töhmet altında bırakamaz" diyen Erdoğan, kadrolaşma iddialarına da cevap verdi. Erdoğan, "Bugün bağıranların birçoğu bu bağlantıları sebebiyle bağırıyor.

Reklam
Reklam

KADROLAŞMA BİZİM DÖNEMDE YOK

Diyorlar ki bunlar sizin döneminizdeki kadrolaşmaların sonucudur. İnsaf, biz KPSS denilen imtihanla şu anda devlete eleman alıyoruz. Bu imtihanda böyle bir seçme hakkımız var mı? Bu işin üst yönetimine gelince eğer kadrolaşma varsa, bu kadrolaşmaları geçmişte yaptığınız iktidarlarda sizler gerçekleştirdiniz, hatta çok açık ve net söylediniz. 'Ben, benim partimden değil de, filanca partiden olanları mı filanca yere yerleştireceğim' diyen bakanlarınız oldu. Bunları gördü bu ülke. Düşünün 20 bin öğretmen alınacak, 20 bin öğretmenin alındığı yerde ben milletimin vicdanına sunuyorum bunu. Kalkıp da Milli Eğitim'in tek tek, ondan sonra açacaksın bunların hafıza kayıtlarını. 'Bu AK Partili mi, şu partili mi?' Bu mümkün mü Allah aşkına. Milleti aldatmanın anlamı yok.

Biz bu ülkede hizmet verecek olan her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını, yeter ki hizmet etsin, ülkemizin her yerini onlara açtık ve oralara da sevklerini yapıyoruz. Eğitimde de böyle, adalette de böyle" şeklinde konuştu. Muhalefete 'Türkiye'de tarih AK Parti ile mi başladı?' diye soran Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin AK Parti'den de önce geçmişinin olduğunu kaydetti.

Reklam
Reklam

Erdoğan, şöyle konuştu: "Biz bugün kamu kurumlarındaki kadroları gökten zembille mi indirdik Allah aşkına. Önce bunlara cevap verin. Bal gibi sizin eseriniz. Bu konuda daha konuşacak çok şeylerimiz var. Vakti saati geldiğinde onları da konuşacağız. Bu konuda ülkemizde atılan adımların arkasında nelerin olduğunu, vakti saati geldiğinde onları da konuşacağız. Kusura bakmasınlar onların da vakti saati var, onlar da açıklanacak. Bunları da şahsım açıklayacak. Hala verilecek cevabınız, konuşacak yüzünüz varsa insafla davranırsınız. Türkiye'de sizin göstermeye çalıştığınız gibi her şey AK Parti ile mi başladı? Ama çok önemli bir sürecin miladı AK Parti olmuştur. O da şeffaflaşmadır, demokraktikleşme reformlarıdır, hukukun üstünlüğü ilkesinin güçlendirilmesidir. Derin devlet türü yapılanmaların panzehiri, bütün dünyada devletin şeffaflaştırılmasıdır, kamu kurumlarının şeffaflaştırılmasıdır, demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işletilmesidir".